banner564

Lübnanlı genç neden geri dönmedi?

H. uzun yıllardan beri Kıbrıs’ta yaşayan Ukraynalı bir kadındır. Ressamdır ama resimlerinden hayatını kazanamadığı için Girne’de turistlere hitap eden şeyler satan bir dükkân çalıştırır. Romantik temalı resimlerini de orada satar. 
Dükkânına yürüme mesafesindeki bir dairede kedileriyle yaşar.
İki hafta kadar önce mesaj atıp ne yaptığımı sordu. Epey zamandan beri görüşmemiştik. 
 
“Beni son gördüğünden bu yana hayatım değişmedi?” diye cevapladım. “Yavaş ve sıkıcı. Sen?”
O da pek bir şey yapmıyormuş. Bir yerlere gitmeyi önerdi.
Batı kıyısına yakın bir dağ eteği köyü olan Bağlıköy’e gitmemizi istiyordu. Bir tarih kararlaştırdık ama o gün kendimi iyi hissetmediğim için erteledim. 
Sonunda onu bağları olmayan Bağlıköy yerine ağaçları olan Kantara ormanına yürüyüşe götürdüm. Hava bulutlu ve rüzgârlı idi.  Pek kimsenin ayak basmadığı ormanın kokusu beni olduğu gibi onu da mest etti. Yolun bir ucundan diğer ucuna, kimsenin geçmesini beklemeyen örümcekler ağ örüyordu. 
 
“Duydun mu?” dedi bir süre yürüdükten sonra, “Balabayıs’ta köpekleri ile beraber yürüyüşe çıkan bir adam bir daha geri dönmemiş. İki yıldır kayıp.”
“Köpekleri geri dönmüş mü?”
“Onlar da kayıp.”
“Adamı anladım da köpekler nasıl kaybolur?”
“Kimileri adam askeri kampa girdi ve orada yanlışlıkla vuruldu,” diyor. “Üstünü kapatmışlar.”
Konuşmadan yürüdük. 
“Lapta’da kaybolan adamı duydun mu peki?”
“Hayır. Sen burada yürümekten korkmaya başladın galiba,” dedim. 
 
Bir saat kadar yürüdükten sonra örümcek ağlarını koparmamaya çalışarak geri döndük.
Kıyıdaki lokantanın kapısının önündeki bir tavla masasının çevresinde oturan üç adam, alımlı bir kadın olan H’yi porno filmmiş gibi izledi. Girişteki buzluktan balık seçtim. Çocuklu ve nineli bir masa dışında lokanta boştu. Bir pencere kenarına oturduk.   
H. iştahla balık yemeye başladı. “Kemikleri sardırıp kedilerime götüreceğim,” dedi, “Onlar da ziyafet yapsınlar.”
Issız yerlerde öldürülmek düşüncelerinden kurtulmuşa benziyordu. Sanki neşesi geri dönmüştü.
 
Ama “Bir gün dükkânıma genç bir adam geldi,” diye anlatmaya başladı birdenbire. “Yirmi dört, yirmi beş yaşlarında olmalıydı. Birkaç ufak tefek şey satın aldı ve gitti. Birkaç gün sonra gene geldi. Benimle konuşmaya başladı. Lübnanlı imiş. Girne Amerikan Üniversitesi’nde okuyormuş. Babası Ukrayna’da mühendislik tahsili yapmış. Resimlerimle ilgilendi. Benden küçük, soyut bir resim ısmarladı. Fiyatında anlaştık. Hangi gün alabileceğini söyledim. Cebinden bir defter çıkartarak kaydetti. ‘Her şeyi defterime kaydederim,’ dedi. Gününde gelip resmi aldı. ‘Gene geleceğim,’ dedi.”
 
H. hikâyenin burasında durdu. “Ama bir daha gelmedi. Neden gelmedi? Neden?”
Gözlerine yaşın gelip geri gittiğini gördüm.
“Bir süre sonra Lübnanlı bir öğrencinin Alagadi’de boğulduğunu duydum. İsmi bana verdiği isimle tutmuyordu.  Ama bazen yabancılar kolay anlaşılsın diye kendi milletinden olmayanlara basit isimler verirler. Hem Girne’de kaç Lübnanlı öğrenci olabilir?”
Benden cevap bekler gibiydi. Ama verilebilecek bir cevap var mıydı? Yüzünü büyük bir hüzün kaplamıştı. 
Yolu konuşmadan döndük. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ali ozdemir
Ali ozdemir - 3 yıl Önce

Gençliğe hayat sanki hızlı akıyor Yasalnında yavaş ve hüzünlü Kıbrıs dahada huzunlu

Ruh İkizi
Ruh İkizi - 3 yıl Önce

Bir bayanı, ‘porno filmi gibi izlemek.’
Sözün bittiği gibi bir şey! Ne kadar aşağılık bir duygu!...
Bir yazınızda belirtmiştiniz Üstadım. Hiç unutmuyorum: “ Cinsel sorunlarını çözememiş ülkeler, hiç bir sorununu çözemezler.”
Biz de böyle dramları okur, üzülürüz!

Turkish power
Turkish power @Ruh İkizi - 3 yıl Önce

Haklısınız. Her okulda rehber öğretmenlerin öğrencilere cinsellik, şiddet gibi elzem konularda eğitim vermeleri, öğrencilerle bire bir ilgilenmeleri gerekir.

Ruh İkizi
Ruh İkizi - 3 yıl Önce

Uyumlu bir seksin aile ve toplum hayatının,
ne kadar önemli bir ögesi olduğunun;
Carl Sagan’ın, Kozmoz adlı kitabının 351 ve
352. sayfalarında da görebilirsiniz.
Geri kalmış ve kalmakta ısrar eden ülkelerle,
gelişmiş ülkeler arasındaki fark da tam böyle bir şey.

ece aksoy
ece aksoy - 3 yıl Önce

saklambaç oyununa zorla sokulanlar sobelenemiyor

faruk ercan
faruk ercan - 3 yıl Önce

Teşekkürler MM.

mustafa yüksel
mustafa yüksel - 3 yıl Önce

Kıbrıs'ta olsam ben de tablo siparişi verirdim yengemize

uğur sezgin
uğur sezgin - 3 yıl Önce

Cinselliği zamanında ve yeterli yaşarsan, enerjini boşaltmış olursun. Başka işlere kendini çok daha iyi verebilirsin. Yoksa aklında hep o konu olur, hiçbir işi hakkını vererek yapamazsın.

ece aksoy
ece aksoy - 3 yıl Önce

saklambaç oyununa işkenceyle sokulanlar sobelenemiyor


banner471

banner473