banner564

Notlar ve bir şiir: Yaz olup geçti sanki

Bu yazı, salı günü yayınlanan yazımın devamıdır.
 
*
 
Nasıl bir insan olduğumuzdan sorumlu muyuz?
 
*
 
İnsanlar evrensel olduğuna inandığı değerlere ne kadar sıkı sıkıya bağlanırlarsa o kadar zalim ve acımasız olurlar.
Leopardi
 
*
 
Rehberimiz olan değerler doğru mu?
 
*
 
-Senin telefonun neden hiç çalmıyor?
-Çünkü yanımda taşımıyorum.
-Neden?
-Hayatım, başkalarının istedikleri zaman içine girmelerine açık değil.
 
*
 
“Kar sinekliyordu.”
 
*
 
Yaşamını hep bir şey başarmayla ölçmeye odaklanmıştı.
 
*
 
Kişi yaşlandıkça her şey gibi uykusu da yaşlanıyor. Daha çok uyuyor veya daha çok uyuma gereksinimi duyuyor ama daha az dinleniyor.
 
*
 
Serçe daldan dala uçtukça kanatlarının değdiği kuru yapraklar yere dökülüyor.
 
*
 
İş hayatındaki başarısı, serveti, güzel evi, karısı ve çocukları ona yetmiyordu.  Yaşanabilecek bütün zevkleri, biraz sapık ve yasak olsa bile, yaşamak istiyordu. Sanki gündüz başka, gece başka bir adamdı. Bir gece Picadilly’de onu şık bir tayyörün içinde, topuklu ayakkabılarla görsem şaşırmazdım. Eşi kolay gülen, hayatı oyun gibi bir kadındı. Onun bu zevklerine ortak olduğuna emindim.
 
*
 
Bir kış günü gelecek, yatakta onu biyot gibi ısıtacaktı.
 
*
 
Bu kadar gizemli ve güzel bir mekânda ölüm bir son olamazdı.
 
*
 
Kainat yoktan var oldu. Vardan da yok olabilir. Biz de.
 
*
 
Güneş günleri yaratır, ama güneşin günleri yoktur.
 
 
*
 
Eşitsizlik insanın icat ettiği bir şey değildir. Doğada hiçbir şey eşit değildir. Aynı cinsten olanlar– veya özellikle aynı cinsten olanlar – bile.  Eşit olmama konusunda her şey eşittir.
 
*
 
Düşünceler : Yaratıcının tarlası.
 
*
 
Hayvanlarda utanma duygusu yoktur.
 
*
 
Sarışın kadın başını öne eğince saç diplerinden doğal renginin kestane olduğu ortaya çıkıyor.
 
*
 
Bizim aklımız karışık, suallerle doluyuz. Hayvanlar? Onlar sanki kainattaki yerlerinin ne olduğunu biliyorlar.
 
*
 
Kelimelerin dünyası gerçek dünyadan ayrı, başka bir dünyadır. 
 
*
 
Hayvanlar dünyayı sessizlikle tanımlar, insanlar kelimelerle.
Hayvanların kelimeleri yok. Belki bizim kelimelerle aradığımızı onlar biliyorlar. O bilgi ile doğuyorlar.
 
*
 
Bir kadınla bir erkeğin birbirlerine verebileceği şeyler kısıtlıdır.
 
 
*
 
Düşünürsek ... Derin ve uzun düşünürsek ... Sonunda hepimizin varacağı sonuç aynıdır.
 
*
 
Başlangıçtan beri cinsellikleri uyuşmadı. Neden bundan bahsetmeye çekiniyor? Erkek cinsel olarak hâkim olmadığı bir kadına sahip olamaz. O kadın parmaklarının arasından kayıp gider.
 
 *
 
Ağaçlar her şeyi sessiz yapar.
 
*
 
Bilgi anlamaya yaramaz. Bilinmeyen başka şeyleri aramaya yarar.
 
*
 
Doğadan bir şey almadan zenginleşilmiyor. Alınan ölçüsüz. Misafirler gelmeden pişirilen yemeği yemek gibi.
 
*
 
Sessiz bir aşk bu. Kelimeleri var ama sesi yok.
 
*
 
“Vatansız bir kişi bahçesiz bir bülbüldür.”
Tajik
 
 
Birkaç gün önce bana e-mail gönderen  tıp doktoru Bülent Celasun’un sitesine girdim  (https://celasun.wordpress.com)  ve bir şiirle karşılaştım. Celasun nasıl bir doktor bilmiyorum ama çok iyi bir şair veya şair filizi olduğuna şüphem yok.
 
Paylaşıyorum:
 
Bir Şey
Bir şey kırıldı
Kim bilir koptu belki
Zincir desem değil
Ne de sahibi belli.
 
Öyle ortalıkta bir şey
Eskimeden bitmiş işi
Parlayıp dururdu geceleri
Yaz olup geçti sanki.
 
Dün tam oradaydı, gördüm
Hep durduğu yerde, ışıl ışıl
Ne olur dokunsam dedim
Yok şimdi.
YORUM EKLE

banner471

banner474