Halkımızın ezici çoğunluğu halkımızın çökertilmesi amaçlı yoğun çabaların farkındadır. İçi boş sloganları da alay konusu etmektedir. Ancak yine de halkı kışkırtmak ve yönlendirmek amaçlı sloganları irdelemekte yarar vardır. 
Her şeyden önce acaba onurlu mücadele nedir? Büyük fedakarlıklarla kurulan devletimizi yaşatmak ve tanıtmak mı? Yoksa aşağılamak, itibarsızlaştırmak, kötülemek, Rum ve emperyalistleri memnun edecek şekilde hareket etmek ve onların dayattıkları çözüm şekillerini savunmak mı?
Tam da Yunanistan Başbakanının Amerika’da Kıbrıs sorunundaki görüşlerinin propagandasını yaptığı ve anavatanı suçladığı zamanda, KKTC’de eylem yapmak; halkımızı TC’ye karşı kışkırtmak, haksızca kötülemek, işgalcilikle suçlamak ve ordusunun ayrılmasını istemek Kıbrıs Türk halkının çıkarına mı? 
KKTC makamlarını aşağılamak, KKTC yetkililerinin ve Meclisinin saygınlığına gölge düşürecek eylem ve söylemler, onurlu davranış mı?
Her bakımdan vatandaşlara örnek olması gereken milletvekillerinin, Yüce Meclise uygunsuz kıyafetlerle girmesi onurlu mücadele mi?
Bizi düşman kabul eden ve ellerinde olsa nefes almamızı bile engelleyebilecek olan Rum siyasilerle işbirliği yapmak, güneye gelen Yunanistan başbakanlarına nezaket ziyareti yapmak, ENOSİS’ci olduğu bilinen AKEL ile içli dışlı olmak; öte yandan dünyadaki tek dayanağımız olan anavatan yetkilileri ile işbirliği yapılmasını yakışıksız sözcüklerle kötülemek, onurlu mücadele mi?
Yabancı sermayenin KKTC’de yatırım yapmasını, modası geçmiş ve artık komik karşılanan ‘peşkeş ve sömürü’ edebiyatı ile yeni istihdam olanakları yaratılmasına engel olanların, pişkinlikle ‘’Göçe ve yoksullaşmaya hayır” sloganı atması onurlu tutum mu? Yoksa halkla alay etmek mi? 
KKTC devletinden, çalışmadan, halkımıza hizmet etmeden, hiç emek harcamadan maaş almak ve KKTC devletini aşağılamak onurlu bir davranış mı?
Kıbrıs Türk halkına düşmanca tutum içinde olduğu herkes tarafından bilinen ABD ve AB yetkililerine sevgi gösterisinde bulunmak, onurlu tutum mu?
KKTC’deki bozuk düzenin ve hatalı yönetim anlayışının değiştirilmesi için anavatanın bize yardımcı olmasını gerçek dışı söylemler ile engellemek, onurlu mücadele mi?
Rumların bize karşı kullandıkları en güçlü kozu olan nüfus üstünlükleri olduğunun bilinmesine rağmen, nüfusumuzun artmasını engellemek onurlu mücadele mi?
Kıbrıs Türk halkını nüfus ve ekonomik üstünlüğe sahip Rum tarafı ile birleştirmek onların egemenliği altına sokmak ve halkımızın ulusal kimliğinden koparılarak Kıbrıslılık kimliği altında eritilip yok edilmesi için çalışmak, onurlu mücadele mi?
Kıbrıs Türk halkının kaderini değiştirecek, susuzluk sıkıntısından kurtaracak ve doğal yapıyı yeniden canlandıracak olan anavatandan su getirilmesi projesini bile gerçekdışı söylemler ile kötülemek, kablo ile elektrik getirilmesini engellemek, yedek uçak alanını kullanılamayacak duruma sokmak, ‘bu memleket bizim, biz yöneteceğiz’ sloganı atarak milli hava yolumuzun yok edilmesine sebep olmak onurlu mücadele mi?
Rumların aşırı derecede silahlanması, birçok ülke ile askeri anlaşmalar ve tatbikatlar yapmasına karşı çıkmamak, öte kendi kendimizi yönetmemize olanak sağlayan, can ve mal varlığımızı koruyan, barış ve huzur içinde yaşamamızı sağlayan Türk ordusuna yakışıksızca dil uzatmak, ayrılmasını ve böylece Rumların boyunduruğu altına sokulmamızı istemek onurlu mücadele mi?
KKTC devletinin olanaklarından yararlanmak ve öte yandan da uluslararası toplantılarda, karşı tarafın ulusal davasını ve tezlerini desteklemek onurlu mücadele mi?
Rum Yönetiminin adanın etrafındaki hidrokarbon kaynaklarına tek yanlı sahip çıkmasına ve sondaj faaliyetleri yürütmesine ses çıkarmamak, öte yandan Barbaros gemisinin KKTC adına sismik araştırmalar yapmaktan vazgeçmesini istemek onurlu mücadele mi?
Okullarımızda ulusal mücadele tarihimizin okutulmamasını sağlamak, böylece Rum-Yunan ikilisinin geçmişten günümüze değişmeyen adanın tümünü ele geçirme idealini gizlemek, gençleri ulusal kimliğinden koparmak ve kimliksizleştirmek, uyduruk Kıbrıslılık kimliğini benimsetmek ve böylece Rum çoğunluk içinde eriyip kaybolması için uğraşmak onurlu mücadele mi?
Yoğun ve profesyonelce propagandalarla belki gerçeklerin kısa bir süre için olduğundan farklı gösterilmesi mümkün olabilmektedir. Fakat sonunda neyin gerçek neyin yanlış olduğu mutlaka anlaşılmaktadır. Çeşitli sebeplerden dolayı kendi halkına zarar verenler de, sonunda bu utançları ile baş başa kalmaktadırlar.