banner564

Trum trak tiki tak, makinalaşmak

Aklın bir kompütüre benzediğine ve içindekilerin olduğu gibi gerçek bir kompütüre veya yapay bir mekanizmaya yüklenebileceğine inananlar var.
İnananlar olduğu gibi bunu yapmak için laboratuvarlarda çalışanlar da.
trrrrum,
trrrrum,
trak tiki tak
makinalaşmak istiyorum!
mutlak buna bir çare bulacağım
ve ben ancak bahtiyar olacağım
karnıma bir türbin oturtup
kuyruğuma çift uskuru taktığım gün!

Nazım Hikmet (1902-1963)’in 1923 yılına ait ünlü şiirinde seslendirdiği isteğini, onun hayal ettiği biçimde olmasa da, gerçekleştirmek için uğraşan çok.
Kişinin kompütüre dönüşme dileğinin çekiciliği, ona normalin veya biyoloji kurallarının ötesinde bir yaşam sağlamasından, ölümsüzlük bahşetmesinden kaynaklanıyor.
Bu fikir veya projeyi hiç çekici bulmuyorum, hatta bu bana itici geliyor. Hatta saçma.
İnsan bedeni bir bütündür. Akıl, saç veya karaciğer gibi, bu vücudun bir parçasıdır. Onlardan bağımsız olarak bir makineye yüklendiğinde gövdenin onu besleyen diğer parçalarından kopmuş olacak.
Akıldan başka bir şey olacak.
Ne mesela?
Natamam bir şey.
Belki de şuursuz.
Okunmuş ve kitaplığa kaldırılmış bir kitap gibi bitmiş, ona bir şey eklenmesi imkânsız.
Onu felç eden bir hastalığa tutulmuş birini tanıyorum. Hastalığı yavaş yavaş, bölge bölge hapsetti onu. Şimdi tek çalışan yeri aklı ve başı. Konuşabiliyor ama bütün ihtiyaçları başkaları tarafından karşılanıyor. Birisi götürmezse bir yere gidemez. Zevk veren hemen hemen her şeyden mahrum.
Aklı bir makineye yüklenen insan, bu tanıdığımdan biraz daha iyi durumda olacak. Fırçalanacak dişleri olmayacak mesela ve altının temizlenmesi gerekmeyecek.
Ebediyen bu şekilde yaşamak, bitmeyen ve şiddeti gittikçe artan bir cezadır.
Aklın yüklendiği, şuurun transfer edildiği şey hareket edebilen bir robot olsa bile bu kader değişmez.
İnsanı insan yapan yeryüzündeki diğer canlılarla olan alışverişidir. Dokunduğumuz ve bize dokunanlar şekillendirir bizi büyük oranda.
Metal insanı ne şekillendirecek? Onun metalleşmemiş, et ve kemik kalan insanlarla ilişkileri nasıl olacak?
Eğer yeryüzündeki bütün canlılar doğup ölüyorlarsa, doğanın her bir canlıya biçtiği bir ömür bulunmaktaysa, bunun bir nedeni vardır. Bu nedir bilmiyorum – bazı sinekler neden birkaç saat, insan 75 yıl yaşar, çözülmüş bir sır değil. Hayatın nasıl ve neden meydana geldiği gibi büyük bir muamma.
Galaksilerin ömrünün bile kısıtlı olduğu bir kâinatta insan denen yaratığın ölümsüzlüğe ulaşmaya çalışmasından daha aptalca bir proje düşünemiyorum.
İnsan yolunu kaybetmiş bir seyyahtır.
Karnına bir türbin oturtup kuyruğuna çift uskuru taksa, ölüme bir çare bulsa da “bahtiyar” olamayacak. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ege’de Bir Sahil Kasabası
Ege’de Bir Sahil Kasabası - 2 ay Önce

Siz hayatta olsaydınız bizler bahtiyar olacaktık ama Metin Bey. Yokluğunuz ateşten bir gömlek…

Mavi
Mavi - 2 ay Önce

14 Aralık 2019, sevgili MM'den..özlemle..

Ruh ikizi
Ruh ikizi - 2 ay Önce

Okudukça gülümsüyorsunuz! Huzur içinde uyusun Sayı MM.

Şener Çelik
Şener Çelik - 2 ay Önce

Metin Bey, siz o muammayı çözdünüz, biz ise uyumaya devam ediyoruz. Görüşmek üzere :)

Faruk Ercan
Faruk Ercan - 2 ay Önce

Yazılarınızdan ilham almaya devam ediyorum. Gerçekle yüzleştin, sıra bize de gelecek.

Urla'li Tolga
Urla'li Tolga - 2 ay Önce

Üstadın yazilari, hep ufkumuzun derinliklerine indi.Özlüyoruz, özleyeceğiz.Sevgiler, Saygilar.

Nimet Kuyucu
Nimet Kuyucu - 2 ay Önce

Öldükten sonra,, iz bıraktığınız sayısız insan sizi hasret duyarak hatırlıyor,, eski yazılarınızla avunuyorsa,, bir insan daha kalıcı ne bırakabilir ki? Huzur içinde uyuyun sevgili Metin Münir.

Melek
Melek - 2 ay Önce

Robotlari insanlastiramadiklarina göre, insanlari robotlastiracaklar. Cevremize ve kendimize bakmamiz yeterli.


banner608

banner473