On yıl önce Milliyet’ten kovulup yapacak işim kalmayınca oturup bir kitap yazmaya başladım.
O günlerde ne yapıyorsun diye soranlara “roman yazmaya çalışıyorum,” diyordum, ama işin gerçeği yazdığımın gerçek-hayal karışımı bir otobiyografi olduğu idi.
Kitabı bitirdim ve birkaç yayınevine yolladım, ama hepsinden ret cevabı aldım.
Biraz şaşırdım ama pek umursamadım, çünkü kitap bana yazmaya başlarken aklımdan bile geçmeyen bir şey verdi: ruhumu tedavi etti, beni iyileştirdi. Planlanmadan meydana gelen bir katarsis, iç arınma oldu.
Yunanca katharsis’ten türeyen bu kelime “endişe ve stresten arınan bireyin yaşadığı ruhsal yenilenme ve özgürlük hissi” anlamındadır.
Kitap, yazarken hiç düşünmediğim bir geriye doğru bir yolculuk olmuştu.
Bitirdiğimde beni şaşırtacak kadar rahatladım, ama yazma mesaim bittiği için değil. Yazma sürecinin üzerimde yarattığı etkinin sonucu olarak. Bir suçu itiraf etmiş gibi, bir zaafı kabul etmiş gibi, başa gelen bir şeye razı gelmiş gibi, bir yarıştan vazgeçmiş gibi, kan ter içinde ev dönüp bir duş alıp temiz çamaşır giymiş gibi oldum.
Anladım ki kitabı sadece bir kişi için, kendim için yazmıştım. Ve basılmamasının bir önemi yoktu.
Şunu artık iyice biliyorum: Benim için hayat, doğruluğa giden bir yolculuktur. Sahip olduğum en değerli şey olan içimdeki huzur, bunun farkında olmaktan ve ne gerektiriyorsa onu yapmaktan geliyor.
Şöhret, para, güç, ego tatmini ve benzeri şeyler peşinde koşmaktansa bu yöne yürümeyi seçtiğim için şanslıyım. Bu seçimi nasıl yaptım, nasıl böyle oldu pek düşünmedim. Ama oldu.
Yanlış anlaşılmak istemiyorum. Her zaman doğru olanı yapmakta kusursuzluğa ulaştım, hatta buna yaklaştım demiyorum.
Çünkü biliyorum ki bu yolculukta varılacak yer yoktur, ama oraya giden bir yol vardır. O yol, sonuna ulaşılmadan, hayat bitince biter.
NOT: Yazılarıma bir seyahat dolayısıyla kısa bir ara veriyorum. Bundan sonraki yazım 4 Nisanda çıkacak.
Her yazınızda bir anahtar cümle gizli. Doğaya, edebiyata, dürüstlüğe, yaşama ve doğruluğa dair yazılarınız ve ip uçları. Sizden çok şey öğreniyorum ve bu bilgilerle kendimi sorgulayarak iç dinginliğim artıyorum. Bilge bir akrabamız gibi oldunuz en azından kendi adıma. Hayatın her karesi inişli çıkışlı. Siz bunu zor da olsa lehe çevirmeyi başarmışsınız. Bizlere de ışık olacak. Emeğinize sağlık sayın Münir, mutlu tatiller size…