banner564

Müzakerelerin başlatılması

Rum yönetimi, Londra Zürih anlaşmalarına aykırı olarak, BM, AB ve emperyalist ülkeler tarafından meşru Kıbrıs cumhuriyeti kabul edilmektedir.
Sadece Rumların temsil etmesine rağmen, güneydeki yönetim, tüm Kıbrıs adına AB’ye üye alındı.
1960 anlaşmalarına göre, KC’nin eşit egemen kurucu ortağı olmamıza rağmen, varlığımız kabul edilmemekte, kurduğumuz devlet de tanınmamaktadır.
Ortaklıktan silah zoru ile atılmamıza ve mağdur edilmemize rağmen, haksızca ambargolarla cezalandırılmaktayız. Çünkü batılıların amaçı adanın kuzeyini de Yunanistan’a bağlanmaktır.
Mevcut durumda, Rumların kendi istekleri ile, sahip oldukları avantajlı durumdan vazgeçmelerini, eşit ortaklığı ve yönetim gücünü bizimle paylaşmalarını beklemek saflıktır.
Güneydeki yönetimin ve onu destekleyen devletler ile kuruluşların yetkililerinin ve destekçilerinin açıklamaları, Rumlarla eşit ortaklığı sağlayacak bir anlaşmadan yana olmadıklarını ortaya koymaktadır.
Halen Rum ve destekçileri olan emperyalist devletler ile onların güdümündeki AB, BM’nin müzakerelerin başlatılması için bize baskı yapmalarının nedeni, çökertilene ve teslim olana kadar bizi oyalamak ve devletimizin tanınmasını önlemektir.
 Gelinen noktada Rum yönetiminin meşru KC olmadığının kabul edilmesinden vazgeçilmesi ve AB üyeliğinden çıkarılmasını sağlayamayız.
Buna rağmen teslim olmak yerine, müzakerelerin başlatılması için bize baskı yapanlara, önce uluslararası anlaşmaları, hukuku dikkate almalarını ve iki tarafa da eşit mesafede olmalarını;
Kıbrıs cumhuriyetinin iki eşit ve egemen halkından biri olmamız nedeniyle, Rumlar gibi bizim de kendi yönetimimizi kurmak hakkımız bulunduğunu dikkate almalarını ve devletimizi tanımalarını istemeliyiz.
1974’den önce iki halk arasında, sürekli rekabet, etnik çatışmalar ve sorunlar vardı. Ortaklık yönetimi olan Kıbrıs Cumhuriyeti sadece üç yıl yaşatılabildi. 1963’te Rumların Kıbrıs Cumhuriyetini ENOSİS’e sıçrama tahtası olarak kullanmak girişimleri sonucu, her iki halk da can ve mal kayıplarına uğratıldı. İki halkın anavatanları arasında da defalarca savaş riski ortaya açıktı. 
1974 barış harekat sayesinde oluşturulan iki kesimli yan yana iki yönetimli yapıdan sonra ise, ada halkı en uzun süreli barış ortamına kavuşturuldu.
Birleşik ve yan yana iki devletli yapı denendi. Birleşik yönetimim başarılı olmadığı, mevcut barış ortamının devam ettirilebilmesi için, şimdiki iki devletli durumun başarılı olduğu kanıtlandı.
Yaklaşık yarım asırdan beri sürdürülen müzakerelerde Rumların dayattığı talepler, bizimle eşit ortaklıktan yana olmadığı kanıtlanmıştır.
Karşımızdaki gerçeklere rağmen, Rum ve destekçileri ile KKTC’deki zayıf halkalar, hala daha birleşmek amaçlı müzakerelere başlamamızı dayatmaktadır.
Çünkü masada oylanmamamız ve devletimizin tanınması durumunda, ENOSİS’in gerçekleştirilmesi artık ilelebet mümkün olmayacak.

YORUM EKLE

banner608

banner474