banner564

Sağlıklı bir yaşam için ağaçlandırmaya önem vermeliyiz

Maalesef ülkemizde son yıllarda yeşil alanlara, doğaya ve doğal varlıklara sorumsuzca ve önemli derecede zararlar yapılmıştır. Özellikle basiretsiz ve plansız yapılaşma sonucu, makilikler, harup- zeytin plantasyonları, ormanlarımız, dere yatakları, yer altı su havzaları, tarım arazileri, akiferler, biricik Beşparmak Dağımız, sahillerimiz, ülkemize özgü endemik bitkiler, yaban hayatın yaşam alanları, birçok yerel bitki ve canlılar büyük çapta zarara uğratılmış ve sonuçta doğal denge tehlikeli boyutlarda bozulmuştur.
Son zamanlarda tüm dünyada karşılaşılan iklim bozulmaları, doğal felaketler, su baskınları, fırtına ve Covid-19 gibi yeni virüs epidemileri gibi sorunlar, doğaya yapılan tahribatın bedelinin çok büyük ve acı olduğunu gösteriyor.
Bu nedenle artık bütün dünyada, doğanın korunmasına büyük duyarlılık gösterilmeli ve bozulan doğanın yeniden onarılması için çok köklü ve ciddi önlemler alınmalıdır.
Kuşkusuz diğer önlemler yanında, doğaya yapılan zararın düzeltilmesi için, yapılabilecek en etkin ve öncelikli uygulama, ağaç varlığının artırılarak yeterli düzeye çıkarılmasıdır.
Ülkemizin bitki örtüsünü yeterli düzeye çıkarmak ve böylece daha sağlıklı, daha güvenli, daha güzel ve sürdürülebilir bir doğaya sahip olabilmemiz için ‘Bozuk durumda bulunan orman alanları, yeni ve hızlandırılmış dikim programları ile verimli hale getirilmeli. Halen 70 bin hektarın altında olan orman alanımız, bilimsel kriterlerde öngörüldüğü gibi ülke yüz ölçümünün % 30 oranına çıkarılması için 100,000 hektara yükseltilmeli.
Yerleşim yerlerinde yayaların sağlığını tehdit eden kavurucu yaz sıcaklarına karşı tüm kaldırımlara, bol gölge veren boylu ağaçlar dikilmeli.
Yerleşim yerlerinde arsa açılırken mal sahiplerinden yeşil alan gerekçesi ile alınan araziler, mutlaka ağaçlandırılmalı. Bilimsel kriterlere göre halkın kaliteli yaşamı için yerleşim alanlarının en az %15’i park ve yeşil alan olarak düzenlenmeli.
            Başkentimizin ortasından geçen ve halen vahşi şekilde kendi haline bırakılan, pis koku ile çevrede yaşayanlara hayatı zehir eden, mikrop saçan, sivrisinek ve zararlı böceklere barınma ortamı oluşturan, Kanlı derenin iki cephesi ağaçlandırılarak yeşil alan olarak inkişaf ettirilmeli.
              Derenin iki cephesine efkalipto gibi tuza dayanıklı ve hızlı gelişen ağaçlar dikilmesi durumunda, sadece 2-3 yılda Kanlı derenin şimdiki olumsuz görünümünün, güzelliğe dönüştürülebilecek. Kanlı derenin iki yanı Rekrasyon ve yürüyüş alanı olarak kullanılacak.
 Ayrıca yaz aylarında kavurucu sıcaklar nedeniyle, klimasız araçlarla seyahat edilmesi çok rahatsız edici olan şehirler arasındaki ana yolların iki yanı ağaçlandırılmalıdır. 
Beşparmaklar üzerinde halen çıban yarası gibi görünen terk edilmiş taş ocakları, dikim sezonu geçmeden ağaçlandırılarak ormanlaştırılmalı.
Mesarya ovasında hali ve devlete ait araziler ağaçlandırılmalı, yer yer koruluklar oluşturulmalı ve böylece bölgenin ikliminin iyileştirilmesine katkıda bulunulmalı.
Öğrencilerimizin daha sağlıklı ortamda eğitim görmesi için, okullarımızın ağaçlandırılmasına önem verilmeli. 
Kaymakamlıkların yönlendirmesi ve teşviki ile köylerimizde halkın yakacak, dinlenme ve eğlenme gereksinimlerinin karşılanması için hali, mera ve benzeri kamu arazilerinin ağaçlandırılması sağlanmalı.
Tehlike sinyali vermekte olan doğamızı yeniden tamir edebilmek için 1995 yangınından sonra yapıldığı gibi, KKTC’de yeniden bir genel ağaçlandırma seferberliği başlatılması yararlı olacak.
 Aynı doğa içinde yaşayan KKTC vatandaşları olarak, hepimizin yaşam ortamımızı korumamız, daha sağlıklı duruma getirmemiz için el birliği ile hareket etmemiz ve içinde bulunduğumuz ağaçlandırma sezonunu çok iyi değerlendirmemiz gerekir. 

YORUM EKLE

banner608

banner473