
Bugünlerde herkes ondan bahsediyor, ama Metaverse diye bir şey henüz yoktur.
İnşa ediliyor.
Metaverse digital space denilen şeye yeni bir boyut kazandırma projesidir. İnternetten öte bir internet yaratmak gibi bir şey.
Bu gayretin başlangıç noktası bilgisayar oyunlarıdır.
Karakterleri, senaryosu olan ama oyunu oynayan veya oynayanların dışarıdan müdahalesi ile bunların gidişatına yön veren, çoğu zaman kazananın ve kaybedenin olduğu, genellikle şiddet dolu bir vakit geçirme yöntemidir bilgisayar oyunları.
Anladığım kadarıyla Metaverse bu yapıyı bir adım öteye götürmeyi amaçlıyor.
Meta “öte,” “sonra” anlamına gelen Yunanca “μετά,” kelimesinden gelmektedir.
İnternet’te üç boyutlu bir mekân kuruyorsunuz veya bunu satın alarak veya kiralayarak elde ediyorsunuz. Kendinize benzeyen birini, avatarınızı, bu dünyaya yerleştiriyorsunuz. Orada kendiniz gibi olmak zorunda değilsiniz. Ne isterseniz olabilirsiniz. Avatarınıza istediğiniz giysileri
giydirebilirsiniz. Saç tarzı sizinkinden
farklı olabilir.
Ortamı da siz kuruyorsunuz. Veya hazır bir ortam kiralıyorsunuz. Bir iş yeri, sınıf, eğlence yeri olabilir. Oraya istediğiniz kişileri davet edebilirsiniz ve onlar da avatarları ile gelirler.
Böylece, başınıza taktığınız hantal bir aygıtla gerçek dünyadan kaçarak sanal, olmayan ve asla olmayacak bir paralel dünyada paralel bir hayat sürüyorsunuz.
Anladığım kadarı ile, Amazon, Microsoft ve Facebook gibi şirketlerin milyarlarca dolar harcayarak kurmaya çalıştığı Metaverse budur.
Mark Zuckerberg, Facebook'un konuyu ne kadar ciddiye aldığını belirtmek için yakın zamanda adını Meta olarak değiştirdi.
Kurulduğunda - eğer kurulursa - Metaverse büyük teknoloji şirketlerine ait bir yer olacak. Word’ün Microsoft’un malı olması, onu kullanmak için Microsoft'a para ödemeniz gerektiği gibi.
Avatarınızın Metaverse’de sahip olacağı şeyleri, elbiseleri mesela, bu şirketlerden satın alacaksınız.
Metaverse sadece sanal dünyada var olan bir bilgisayar oyunu karakteri olmanız için bir davetiyedir.
Buna içinde dolaştığımız internetin kullanıcısını yutma olgusu da diyebilirsiniz.
Bilgisayar oyunlarının üç milyara yakın oyuncusu olduğu tahmin ediliyor. Bu piyasanın değeri ise 250 milyar dolardır.
Bunlar Metaverse’in müşteri potansiyeli hakkında bir fikir vermektedir.
Ve neden Metaverse gibi bana palavra görünen bir projenin peşinde koşulduğunu açıklamaktadır. Akıllı telefon, dizüstü bilgisayar, bilgisayar, Facebook oyunu gibi ürünler esas kullanıcıları olan paralı ülkelerde doyum noktasına yaklaşmıştır. Dev teknoloji şirketleri sömürecekleri yeni bir kaynak arıyorlar. Bunun Metaverse olmasına karar verdiler.
Gerçek dünya yetersiz mi ki bir öteye, sanal bir dünyaya kaçmak istiyoruz veya kaçmamız için sanal (sahte, olmayan, taklit) bir dünya yaratılıyor?
Metaverse olabilirse insanın doğadan uzaklaşmak için attığı adımlardan sonuncusu olacak.
Eğer o adımı atmak istiyorsanız unutmayın: Fişi çekildi mi ne internet kalır ne Metaverse. Doğanın ise fişi çekilemez.



Yalın ve güzel bir yazı olmuş. Benim de düşüncelerim bu şekilde. Doğa hep var olan ve bizlerin gerçeği... Bugün Neil Degrasse Tyson un bir cümlesine denk geldim. " Hepimiz; biyolojik olarak birbirimize, kimyasal olarak yeryüzüne, atomik olarak evrenin geri kalanına bağlıyız."