banner564

Tarihin ilk soykırımcısı ile tembel MM

Hayatımın bir hatalar listesi var.  
 
Lisede Latinceyi bir yıl okuyup ikinci yıl bırakmak, ilk sıralarda olmamakla beraber bu listenin önemli maddelerinden biridir. 
 
Lise sona geçince, diğer derslere daha çok zaman ayırmak için Latinceyi ders programımdan atmıştım. Kısmen doğruydu bu mazeretim, ama süfli bir bahane imiş. 
 
İlk yıl Latincem çok iyi idi ve severek okumuştum. Ana derslerimi savsaklamadan pekâlâ ikinci yıl devam edebilirdim. Müdür beni odasına çağırıp devama ikna etmeye bile çalışmıştı. Latince derslerini o veriyordu. Ama razı olmadım. 
 
Bugün nedeninin tembellik ve “Bu ölü dil ne işime yarayacak ki öğreneyim,” şeklindeki sığ bir düşünceden kaynaklandığını itiraf ediyorum. 
 
Öğrenmek ile öğrenilenin işe yaramasının birbiriyle alâkalı olmadığını daha bilmiyordum. 
 
Bunları aklıma Sezar’ın (MÖ 100 - MÖ 44) Galya mektuplarının yeni bir İngilizce çevirisi yapıldığı haberi getirdi. 
 
Biraz gramer ve kelime öğrendikten sonra İngilizceye çevirmek üzere kısa metinler üzerinde çalışmaya başlamıştık. Catullus’un (MÖ 84 - MÖ 54) kısa şiirlerini hatırlıyorum. Ama en çok Sezar’ın Galya seferi sırasında Roma’daki Senato’ya yolladığı mektupları. 
 
Sekiz kısa ciltten müteşekkil olan De Bello Gallico, Galya Savaşı’na Dair, Latin edebiyatının en önemli yapıtlarından biridir. Hatırlayacaksınız: Veni, vidi, vici; geldim, gördüm, yendim.
 
Sezar asil sınıfına aitti, ama ailesi o sınıfın ikincil üyelerindendi. Durumu pek iyi değildi. Muazzam borçları vardı ve güçlü düşmanları. Ama ihtirasları büyüktü. Şan kazanmak ve büyük servet sahibi olmak istiyordu. Bunlara ulaşmanın en kolay yolu barbar diyarlarını fethetmek, servetlerini çalmak ve pes edenleri köle olarak satmaktı.
 
Milattan Önce 59’da, güçlü kişilerle kumpas kurarak ve rüşvet dağıtarak imparatorluğun en üst görevlerinden birini kaptı. Galya bölgesinin komutasını aldı. Daha sonra Asterix ile Obelix’in meşhur edeceği Galya Fransa, Belçika ve Almanya, Hollanda ve İsviçre’nin bazı bölgelerini kucaklıyordu. 
 
Büyük bir bölümü Roma tarafından fethedilmemiş birçok küçük, birbiriyle kavgalı, bağımsız devletlerden müteşekkil idi. 
 
Sezar, Senato’dan olur almadan, müthiş bir gaddarlıkla, dost düşman demeden bunları ele geçirmeye girişti.  
 
Emrindeki on bin askerle fethettiği büyük bölgeleri kontrol altında tutması mümkün olmadığı için eli silah tutan herkesi öldürüyordu. Girdiği her yerden arkasında binlerce ceset bırakarak çıktı.
 
Uxellodunum, Roma ordusuna karşı koyanların son sığınaklarından biri idi. Suları bitince teslim oldular. Sezar ders olsun diye askerlik yaşındakilerin hepsinin ellerini kestirdi.
 
Sezar’ın sekiz yıl süren Galya seferinde bir milyondan fazla insanı öldürdüğü tahmin ediliyor. Bu da onu dünyanın bilinen ilk soykırımcısı yaptı.
 
Sezar, MÖ 50’de, yönetimi ele geçirmek ve bir daha bırakmamak amacıyla Roma’ya döndü. Başardı da. Senato’nun merdivenlerinde tarihin en meşhur cinayetine kurban gidinceye dek.  
 
Geldim, gördüm ama Latinceyi fethedemedim. Lisedeyken tembellik etmeseydim bugün bütün bunları Sezar’ın kendi orijinal sözleriyle okuyabilecektim.  
 
Öff!
 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Şakir Katman
Şakir Katman - 3 yıl Önce

Sezardan sonra dünyya gelen kralların hepsi Sezar (kayser yani Caesar ) olmak istemiş. Alman krallarına Kayzer deniyor. Fatih İstanbulu alınca kendine Kayser-i Rum ( Roma kayseri ) diye mühür yaptırmiş.

Ahmet Oğuzoğlu
Ahmet Oğuzoğlu - 3 yıl Önce

Hatalar listenizden başka yazılar da olacak mı? :)

Ruh İkizi
Ruh İkizi - 3 yıl Önce

Sayım MM,
İnsandan daha korkunç, acımasız bir yaratık biliniyor mu?

Faruk Ercan
Faruk Ercan - 3 yıl Önce

Sağlıcakla kalın.

Gurel ASIK
Gurel ASIK - 3 yıl Önce

geldim gordum oldum. bu dunyanin hakikati budur

İlker Gökçen
İlker Gökçen - 3 yıl Önce

Metin bey teşekkürler güzel yazılarınız için. Bir de hayatınızdaki hatalara ve bunlara dair hislerinize dair uzun bir yazınız olursa tadına doyum olmaz. İstanbul'dan Sevgi ve muhabbetle .

banner608

banner474