banner564

Suda tasarruf önlemleri alınması sağlanmalı

Dünyamızın dörtte üçü sularla kaplıdır. Ancak (%97,5’i Okyanuslarda tuzlu su olarak bulunur. %2.5’i kutuplarda, yer altında, nehir ve göllerde bulunan tatlı sudur. İhtiyaçlarımızın karşılanmasına uygun su miktarı, toplam su stoklarının sadece % 0.25 (binde 25)’tir. 
Dünya nüfusunun sürekli artması, çevrenin kirletilmesi ve buna bağlı olarak da iklim bozulması nedeniyle, suyun her geçen gün azalacağı ve daha da değer kazanacağı aşikardır.
Yaşanan dönemde 6 milyarlık dünya nüfusunun %20’si güvenli su kaynaklarından yok-sundur. 2050’de dünya nüfusu 9.3 milyara ulaşması beklenmektedir. İklim değişikliği de dik-kate alındığı 60 ülkede 7 milyar insanın su kıtlığı ile karşı karşıya geleceği belirtilmektedir.
İklim bozukluğundan en çok etkilenecek Akdeniz bölgesinde, önümüzdeki yıllarda ha-va sıcaklığı ile kuraklık daha da şiddetlenecek. Bunun sonucu olarak da su kullanımı artacak. Bu nedenle su, bizim için çok değerli, önemli ve yaşamsal bir doğal kaynaktır.
KKTC’de turizmin öncü sektör olarak kabul edilmesi ve önümüzdeki yıllarda turizm ke-siminin büyümesi, tatilcilerin yaz aylarında ülkemize gelmesi, yüzme havuzlarının artması, yaşam biçimimizdeki değişiklikler (çamaşır ve bulaşık makinesi kullanımı gibi) nedeniyle su üzerindeki baskı daha da artacaktır.
2010 yılında anavatandan getirilen su, yaşamımızı rahatlattı. Ancak, gelen suyu savurganca değil, çok akılcı ve hesaplı kullanmamız gerekir. Ayrıca, su projesinin ömrü tamamlanana dek yeraltı sularımızı rehabilite etmeliyiz.
Yaşanan dönemde bizden daha fazla su kaynaklarına sahip olan ülkelerde bile, çeşitli tasarruf önlemleri alınmaktadır. Örneğin bazı ülkelerde bahçelerin gündüz sulanması, bazı ülkelerde salma ve hortum ile sulanması, bazı ülkelerde de çimen ekilmesi yasaktır.
Akdeniz bölgesi kurak ve su kaynakları da kısıtlı olduğu için, özellikle fazla su tüketen bitkilerin sulanmasında, suyu çok bilinçli ve hesaplı kullanmalıyız.
Bunun için de su kullanımını en aza indiren, malçing (toprak yüzeyini saman veya ku-ru otla örtmek) gibi yetiştiricilik teknikleri ve sulama yöntemleri uygulanmalı.
Kuşkusuz tarım kesiminde ekolojik koşullarımıza uygun ve ekonomik değeri olan ürün-leri yetiştirmekten vazgeçmemiz kolay değildir.
Ancak ev ve parklarda, Akdeniz iklimine uygun olan ve az su ile yetişebilen bitkiler tercih edilmesi mümkündür.
Örneğin, Akdeniz bölgesinde bize göre çok daha fazla yağış alan batılı ülkelerde oldu-ğu gibi çim yetiştirilmesi doğru değildir. Çünkü çimen, bir numaralı su oburudur. Ülkemizde çimin parlak yeşil kalabilmesi için bir yaz mevsiminde metrekareye 1000 litre dolayında su kullanılması gerekir.
Ülkemizde çim yerine; yapay çim, taş ve çakıl döşeme yapılması daha isabetli olacak. Böyle yapılması durumunda, kış aylarında da bahçede yemek yeme olanağı veren kuru ve çamursuz bir ortama sahip olunur.
Çim yerine başka bir seçenek de, sonbahardan ilkbahara kadar rengarenk yabani çi-çekler yetiştirilmesi olabilir. Yaz aylarında ise bahçe boş bırakılmalı.
Boş alanların mutlaka yeşil örtü ile kaplanması isteniyorsa, toprağı halı gibi örten Fa-re kulağı (Dichondra repens), Lipya (phyla nodiflora) veya cıvan perçem (Achillea ) gibi kap-layıcı-örtücü bitkiler ekilebilir. Bunların fazla su ihtiyacı olmasa da, yine bir miktar suya ihti-yaçları vardır. Ayrıca bu tür örtücü bitkiler, basılmağa pek uygun değildir.Yaz aylarında da pek güzel görünmezler.
Her şeye rağmen bahçesinde çimen olmasını isteyenler, hiç olmazsa alanı, olabildiği kadar azaltmağa çalışmalı.
Mevcut suyun hesaplı ve tasarruflu kullanılması için, az ve çok su ihtiyacı olan bitkiler, bahçenin farklı yerlerinde yetiştirilmeli.
Kış ve ilkbahar aylarında çiçek açan nergiz gibi soğanlı bitkiler, ebe gömeci çiçeği, yıl-lık bitkilerden ise girit, şabboy, dildamak, keten gibi çiçekler tercih edilmeli. Çok yıllıklardan, susuzluğa uyum gösteren biberiye, adaçayı, lavanta; çalımsı bitkilerden sakız (Şinya) ağacı ve ağaç olarak da odunsu bitkilerden zeytin, harup, gınnap alıç gibi az su ile yetişen bitkiler ter-cih edilmeli.
Buharlaşma ile su kaybının önlenmesi için, damlama sistemi tercih edilmeli. Hortum-la sulama erken sabah veya gece yapılmalı. Bitkilerin üzerine su püskürtülerek sulanması çok sakıncalıdır. Çünkü bu sistemde su, buharlaşma ile havaya karışır. Ayrıca bazı mantar hasta-lıklarının oluşmasına zemin hazırlanır. 
Bir de sık sık sulama yerine uzun aralıklarla bol su verilmesi daha yararlıdır. Çünkü sık sık az su verildiği zaman, bitki köklerinin yüzeyde oluşmasına sebep olunur. Uzun aralıklarla verilen çok su, toprağın derinlerine indiği için kökler de derine iner ve kuraklığa daha daya-nıklı olur.


 

YORUM EKLE

banner471

banner473