banner564

PKK’nın gözü kör kulakları sağır mı?

 Son bir yılda meydana gelen birkaç gelişme Kürt konusunu çok değişik  boyutlara taşıdı.
 
Bu gelişmeler HDP’nin seçimlerde 80 milletvekili çıkarması, Kobani için Kürtlerin verdiği savaş ve PKK’nin Kuzey Kürdistan ve Yezidileri korumak için silaha sarılmasıdır.
 
Dünya kamu oyundaki Kürt imajını dramatik bir şekilde değiştiren gelişmeler oldu bunlar.
 
Özellikle Kobani.
 
Tweet’lerin,  kısa videoların, iki cümlelik sound-bite’ların dünyasında Kobani’li Kürtler savaşı son kurşun atılmadan haftalarca önce kazandılar.
Despotların, canilerin, kötü adamların dünyası Orta Doğu’da Batı’nın sevgilisi oldular.
 
Bir yanda elinde silah, başında puşi genç ve güzel Kürt kızları.
Diğer yanda kelle kesen, ırza geçen, çember sakallı, siyah giysili adamlar.
 
İşid’in kazanma şansı yoktu.
 
Türkiye’nin de. Kobani ateş altındayken kılını kıpırdatmayan Erdoğan’ın da.
 
Beş sene önce Batı’nın Müslüman sevgilisi olan Erdoğan artık bir aşağılanma ve alay figürüdür.
Bunda Kobani’nin büyük rolü var.
 
Batının “terör örgütü” listesinden bulunan PKK’nın yıldızını da İşid parlattı. Yezidileri kurtarmak ve Kuzey Irak Kürdistan’ını savunmak için gösterdiği çaba PKK’ya da puan getirdi.
 
O kadar ki bazı Amerikan think tank’ları PKK’nın terör listesinden çıkartılmasını öneriyor.
 
Kobani’nin ardından Kürtlerin ilk defa parti olarak Meclis’e seçilmesi geldi.
 
Bu Kürt hareketinin tarihinde elde ettiği en büyük başarıdır.  Bu başarıda Selahattin Demirtaş’ın kişisel karizması, tevazuu ve içtenliğinin büyük rolü var.
Ama bu zafere fazla sevinilemedi.
 
İlk seçim yenilgisini tadan Erdoğan hiddetini ve nefretini HDP’ye ve liderlerine çevirdi. Çözüm sürecini sona erdirdi. Hava Kuvvetlerini Kandil’e yolladı.
 
Bu saldırıya hedef olan PKK’nın önünde birçok seçenek vardı. Hiç tereddüt etmeden aralarında en aptalca olanını seçti. Terör estirmeye başladı.
 
Bir an buna inanmak istemedim.
 
Silahın modasının geçtiğini, şiddetle şiddetten başka bir yere varılamayacağını, terörün istenilen geleceği erteleyeceğini PKK’nın dağ reisleri algılayamamışlardı. Ne gelişmeleri doğru teşhis edebilmişler ne de dünya kamuoyunu doğru okuyabilmişlerdi.
 
Kalplere giden yolda ellerinde karanfil tutan yüz Kürt kadının yüz gerilladan daha etkili olduğunu öğrenememişlerdi. Meclis’teki seksen milletvekilinin Kandil Dağından ağır olduğunu kavrayamamışlardı.
 
Belki bütün yaşlanan savaş patronları gibi çağ dışı kaldıklarını, inisiyatifi sivillere bırakma zamanının geldiğini kabullenemiyorlardı.
 
Dünyanın en kanlı bölgesi olan Orta Doğu’da artık terör değil teröre karşı olanlar kazanıyor. Barzani’nin, Demirtaş’ın, Suriye Kürtlerinin başarısının arkasındaki gerçek budur.
 
Erdoğan ne yaparsa yapsın. PKK için en akıllı hareket savaşçılarını silahlarıyla beraber Türkiye’den çekmesi,  İşid’e karşı verilen mücadeleye yoğunlaşmasıdır.
 
Şiddete başvurmadan yapılacak bin bir çeşit protesto türü vardır. Ve bunların her biri genç inşaları mezara yollamaktan iyidir.
 
PKK liderlerinin gözleri kör, kulakları sağır mı?
 
Tanrım! Neden kimse daha yumuşak, daha ince daha akıllı olamıyor?
YORUM EKLE

banner608

banner474