banner564

Yalnız ve hür

İnsan cevabını hiçbir zaman öğre-nemeyeceğini bildiği hâlde bazı so-ruları sormaktan asla 
vazgeçmeyecek. 
Geçen gün Jane Goodall ile yapılan bir söyleşiyi okurken düşündüm bunu. 
Goodall, etoloji olarak bilinen hay-van davranış bilimi konusunda dünyanın en ünlü kişilerinden biri-dir ve önde gelen bir çevrecidir. 
Maymunları gözleyerek keşfettikle-ri etolojide çığır açmıştır. 
Goodall çocukluğundan beri hay-vanlara karşı büyük bir ilgi duy-maktaydı. Yirmi üç yaşında, 1957’de, Kenya’da bir arkadaşını ziyaret ettiğinde ünlü paleonto-log Louis Leakey ile tanış-tı. Paleontolog, fosil bilimi ile uğra-şan kişidir.
Leakey onu şempanzeleri 
inceleme konusunda özendirdi. 
Goodall üç yıl sonra İngiltere’den şimdi Tanzanya olan ülkeye gitti ve otuz yıla yakın bir süre Gom-be Ulusal Parkı’nda yabani şem-panzeler ile birlikte yaşadı.
 
Maymunlarla ilgili bulgularını 1960’larda yayımlayarak üne ulaştı. 
Gombe sonrası hayatının odak alanı ise korumacılık oldu. 
“Dünyayı daha iyi bir yer yapmak için yapabileceğini yaparak yürü-meye devam etmeli insan,” dedi söyleşisinde.
Şimdi doğduğu yer olan İngilte-re’nin Bournemouth kentinde yaşı-yor ve öyle anlaşılıyor ki 87 yaşında aklında maymunlardan ve koruma-cılıktan başka konular da var.
“Kimiz?” diye sordu onunla söyleşi yapan kişiye. “Neyiz? Neden bura-dayız? Hayatın anlamının ne oldu-ğunu bilmiyorum.”
 
Fransız filozof Blaise Pascal (1623-1662) da aynı sorulara cevap bula-mamamıştı. 
Neden buraya konmuştu da kâina-tın herhangi başka bir yerine değil? Arkasında sonsuz bir geçmiş, önünde sonsuz bir gelecek uzanır-ken içinde yaşaması için neden bu minik zaman dilimi seçilmişti?
Her yönde, onu bir atom zerresi gibi içine kapatan sonsuzluklar görü-yordu, Pascal. Gecede "içeriye kapa-tan kâinatın ürkütücü genişli-ği" vardı.
Kendisi ise göz açıp kapayıncaya kadar kaybolan, geri dönmesi mümkün olmayan bir gölge idi.

*

Neden hiçbir şey olabilecekken bir şey var ve neden, ne amaca hizmet etmek için, bu sınırsız şeyin içinde bir nokta olan bu gezegende dün-yaya geldik? Hayat nedir? Neye hizmet etmek için varız?
İnsan var olduğundan beri yıldızla-ra bakarak bu ve buna benzer soru-ları soruyor ama oradan bir cevap gelmiyor. 
Belki de gelmekte ama 
duymuyoruz.
Belki bu ses “Yalnızsın ve hürsün,” diyor. “Verdiğin anlam ne ise haya-tının anlamı odur.”


26 Ağu 2021

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ruh ikizi
Ruh ikizi - 18 saat Önce

Bir soru da ben sorayım, buradan öbür dünyaya.
Burda ömür uzuyor. Bir tek sana mı ketum davrandı, Sayın MM?
Senden daha çok öğreneceğimiz şey verken.

Ruh ikizi
Ruh ikizi - 18 saat Önce

Kim bilir neler yazardın, seçimler üzerine?

Ege’de Bir Sahil Kasabası
Ege’de Bir Sahil Kasabası - 4 saat Önce

Ben yine bu yazının ilk yayınlandığı tarihteki yorumlara baktım. Epey yorum yapılmış o zaman. Ben şöyle yazmışım mesela: kendimi bildim bileli bu soruları soruyorum. Cevap yok! Gelen bir cevap olduğuna ama bizim duymadığımıza da inanmıyorum. Biraz öfkeli yazmışım, e, haliyle cevap alamayınca :) Sn.Ruh Ikizi’nin yaptığı yoruma ise Metin Bey:”Bilge kişileri bulmak için bilge olmak gerekir derler” diye cevap yazmış. Metin Bey, siz bilgeydiniz, biz sizi bulduk. Kendi adıma, bilge falan değilim, ama sizden çok şey öğrendim. Ve çok mutluyum sizi bulduğuma.

Ege’de Bir Sahil Kasabası
Ege’de Bir Sahil Kasabası - 4 saat Önce

Bugünkü yorumuma gelecek olursam. Metin Bey, Jane Goodall’ı, geçtiğimiz günlerde 1 Ekim 2025 tarihinde, 91 yaşında kaybettik. Hayatta olsaydınız, Jane Goodall’ın arkasından ve Kıbrıs’taki Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında neler yazardınız acaba, merak ediyorum. 79 yaş sizin için çok erkendi Metin Bey, çok erken. Keşke Jane Goodall kadar yaşayabilseydiniz. Bizi aydınlatmaya devam etseydiniz. Size hepimizin çok ihtiyacı vardı. Çok özlüyoruz…

banner471

banner473