banner564

Rüzgârların bekçisi

Truva Savaşı’ndan geri dönerken Odyseus ve adamları Aeolia adasına sürüklenir. 
Ada, Rüzgârların Bekçisi Aeolus’undur. 
Aeolus, onlara, yelkenlerini doldurup vatanlarına ulaştıracak ılımlı batı yeli dışında, bütün rüzgârların hapis olduğu deri bir tulum verir ve kesinlikle açmamalarını söyler. 
Tulumun içinde bir hazine olduğuna kanaat getiren açgözlü mürettebat bu talimata uymaz. Tulumu açar ve içine hapsedilmiş rüzgârlar dışarı uçar, bora olup esmeye, gemileri fındık kabuğu gibi şarap koyusu denizde oradan oraya savurmaya başlar.
Odyseus’un azgın sulardan kurtulup kralı olduğu İthaka adasına vasıl olması on yıl sürer. Mürettebat yolda telef olur. Belki açgözlülüğünün cezası olarak.
Açgözlülük, bencillik, ihtiras, bir başkasına şiddet uygulamak, kıskançlık, çalma, hasislik, acımasızlık gibi menfi eğilimler insan var olduğundan beri içinde mi idi? Yoksa bunlar doğuşundan bu güne kadar olan yolculuğunda başına gelenler nedeniyle mi kişiliğinin baskın bir parçası hâline geldi? 
İnsan temiz veya oldukça temiz idi başlangıçta ve zamanla kirlendi, demek istiyorum galiba. Çünkü her ne kadar kesin bilimsel kanıta sahip değilsem de bunun böyle olduğuna inanıyorum. 
Dünyada var olduğu zamanın yüzde 95’ini kapsayan avlama ve toplama döneminde insanın varoluş biçimi bugünkünden çok ama çok farklı idi. 
Küçük, seyyar, lidersiz, kanunları ve kurumları olmayan topluluklar hâlinde yaşanıyordu. Hiyerarşi yoktu, mülk ve rekabet de. Eşitlik, işbirliği ve paylaşım esastı. Hiçbir şey yetiştirilmiyordu. Doğa ne veriyorsa onunla yetiniliyordu. Karın doyurmak için toplamaya ve avlamaya gerekli zaman haftada 15 saatti. On yedi saat de yemek hazırlamaya, yakacak toplamaya, barınak ve alet yapmaya veya tamir etmeye harcanıyordu. Geriye kalan zaman dinlenmek ve eğlenmek içindi. 
Kadın ile erkek arasında görev bölümü vardı. Kadın daha çok toplayan ve pişiren iken erkek avlayıcı ve gerektiğinde savaşçı idi. Ama erkekle kadın eşitti, birinin diğerinden üstün olması, ona kumanda etmesi söz konusu değildi. 
Toplanan ve avlanan her şey paylaşılıyordu. 
Çocuklara küçük yaşta ok ve yay kullanmak öğretiliyor ve aralarında yarışlar düzenleniyordu; ama birinci, ikinci, üçüncü gibi bir ayrım yapılmıyordu. Rekabet değil ustalaşma teşvik ediliyordu.
Bana öyle geliyor ki bu dönemde insanın “kötü” olması ve kötülük yapması pek o kadar gerekmiyordu. Belki abartıyorum ama bunu insanın cennetten atılmadan önceki durumu olarak tanımlayabilirim. 
Mülk, mesai, rekabet, eşitsizlik, yoksulluk ve zenginlik, zor kullanma, despotluk, el koyma gibi bugün aşinası olduğumuz kötülükler insan on bin küsur yıl önce bilinmeyen nedenlerle yerleşik hayata ve tarıma geçince öne çıktı.
Başlangıçta daha temiz olsun veya olmasın, insan artık kirlendi. Bu sonuç akla şu soruları getiriyor: 
Temizlenmesi, eskisi kadar pak olması ihtimali var mı? 
Yoksa gittikçe zorlaşan yaşam koşulları ve ölmekte olan dünya onu daha da mı “kötü” yapacak? 
Açtığı tulumdan kurtulan yıkıcı rüzgârları toplayıp tuluma geri sokması mümkün mü?

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ali özdemir
Ali özdemir - 3 yıl Önce

Devlet ve adalet önemli Almanya’da dolar milyarderi yok kominis Çin’de Rusya’da var kapitalist Amerika’da var İsveç’e Norveç’te yok sistem müsade etmiyor

Ahmet
Ahmet - 3 yıl Önce

Mesnevi’de Mevlana,
“ süt memeye geri dönmez” diyor.

Sarp Ege
Sarp Ege - 3 yıl Önce

Acımasız hayat şartları insanoğlunu dogustan itibaren yarış atı gibi yaptı. Kin, egoistlik, rekabet,menfaat v.b. 32 tekmil hikaye gibi ne ararsan var. Kanaat etme ; eskiye dönüş artık imkansız. Fakat her ne olursa olsun yinede hayata pozitif bakmakta fayda var diye düşünüyorum. Üstad değişik bir konuya el atmış. Truva savaşlarından bahsederken 1 sene yaşadığım Çanakkale şehri gözlerimin önüne geldi. Değişik bir konu. Herkese Güney Ege'den iyi hafta sonları dilerim.

Veli Koç
Veli Koç - 3 yıl Önce

Kapitalizm insanları aç gözlü, bencil, özel mülkiyet hırslısı ve doyumsuz yaptı

Ali özdemir
Ali özdemir - 3 yıl Önce

Norveç salgın tedbirlerini kaldırmış aşı oranı yüzde 85

kemal yamaner
kemal yamaner - 3 yıl Önce

Bilimsel olarak dünya hiç bozulmamış geçmişine dönecek bunun tek yolu insanların teknolojiden vazgeçmesi dense insanlar vazgeçmez. yani bu uğurda dünyayı bile yok etmeyi göze almıştır. fedakarlık yapmaz

belki
belki - 3 yıl Önce

Yoksa gittikçe zorlaşan yaşam koşulları ve ölmekte olan dünya onu daha da mı “kötü” yapacak? 

banner608

banner473