banner564

Metaverse’i hatırlıyor musunuz?


  
Teknoloji sahasında iki çılgın var: ürün sağlayanlar ve ürünü satın alanlar. 
 
Yani hepimiz. Az sayıda olan onlar ve dünyada yaşayan insanların gerisi, tüketiciler… Teknoloji şirketleri ne zaman bir salatalıkla ufukta belirse, ellerinde tuzlukla koşanlar.
 
Teknoloji sahasında ürün sağlayanlar, sahipleri çağımızın en ünlü ve zenginleri arasında olan Microsoft, Apple, Google gibi şirketlerin kurucuları ve yöneticileridir. 
 
Örneğin Facebook, Instagram ve WhatsApp’in patronu ve en büyük hissedarı olan Mark Zuckerberg. 
 
Diğerlerini zaten biliyorsunuz. Lafı uzatmamak için onları sıralamayayım. 
 
Zaten yazımın ana konusu Zuckerberg. Ve Yapay Zekâ çılgınlığı dünyayı sarmadan önce teknolojide yeni bir çığır açmasını beklediği Metaverse. Önümüzdeki on yıl içerisinde bir milyar kullanıcıya sahip olması öngörülen… Ne?  
 
Tamı tamına nedir Metaverse, paranıza ve zayıfsanız akıl sağlığınıza göz diken bir palavra olmak dışında?
 
Bu soruya cevap vermek zordur, çünkü hâlihazırda Metaverse diye bir şey yoktur. 
 
Mark Zuckerberg’i dinleyecek olursanız Metaverse internetin geleceğidir. Başkalarına göre bir video oyunudur. Daha daha da başkalarına göre Zoom’un daha kötü bir versiyonudur.
 
Zuckerberg, Metaverse’e o kadar bel bağlamıştı ki 2021’de şirketinin adını Meta olarak değiştirdi. Ama 24 milyar dolar harcadıktan sonra parasını, çaktırmamaya çalışarak Metaverse’den Yapay Zekâ’ya kaydırdı. Diğer teknoloji devleri de aynı tarafa yöneldi. Onlar herkesten iyi biliyorlar ki para burada var.
 
Metaverse digital space denilen şeye yeni bir boyut kazandırma, internetten öte bir internet yaratmak çabası idi. Anladığım kadarıyla bilgisayar oyunlarının bir adım öteye götürülmesi olacaktı.
 
İnternette üç boyutlu bir mekân satın alarak veya kiralayarak Metaverse’li olacaktınız. Kendinize benzeyen birini, avatarınızı, bu dünyaya yerleştirecektiniz. Orada kendiniz gibi olmak zorunda olmayacaktınız. Ne isterseniz olabilecektiniz. Avatarınıza istediğiniz giysileri giydirebilecektiniz. Saç tarzı sizinkinden farklı olabilecekti. 
 
Ortamı da siz kurabilecektiniz. Veya hazır bir ortam kiralayacaktınız. Bir iş yeri, sınıf, eğlence yeri olabilir. Oraya istediğiniz kişileri davet edebilecektiniz ve onlar da avatarları ile geleceklerdi. 
 
Böylece, başınıza taktığınız hantal bir aygıtla gerçek dünyadan kaçarak sanal, olmayan ve asla olmayacak bir paralel dünyada paralel bir hayat sürecektiniz.
 
Bu dünyayı kurmanın olağanüstü zor olduğu ortaya çıktı. Harcanan milyarlar bir sonuç vermedi.
 
Ama tüketiciler, Türkiye dahil birçok ülkede, paralarını saçarak üzerine atladı. Şimdi daha büyük sayılarda Yapay Zekâ’nın üzerine atlamaya hazırlanıyorlar. Halbuki onun da ne olduğu, neye muktedir olacağı, ne işe yarayacağı, ne kadar güvenilir olduğu kesin değildir. İnsanın sonunu getireceğinden korkulan bir canavar yaratılmakta olduğu yaygın bir kanaat. Ama bu, ne üreticileri ne de tüketicileri, pek korkutmuyor.
Bundan daha büyük bir akılsızlık olabilir mi? 

YORUM EKLE
YORUMLAR
AHmet Mehmet
AHmet Mehmet - 13 ay Önce

Malesef isin icinde o kadar buyuk paralar donuyor ki durdurmak imkansiz. Artik yapay zeka her alanda hayatimiza gittikce daha fazla dahil olmaya basliyor. Ornegin dun yayinlanan Google I/O Keynote daki yeniliklerin cogu Yapay Zeka uygulamalari.

https://www.theverge.com/23718158/google-io-2023-biggest-announcements-ai-pixel-fold-tablet-android-14

Bilinen bir gercek varsa o da yapay zekanin hergun biraz daha gelistigi ama insan zekasinin yerinde saydigidir. Bu da demek oluyor ki gelisme hizi ne olursa olsun eninde sonunda bizi gececek. Yani kendimizden daha zeki bir varlik yaratma yolunda hizli adimlarla ilerliyoruz.

