banner564

Mutlu olmak için usta ol

Ustalık, bir işi en iyi biçimde yapacak maharete sahip olmak ve yapılan işten gurur duymaktır. 


Herhangi bir işten. Çöpçülükten ekmekçiliğe, doktorluktan avukatlığa, pilotluktan taksiciliğe kadar. 


Ustalık bir insanın sahip olabileceği en değerli şeylerden biridir. Onu mutlu edebilecek kişilik özelliklerinin başında gelir. Çünkü bir işi mükemmel veya mükemmele en yakın yapmak kadar tatminkâr çok az şey vardır.


Ustalık bir süreçtir. Ustalığa varılmaz çünkü insanın önünde her zaman daha usta olacak, seçilen meslekte ustalığı daha ileriye taşıyacak bir uzaklık vardır. Bu nedenle ustalık insanın başkalarıyla değil kendi ile rekabet içinde olmasıdır.


Kâinat bir usta işidir. Öyle olmasa meydana geldikten kısa bir zaman sonra çöker ve yok olurdu. 


Dünya ve üstündeki muazzam doğa, usta işi midir yoksa “mutlu bir tesadüf” eseri midir, bilmiyorum… Güneşe biraz daha uzak veya yakın olsa Ay veya Mars gibi hayat barındırmayan, hatta güzel bir fiziki varlığa sahip olmayan bir taş kitlesi olacaktı. 


Türkiye’nin doğusunda meydana gelen depremin kâbus boyutunda bir felâkete neden olmasının nedeni ustalık eksikliğidir. İşini doğru yapmayan, görevini yerine getirmeyen liderler, memurlar, müteahhitler, mimarlar ve mühendislerin ortak ustalık yokluğunun ürünü idi o âfet. 


Bu gerçek de bizi başka bir gerçeğe götürüyor: Sadece kâr, para düşünenler dürüst olamaz, dürüst olamayanlar ise dürüstsüzlük dışında hiçbir şeyin ustası olamazlar.


Dürüstlük her şeyin temelidir. Tanrı, veya kâinatı meydana getiren güç, malzemeden çalsaydı, “bir şey olacağına hiçbir şey” olurdu. 


Ustalık sadece insanı mutlu etmez. Toplumları, ülkeleri de mutlu eder. Bir yerde ne kadar çok işinde usta insan varsa o kadar memnuniyet vardır çünkü.


Diğer canlılar usta doğarlar. Resimde gördüğünüz siklamencik birkaç ay önce küçük bir tohum idi. Toprağa düşünce önce kök sonra yaprak saldı. Gelecek ilkbaharda değilse bile bir sonraki ilkbaharda çiçek verecek ve tohum yapacak. Bunları yapmak için öğrenmek zorunda değildi, çünkü bilmesi gereken her şey tohumunda vardı. Doğuştan usta idi o.


İnsan dışındaki bütün canlılar aynı ustalığa sahiptir. 


İnsanın hayatı ise zordur çünkü her şeyi öğrenmek, ustalığa ulaşmak için çabalamak zorundadır. Zira o cennetten kovulduğu için "Yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacak. Toprak (ona) diken ve çalı verecek. Yaratılmış olduğu toprağa dönünceye dek ekmeğini alın teri dökerek kazanacak.”


Bu bir cefa idi ama ustalık kazanılarak sefaya veya ona yakın bir şeye çevrilmesi mümkündür.


Usta ol mutlu ol, hiç olmazsa mutluluğa yakın ol. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Nick
Nick - 1 yıl Önce

Teşekkürler Metin Bey. Siz de bizim ruhumuzun ustası oldunuz. Onun için her yazı buradayız.

C. Cemil
C. Cemil - 1 yıl Önce

"Vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır" demiş Atatürk. "Mutlu olan, yaptığı her şeyi en iyi yapmaya çalışandır" biçiminde de ifade edilebilir bu söz. "Dünyanın en mutsuz insanları, milletleri listesi" haberlerinde ilk sıralarda yer almıyor muyuz hep? Herkes yaptığı şeyin üçkağıdına kaçma peşinde; "kısa yoldan indiragandi" hayat görüşü olmuş büyük kitlelerin. Böyle yaparak hayatta mutluluğa ulaşılamayacağını idrak edemeyecek derecede bir şuur kaybı yaşıyor insanoğlu. Neyse fazla uzatıp da mutsuz etmeyelim kendimizi tatil günü...

Üsküdarlı
Üsküdarlı - 1 yıl Önce

Çırak-kalfa-usta zinciri kopalı çok oldu Türkiye'de. Evinize bir iş için bir "usta" çağırın ve görün. Kalfa adayları usta, çıraklar kalfa diye dolaşıyor ortalıkta. Beceri ve iş ahlakı sahibi gerçek bir usta bulmak mucize.

Faruk Ercan
Faruk Ercan - 1 yıl Önce

Teşekkürler saygıdeğer MM. İyi ki okuyucunuzum.

