banner564

“Sert ve kudretli olanlar yere çakılır”



Akıl, bilgelik, eğitim, birikim, deneyim ve hatta ahlâk sahibi olmadan tutulabilecek bir tek iş var Türkiye’de.

Politika.

Türkiye’de özel sektör, en alttan en üst düzeye, kalifiye eleman arar. Büyük şirketler üst seviye yönetici bulmak için beyin avcılarına on binlerce dolar öderler.

Aynı Türkiye, üçüncü sınıf insanlarla yönetilmeye fittir.

En iyinin aranmadığı tek saha politikadır. Bu partilerüstü bir gerçektir. Politikada laf sallayanlar hep aynı tezgâhın kumaşındandır.

Seçim sonuçlarına bakıp ağlaşmaya gerek yok. Demokrasi ağlaşma değil aksiyon düzenidir.

Uyanıncaya, gerçekleri görünceye, aptallığı ve soygunu durduracak gerekli demokratik haklara sahip olduğunuzu anlayıncaya kadar krizden krize sürükleneceksiniz.

Üçüncü sınıf insanlar tarafından yönetilmeyi kabul ediyorsanız üçüncü sınıf bir ülkede yaşamaya da razı olacaksınız.

Siz Meclis’e yolladıklarınızın uyanmasını, bu ahmaklığa ve soyguna son vermesini mi bekliyorsunuz?

“Muayyen bir işi yapabilmek için muayyen bir insan olmak gerekir” diyor Bilge.

Politikacıların arasında “muayyen” insan yok. Düzeni onlar kurdu. Düzen onların çıkarına çalışıyor. 

Değiştirmezler.

“Eğer ruhta aydınlık varsa kişide güzellik olur. Eğer kişide güzellik olursa evde âhenk olur. Eğer evde âhenk olursa ülkede düzen olur. Eğer ülkede düzen olursa dünyada barış olur.” Bilge böyle diyor.

Ankara’da, Oran ile Ulus arasındaki birkaç kilometrekarede milleti idare edenlere veya etmeye talip olanlara bakın bakalım, kaç kişinin ruhunda aydınlık göreceksiniz.

Köşe meddahları her gün politikacılara akıl veriyor. Bu akıma bir günlüğüne ben de katılmak istiyorum. Ama benim aklım fazla değil. Onun için kendi kotamdan veremem. Geriye kalanın bana yetmeme olasılığı var. 

Bu nedenle başkasının aklını vereceğim. Benden çok daha akıllı birinin aklını. Bu kişi Lao Tzu’dur. Milattan Önce Altıncı Yüzyıl’da Çin’de yaşayan Lao Tzu, Taoizm adlı yaşam felsefesinin kurucusu ve bunun en kutsal kitabı olan Tao Te Ching’in yazarıdır.

Taoizm, müritlerine doğal ve yalın bir hayat tarzı önerir ve doğanın akışına karşı çıkmamayı tavsiye eder.

Tao Te Ching şiir şeklinde yazılmıştır. Benim akıl olarak vermek istediğim şiirin numarası 126’dır. İngilizceden kendi çevirimle, şöyle diyor:

İnsan dünyaya geldiğinde yumuşak ve esnektir,

İnsan öldüğünde sert ve katıdır,

Bitkiler canlı iken yumuşak ve körpedir,
Bitkiler öldüklerinde çürük ve kurudurlar.

Demek ki sert ve bükülmez olan ölüme aittir,
Yumuşak ve esnek olan hayata aittir.

Sert ve kudretli olanlar yere çakılır,
Mütevazı ve yumuşak olanlar yükseklere çıkar.

Eninde sonunda bu olacaktır. Ama “sert ve kudretli” olanlarla birlikte başka birçok şey daha yere çakıldıktan sonra…

YORUM EKLE
YORUMLAR
musafa yüksel
musafa yüksel - 13 ay Önce

Tao Te Ching çok haklı. Aklıma güçlü ve sert diktatörler geldi. Hitler, Musollini, Çavuşesku, Saddam, Kaddafi. Hepsinin akıbeti aynı. Sert çakıldılar. Mesele duygusal, akılla pek ilgisi yok sanırım. O nedenle kitleler bunlara destek verdi. Bizde de veriyor.

Bir Vatandaş
Bir Vatandaş @musafa yüksel - 13 ay Önce

Sayin Mustafa Yuksel,

Verdiğiniz bu örnekler, guclu ve sert diktatorler birer "STRONGMAN" orneğidirler.

Strongman: Güçlü Adam, kurtarici, (Metin Bey in deyimiyle) 'Sert ve Kudretli' bir adam, bir MAÇO liderdir.

Bu gibi strongman'ler toplumu sozum ona bir felaketten kurtarmak icin bastadirlar. Bu bir savastan sonra veya bir ekonmomik cokus de olabilir veya toplumsal ahlaki cokus olarak da gosterilen "Aile degerlerinin saldiri altinda olmasi" gibi hayali bir savas da olabilir. Ve cogu zaman kadin emansipasyonunu , cinsel ozgurlukleri hedef alarak ve onları öcüleştirerek propagandalarinda kullanirlar.

Strongman bir kurtaricidir, maço bir adamadır hani Turkcede "Adam gibi adam" olarak tanimlanan Maçolugu bır güç gostergesı olarak kullanan tiplerdir.

Bunlar toplumu bir taraftan "Bizden olmayan dusmandir" gibi soylevlerle korkutarak, tehdit ederek diger yandan ise tarihten "O eski muazzam gunlerimize donecegiz" vaatleriyle fantazi hikayeler satarak nerdeyse bir mafya takdigiyle yonetirler. Halk surunmektedir ve artik kendisine boyle bir Strongman, Kurtarici gelip kendilerini bu sefalettten kurtaracigina inanmaktan baska bir careleri olmadigini nerdeyse bunun bir kader olduguna inanan kendi sesleri olmayan birer zombi haline gelmislerdir.

Strognman bir taraftan entellektuelleri, kendisine karsi gelebilecek kafasi calisan herkesi dusman ilan ederken diger taraftan da medyayi kontrol ederek halkin beynini yikayarak onlarin bas kaldirmaya hicbir sansi olmamasini saglarlar .

Bütün ülkeler zaman zaman bu tür Strongman fenomenlerine hassastirlar ama bu Strongman rejimleri halklarini sadece sürünrürerek bir parazit gibi var olabilirler ve eninde sonunda da yıkılıp yok olurlar.

Tülin Süzer
Tülin Süzer - 13 ay Önce

Teşekkürler Sayın M.Münir bu değerli yazınız için...
Yalnız ben bir gözlemimi belirtmek istiyorum:Türkiyede şimdiye kadar hiç görmediğimiz 'Masculen bir ortam' var...

Mufut Onat
Mufut Onat - 13 ay Önce

Teşekkürler, Bilge insan

Nick
Nick - 13 ay Önce

Teşekkürler Metin Bey.

Turkish power
Turkish power - 13 ay Önce

Bir zamanlar yağlayıp yikadigin adama düşman mı oldun acitmis canım acitmis sizin gibi palavracilara kizmiyoruz aciyip dalga geçiyoruz ne oldu soroscu eski tufekler

Turkish power
Turkish power - 13 ay Önce

Ağlama değmez hayat selpak mi solo mu istersin yoksa şoktan cikmak için defibrilasyon mu elektrokonvulsif tedavi mi

banner471

banner473