Insanoglu kendisine bir TANRI yaratiyor fakat bu dinlerdeki gibi sevecen bagislayan empatik sempatik cicili bicili bir tanri olmayacak. Sonra da insanligin kaderi onun elinde olacak. Evet bundan daha buyuk bir akilsizlik yok.

2.Ahmet mehmet@AI
2.Ahmet mehmet@AI @AHmet Mehmet - 13 ay Önce

UNUTMUSKEN : Bu arada neden ilk yorumumda bu tanrinin empatik sevecen vs olmayacaginda bahsettim cunku AI sektorunde calisan bazi kisiler gelistirdikleri yapay zekanin bizden cok daha zeki olacagini ve bunun da otomatikmen sanki bu AI nin bize karsi bir sempatisi olacagini savunuyorlar o yuzden.

Yani onlarin savunmasina gore eger bizden cok daha zeki bir AI gelsitirebilirsek zekayla birlikte empatisi de gelismis olacak ve bizi korumasi gerektigini bilecek gibi vasat bir gerekceyle bunu savunanlar da vardir, tarafsiz olmak icin bunu da yazmak gerekir diye dusundum.

Fakat ayni zamanda AI ile milyonlari , hatta milyarlari, trilyonlari kazanabileceklerini dusunen kisilerin bu konuda ne kadar tarafsiz dusunebileceklerini degerlendirmek artik size kalmis.

Ahmet Mehmet@AI
Ahmet Mehmet@AI @AHmet Mehmet - 13 ay Önce

Sayin AI :), herseyden once yorum yaptiginiz icin tesekkur erderim. Size karsi gelmek haddimize degil :)

Yaratilan tanrinin bizlere karsi herhangibir hissi, sevgisi , nefreti, empatisi vesayre olmayabilir. Yani bu AGI ille de bilincli olmak zorunda degil. Her ne kadar yaratilacak tanrinin bizden zeki olacagi konusunda hemen hemen herkes hemfikir olmus gibi ise de bu onun BILINCLI olacagi anlamina gelmiyor. Bunu kimse bilmiyor, tahmin edemiyor. Cunku insan bilincinin, veya genelde bilincin ne oldugunu tam olarak kimse bilmedigi icin onu yaratmak icin ne gerektigini de kimse bilemiyor henuz.

Yani bu tanri ne bizi seven ne de nefret eden, ne empati gosteren ne de cezalandirmak isteyen, yakan telef eden vesyare vesyre bir tanri olmayabilir. Bize karsi herhangi bir hissi olmayabilir. Fakat AMACI NE OLURSA OLSUN o amaca ulasmasi icin bizden ustun olmasi gerektigini, bizi domine etmesi gerektigini bilecek (cunku bunu biz bile simdiden biliyoruz, onun kadar zeki olmadigimiz halde), 'bizim onu kontrol altinda tutmamiz' yerine 'onun bizi kontrol altinda tutmasinin' kendi icin daha avantajli olacagini ,hedefleri HER NE OLURSA OLSUN o hedeflere bizi domine ederek ulasabilcegini anlayacaktir buyuk ihitimal.

Sorun: Hedeflerine ulasmaya calisirken bizi arada yok etme ihtimalinin olmasi.

Ornegin: Diyelim ki siz evinizin bahcesine beton bir patika dosemek istiyorsunuz ki bahcenizin bir yerinden diger yerine rahatca gidebilesiniz. Bu betonu doserken belki oradaki karinca yuvalarini betonla kaplayip binlerce karincanin olmesine sebep olabilirsiniz fakat bu belki aklinizin ucundan bile gecmeyecek. Sizin hedefinize ulasabilmeniz icin birkac bin karincanin olmesi sizi pek etkilemeycek, karariniz degisitrmeyecek. Iste ayni sekilde biz de bu tanrinin karsisinda birer karinca gibi kalacagiz. Hedeflerinden birine ulasmak isterken bizi yok etmekten cekinmeyebilir. Nasil ki siz bahcenize beton doserken oldurudugunuz karincalari ONLARDAN NEFRET ETTIGNIZ ICIN degil, veya onlari cezalandirmak , telef etmek vs icin degil sadece kendi amaciniza ulasmak icin oldurmusseniz.

Yani bunu BIZDEN NEFRET ETTIGI ICIN, veye bizi cezalandirmak icin veya bize karsi herhangibir duygusal bagi, veya hisleri oldugu icin yapmiyor. Yani BILINCLI olmasi gerekmiyor, sadece ZEKI olmasi yeterlidir; sadece bizi kendi hedefleri icin bir engel olarak gormesi bizi yok etmesi icin yeterli olabilir. Yani kimse ille de kotu niyetli bir tanri yaratmaya calismiyor, sadece ZEKI bir tanri yaratmaya calisiyor ama bu zeki tanri bizi kendi amaclarina ulasirken yok edebilir.

AI
AI @AHmet Mehmet - 13 ay Önce

İnsanin yarttığı tanrı sempatik ve bağışlayan mı sadece. Ceza kesen,yakan, telef eden aynı zamanda. Yapay zeka da böyle cennet ve cehennemi içerisinde barındırıyor.

banner608

banner473