Durmuş Aksoy
Durmuş Aksoy - 1 yıl Önce

Dünya güneşe biraz daha uzak ya da biraz daha yakın olmadığı için biz burada geliştik. Ortada bir tesadüf yok. Biz burada olabilelim diye dünya orada değil :)

Ustalık ve dürüstlük konusunda çok haklısınız. Bu enfes yazınızı ve diğer harika yazılarinızi bizlerle buluşturduğunuz için yürekten teşekkürler.

Vatandas
Vatandas @Durmuş Aksoy - 1 yıl Önce

Cok dogru soyluyorsunuz sayin Durmus Aksoy. Dunyayi hatta tamamen butun evreni BIZIM ICIN YARATILMIS gibi gormek ta eskilerden gelme insanmerkezci (anthropocentrist) bir safsatadir.
Dunya bize degil biz dunyaya uyum sagladik.

Eylül Eylül
Eylül Eylül - 1 yıl Önce

Türkiye’de temel problem şu; bilgili insanların yetkisi yok, yetkililerin de bilgisi yok, ama cahilimiz haddinden fazla çok, emeğinize sağlık sayın Münir.

Vatandas
Vatandas - 1 yıl Önce

Daha once de baska bir yazinizda yazmistim, bu konuda size katilmiyorum. Dunyanin, doganin veya evrenin muazzamligini bir yaraticiya baglamak kreasyonist dusunceyi savunanlarin yaptigi bir mantiksal yanlistir.

Ornegin.

- Güneşe biraz daha uzak veya yakın olsa Ay veya Mars gibi hayat barındırmayan, hatta güzel bir fiziki varlığa sahip olmayan bir taş kitlesi olacaktı.

diyorsunuz ve bunun bir USTA trafaindan YARATILMIS oldugunu dusunuyorsunuz. Fakat bizim dunyamizdan baska milyarlca yildizia (Gunesine) cok yakin olup da hayat uretemeyen milyarlarca gezegeni gormezden geliyorsunuz. Bu BIAS dir.

Eger Big Bangdan dolayi milyarlarca galaksi ortaya cikmissa ve bunlarin herbirinde yine milyarlarca yildiz varsa bunlarin icinde, bizim gibi, rast gele gunesine NE COK YAKIN NE COK UZAK (Goldilocks Zone) denilen mesafede olan da milyarlarca gezegen vardir. Yani bizim dunyamiz cok ender bulunan birsey degildir, ve bizim gibi milyarlarcasi daha vardir.

Bu tamamen olasiliga bagli olusmus bir olaydir ve sayilarin cok buyuk olmasindan kaynaklanir, o yuzden bu kadar BUYUK BIR MUAZZAMLIK gibi gorunen aslinda tamaman olasiliga bagli bir durumdur.

Ornegin bir kalemi milyarca kez yere atarsaniz bir seferinde mutlaka tam burnun ucunda dimdik duracaktir. Bu muazzam bir yaratici oldugu icin veya bir mucize oldugu icin degil tamamen bir olasilik sonucudur. Iste dunyamizin da boyle bir goldilocks-zone da olmasi yine tamamen bir olasilik urunudur. Sayilar COK YUKSEK oldugu icin her turlu varyantin ortaya cikmasi kacinilmazdir ve eninde sonunda bizim gezegenimiz gibi goldilocks-zone da olan bircok gezegenler de ortaya cikmak zorundaydi.

Gezegen bizim yasayabilmemiz icin yaratilmis degil, biz gezegnin boyle bir goldilocks zone da olmasi nedeniyle sartlar uygun oldugu icin bu sekilde gelistik. Sartlar daha farkli olsaydi biz de daha farkli gelisecektik.

Ornegin belki yer cekimi daha az olsaydi cok daha uzun boylu ve iri yapili olurduk. Bunu "yer cekimi tam bizim boyumuza gore YARATILDI" demek yerine, tam tersine "Biz bu yer cekimine gore evrimlestik ve bu boyutlara ulastik" demek dogrudur.

Yani tanri bizim icin tam bizim boyumuza cussemize gore bir yer cekimi yaratmadi biz var olan yer cekimnine gore evrimleserek bu boyutlara ulastik. Tanriyi ve yaraticiligi savunmak olaya tam tersinden bakmaktir. Mantiksal bir safsatadir (fallacy).

Not: Canlilarin, doganin, evrimin gelisimiyle ilgilenenler icin Prof. Ali Demirsoy'un Evrim isimli kitabini siddetle tavsiye ederim. Dunyanin, doganin nasil olustugunu hangi sartlar altinda evrimin nasil gelistigini nerdeyse adim adim analatan muazzam bir eserdir.

Mustafa Yüksel
Mustafa Yüksel - 1 yıl Önce

Adanmışlık yoksa ustalık da olmuyor. Biz toplum olarak en fazla kalfalık düzeyindeyiz. Çoğunluk çırak. Alman usta Mercedes, İtalyan usta Ferrari yapıyor. Bizim kalfalar çok geride. Evde musluğun contasını değiştirmekle usta olunmuyor. Daha çok cefa çekmemiz gerekiyor. Çekiyoruz da zaten.


banner471

banner473