İrademiz dışında gelişen para politikaları nedeniyle çok sıkıntılı günlerden geçtiğimiz acı bir gerçek. 
Ne var ki dövize bağlı olarak yaşadığımız sıkıntılar bugün başlamadı. 
TL para birimini kullanmaya başladığımız günlerden beri dövizdeki çıkışlardan olumsuz etkilenmeler adeta başımızın belası oldu.
ABD’ye veya AB’ye siyasi kanattan çıkan sert bir açıklama, ya da gelişme sonrasında bile dövize karşı TL para değerlerinde dalgalanmalar oluşmakta, ada ekonomisinin hüküm sürdüğü KKTC’de ise bu durumdan, ana karadan çok daha fazla boyutta etkilenir ortam söz konusu olmaktadır.
Statükomuz nedeniyle KKTC’nin TL dışında bir başka para birimi kullanması ise neredeyse olanaksızdır.
Bazılarının “Euro ya geçelim” çığırtkanlığı kayıtsız şartsız teslimiyeti de beraberinde getireceğinden bu sıkıntılara maalesef katlanmak zorundayız.
Ne var ki bunun arkasına saklanarak hiçbir önlem veya yeterli önlem alma girişimlerinin olmayışı kabul edilebilecek bir uygulama değildir.
Adeta rutine geçen uygulamaya devlet tarafından bu güne kadar kesin bir önlem alınamamış, dövizin yükselişi neden gösterilerek haksız kazanç elde etme yönteminin önü maalesef kesilememiştir.
Yıllardan beridir dillendirdiğimiz iç murakabe, fiyat kontrol mekanizmaları devreye konulamamış, ya da dikkate alınmayan önemsenmemiş bir yöntem olarak görülmüştür!
Düşüne biliyor musunuz, bahçesi olan evlerde yetiştirilebilecek olan “Maydanoz” bile uygulanmakta olan zamlardan etkilenerek yakın geçmişe göre %100 zamlanarak adeta bulunmaz Hint kumaşına dönüştürülmüştür.
Çiçeği burnundaki Başbakanımızın ekonomiyi öncelikli olarak ele alacağı açıklamaları dileriz önümüzdeki günlerde inşallah gerçeğe dönüşür, vatandaş da oynatmaya az kalmış bu ortamlardan kurtulur, bir nebze olsun rahat nefes alabilme olanağına kavuşur! 
                                ***
Deveye sormuşlar “boynun eğri” deve cevaplamış “nerem doğru ki!”
Biliyorsunuz av sezonu olanca haşmetiyle devam ediyor! 
Haşmet derken, ülkemizdeki av sporunun güzelliğinden, bolluğundan, av sporuna meraklı vatandaşlarımızın memnuniyetinden söz etmiyorum!
Aksine zamlanmış av ruhsatlarına ve av izni verilirken uygulanan çetrefilli yollara rağmen bu spora meraklı insanlarımızın umduğunu bulamayışını gözler önüne sermeye çalışıyorum. Maalesef ülkemizdeki av popülasyonu her yıl artarak gerilemekte, adeta av ruhsatı çıkaran insanlarımız ruhsat çıkardığına pişmanlık duymaktadır.
Yıllardır süren bu uygulamaya devletin kayıtsızlığı bir tarafa, maalesef avcı kuruluşları da köklü bir çözüm getirilmesi konusunda gerekli çabayı gösterememekte, TV ekranlarında yer alan bol avlı günlerinin görüntüleriyle teselli bulmaya çalışmaktadır.