banner564

Mükemmel bir çıkmaza doğru

“Özgür ve bağımsız” bir ülke olarak Türkiye’nin istediği ülkeden savunma ekipmanı alabileceğini söylemiş Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara’nın Ruslardan savunma sistemi satın almasını savunurken.
Doğrudur.
Türkiye özgür ve bağımsızdır.
Sorun şu ki, o kadar da özgür ve bağımsız değildir.
Nasıl bir kulübe üye olan birisi, o kulübün kurallarına uymak zorunda ve o üyelik uğruna gönüllü olarak özgürlük ve bağımsızlığının bir bölümünden vazgeçmek durumunda ise Türkiye de gönüllü olarak katıldığı ittifaklarından doğan kısıtlamalara uymak zorundadır. 
Galatasaray’ın yönetim kurulunda iseniz Mesut Özil’i Fenerbahçe’ye transfer etmek için aracılık yapamazsınız.  
Aynı şekilde; hem NATO üyesi olup Amerika’dan savaş uçağı satın almak hem Rusya’dan bu uçağı düşürmek amacıyla dizayn edilen füze sistemlerini ısmarlamak olmaz.
Olur diyor, Türkiye.
Olur tabii.
 
Ama başka şeyler de olur.
Amerika size savaş uçağı satmaktan vazgeçer. Parasını ödediğiniz uçakları size teslim etmez. Eğitmekte olduğu pilotlarınızı geri yollar. Uçaklara yedek parça verip milyonlar kazanan şirketlerinizin malları elinde kalır.
Daha da kötüsü, Washington hasmının (Rusya) savaş endüstrisini destekliyorsunuz suçlamasıyla size yaptırım uygular.
Yaptırım, zaten kırılgan olan ve kriz uçurumunun eşiğinde dans eden ekonominize sert bir tekme vurur.
Bu tekme, dışarıdan Türkiye’ye açılan kredilerin azalması ve pahalılaşması şeklinde olur. Ekonomi büyük oranda kısa vadeli dış kredilerle döndüğü için kriz kapıyı çalmaya başlar.
Nitekim bunu öngördüğü için kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s kısa bir süre önce Türkiye’nin notunu düşürdü.
Bir ülkenin borçlarını ödeme yeteneği ne kadar güçlü ise derecelendirme kurumlarından aldığı not o kadar yüksektir. Temerrüde düşme olasılığı yakınlaştıkça not düşer.
Temerrüde düşmek, borcu vadesinde ödeyememek veya ödememekte direnmek demektir.
AKP’nin ilk dönemlerinde “yatırım yapılabilir” notu kazanan Türk tahvilleri şimdi “ıskarta tahvil” yaftasına sahip.
 
Moody’s’in son not kırması Türkiye’yi balta girmemiş “ıskarta tahvil” ormanının iyice derinliklerine yöneltti.
Moody’s not düşürmesini “Türkiye’nin borçlarını geri ödemek ve büyümesini ayakta tutmak için her yıl gerek duyduğu yüksek miktarları cezbetme yeteneğine olan güvenimiz azalmaktadır,” şeklinde izah etti.
Hazine ve Maliye Bakanlığı bu değerlendirmeyi “haksız” bulduğunu açıkladı.
Washington, Rus füze sistemini almaktan vazgeçmesi için Ankara’ya 31 Temmuz’a kadar süre verdi.
Ankara bu ültimatomu yutup siparişi iptal eder mi tahmin etmek kolay değil: Erdoğan yönetiminde Türkiye ne yapacağı öngörülemez, dostluğuna güvenilemez bir ülkedir.
Rus uçağını düşürüp en büyük ticaret ortaklarından biri ile ilişkilerini gereksiz bir krize sokma becerisini gösteren bir rejimin, gözünü kırpmadan ülkeyi mükemmel bir çıkmaza sürüklemesi şaşırtıcı olmaz.
Bu olasılığın önünde duran en büyük engel Türkiye’nin coğrafi konumunun Batı için onu kolay vazgeçilemez bir müttefik yapmasıdır.
Ankara büyük oranda bunun idrakinde olduğu için bükülmez bir duruş sergiliyordur.
Belki bu defa da stratejik değeri Türkiye’yi kurtarır.
Belki kurtarmaz.
 
Ama hangi düşmana karşı olduğu belli olmayan Rus füzesi için bu riski almaya değer miydi?
Ağustos’un başına kadar öğreniriz.

YORUM EKLE

banner471

banner473