banner564

Doğayı bozmanın bedeli çok ağırdır

 Yeryüzünde her şey, çok ince hesap ve dengeler üzerine kurulmuştur. Karada, havada ve denizde yapacağımız bir değişiklik veya tahribat, bir dizi olumsuzluklara neden olur ve sonuçta bundan tüm insanlar ile diğer canlılar büyük ölçüde zarar görür.
    Kuşların azalması; ormanlara, tarımsal ürünlere ve insanlara zarar veren çeşitli böceklerin aşırı derecede çoğalması ile ağır bir bedel ödememiz sonucunu ortaya çıkarır. Örneğin bir süre önce anavatanda görülen kene salgınına, kuşların azalması sebep oldu.
    Her yerin yerleşime açılması ve yaban hayatın barınabileceği ortamların yok edilmesi, yılanların azalmasına, onları yiyerek beslenen farelerin çoğalmasına ve farelerden kaynaklanan hastalıkların yayılmasına sebep olur.
    Ton balığı ve Deniz kaplumbağalarının insanlardan kaynaklanan çeşitli sebeplerden dolayı azalması, bunların yediği denizanalarının aşırı derecede çoğalmasına sebep olmuştur.
    Havaya verdiğimiz çeşitli gazlar, küresel ısınmaya, iklim bozulmasına ve insanları rahatsız eden bunaltıcı sıcaklar ile sağlık sorunlarına sebep olmaktadır.
    Atmosfere verdiğimiz CFC gazı, ozon tabasının delinmesine ve bunun sonucu olarak da insanlarda kanser dahil çeşitli hastalıkların artmasına neden oluyor.
    Ormanların ve makiliklerin yok edilmesi; kuraklığın artmasına, iklimin bozulmasına, hava kirliliğine, yer altı sularının azalmasına, toprak erozyonuna, çölleşmeye, sebep oluyor.
    Dere yataklarının( inşaat izni verilerek) bozulması; su baskını ve sel felaketine zemin hazırlamaktadır.
    Tarımda gelişi güzel, ve aşırı pestisit ile ticaret gübresi kullanılması; toprakların, suyun ve havanın zehirlenmesine( doğal yapısının değişmesine) ve insanlarda çeşitli sağlık sorunlarına sebep oluyor.
    Yanlış yerlere Arteziyen kuyuları açılması ve yer altı sularının hesapsızca kullanılması;  pınarların kurumasına ve deniz suyunun aküferlere karışarak, suların tuzlanmasına sebep oluyor.
Ülkemizde inşaat patlaması sonucu barınak yerleri bozulan kirpilerin azalması, bunların yediği salyangoz, sümüklü böcek ve zehirli böcek populasyon’unda büyük artışa sebep oldu. 
    Toprak, su ve havanın kirletilmesi, birçok faydalı böceğin yok olmasına ve zararlı böceklerin artmasına sebep oluyor. Örneğin, çok yakın geçmişe kadar varlığından bile haberdar olmadığımız küp düşen sineğinin, son yıllarda herkesi rahatsız eden salgın haline gelmesi, muhtemelen bu zararlının predatörünün (yiyicisinin)yok olması sonucudur.
    İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan iklim bozulması sonucu son yıllarda kutuplardaki buzullar endişe edilecek boyutlarda erimektedir. Havaya verilen zararlı gazlar ise ozon tabakasında ciddi tahribata sebep oldu. Bütün bu örnekler, insanların doğal dengede yaptığı en küçük bir tahribatın bedelinin, çok ağır olduğunu gösterir.
Yakın geçmişte doğal dengenin ve yapının bozulup tahrip edilmesinin insanlık için çok ciddi bedeli olacağı söylenirdi. Yaşanan dönemde ise artık insanlık doğada yaptığı tahribatın bedelini ödemeye başladı.
Son zamanlarda deprem, fırtına, Sunami gibi felaketlerdeki artış ve halen tüm insanlığı tehdit eden kovid-19 pandemisinin, ,dünyamıza yapılan tahribatın ve doğal dengeye yapılan müdahalelerin sonucu olduğunu ileri sürmek abartı olmayacaktır. Doğayı bozmanın dünyayı yok etmek olduğunu herkes kavramalıdır. 
    Milyonlarca yılda oluşan doğal dengeyi bozmak, öncelikle kendi yaşamımızı tehlikeye sokmamıza ve çekilmez hale getirmemize sebep olacak.
İklim bozulmasının acil eylem gerektiren varoluşsal bir tehdit olduğu gerçeği kabul edilmelidir. Bu nedenle korona-19 pandemisinden ders almamız, geçici ekonomik kazanımlar uğruna doğayı tahrip etmekten ve doğal dengeyi bozmaktan, vazgeçmeliyiz. 

YORUM EKLE

banner608

banner473