banner564

Suyun değeri her geçen gün artıyor

İçinde bulunduğumuz Akdeniz bölgesinde iklim bozukluğu nedeniyle, yaz aylarında sıcak ve kuraklık her geçen yıl şiddetlenecek, su kullanımı artacaktır. Bu nedenle su, bizim için çok değerli, önemli ve yaşamsal bir doğal kaynaktır.
Turizmin öncü sektör kabul edilmesi ve önümüzdeki yıllarda ülkemize daha fazla turist gelmesi, yüzme havuzlarının artması, yaşam biçimimizdeki değişiklikler( çamaşır ve bulaşık makinesi kullanımı gibi) su tüketiminin artmasına yol açacaktır.
Yakında Anavatandan borularla getirilecek su, ülkemizin yeniden canlanmasına yardımcı olacaktır. Ancak, gelecek olan suyu savurganca değil, her damlasını çok akılcı ve hesaplı kullanmamız gerekir.
Yaşanan dönemde bizden çok daha fazla su kaynaklarına sahip olan ülkelerde bile, çeşitli tasarruf önlemleri alınmaktadır. Örneğin buharlaşma ile su kaybının önlenmesi için; bazı ülkelerde bahçelerin gündüz sulanması, bazı ülkelerde salma ve hortum ile sulama, bazı ülkelerde de çimen ekilmesi yasaktır.
Akdeniz bölgesi kurak ve su kaynakları da kısıtlı olduğuna göre, gerek evlerde gerekse bahçelerde suyu çok bilinçli ve hesaplı kullanmalıyız.
Bunun için de su kullanımını en aza indiren, yetiştiricilik teknikleri ve sulama yöntemleri uygulanmalı.
Kuşkusuz tarım kesiminde ekolojik koşullarımıza uygun ve ekonomik değeri olan ürünleri yetiştirmekten vazgeçmemiz kolay değildir.
Ancak ev ve parklarda, kaldırım ve yol ağaçlandırılmasında Akdeniz iklimine uygun olan ve az su ile yetişebilen bitkiler tercih edilmeli.
Örneğin, ülkemizde bize göre çok daha fazla yağış alan batılı ülkelerde olduğu gibi çim yetiştirilmesi doğru değildir. Çünkü çimler, bir numaralı su oburudur. Ülkemizde çimin parlak yeşil kalabilmesi için, bir yaz mevsiminde metre kareye ortalama 1000 litre su kullanılması gerekir.
Akdeniz bölgesindeki ülkelerde çim yerine, taş ve çakıl döşeme yapılması, daha isabetli olur. Böyle yapılması ile kış aylarında da bahçede yemek yeme olanağı veren kuru ve çamursuz bir ortama sahip olunur.
Çim yerine başka bir seçenek de sonbahardan ilkbahara kadar rengârenk yabani çiçekler olabilir. Yaz aylarında ise bahçe boş bırakılır.
Boş alanların mutlaka yeşil örtü ile kaplanması isteniyorsa, toprağı halı gibi örten Fare kulağı(Dichondra repens) Lipya (phyla nodiflora) veya cıvan perçem (Achillea ) gibi örtücü bitkiler ekilebilir. Bunların fazla su ihtiyacı olmasa da, yine bir miktar suya ihtiyaçları vardır.Bir de bu tür örtücü bitkiler, basılmağa pek uygun değildir.Ayrıca yaz aylarında da pek güzel görünmezler.
Her şeye rağmen bahçesinde çimen olmasını isteyenler hiç olmazsa alanı olabildiği kadar azaltmağa çalışılmalı
Mevcut suyun hesaplı ve tasarruflu kullanılması için, az ve çok su ihtiyacı olan bitkiler bahçenin farklı yerlerinde yetiştirilmeli. Kış ve ilkbahar aylarında çiçek açan nergiz gibi soğanlı bitkiler. Yıllık bitkilerden girit, şabboy, dildamak, keten, çok yıllıklardan da susuzluğa uyum gösteren biberiye, adaçayı, lavanta, sakız ağacı,  ağaç olarak da odunsu bitkilerden zeytin, harup, gınnap alıç gibi az su ile yetişen bitkiler tercih edilmeli.
Ülkemizde yaz aylarında buharlaşma ile su kaybının önlenmesi için, sulama erken sabah veya gece yapılmalı. 
Sulama sistemi olarak da, damlama tercih edilmeli. Bitkilerin üzerine su püskürtülerek sulanması yanlıştır. Çünkü bu sistemde su buharlaşma ile havaya karışır ve yapraklarda hastalıklar için uygun ortam oluşturulur.
Sık sık sulama yerine uzun aralıklarla bol su verilmesi daha yararlıdır. Çünkü sık sık az su verildiği zaman bitki köklerinin yüzeyde oluşmasına sebep olunur. Kökleri toprağın yüzeyinde bulunan bitkiler ise kuraklığa dayanamaz.
Öte yandan uzun aralıklarla verilen çok su, toprağın derinlerine indiği için, kökler de derine iner ve bitkiler kuraklığa daha fazla dayanır.

YORUM EKLE

banner471

banner473