banner564

Üretim planlaması ile pahalılığın önlenmesi

Dışa bağımlı olmamak için; verimli, sürdürülebilir gıda temini, ulusal güvenlik olarak görülmekte ve gelişmişlik düzeyi nasıl olursa olsun, tüm ülkeler ekonomik faaliyetleri arasında tarıma ayrıcalıklı önem vermektedir.
Çünkü insanların beslenmesi için ,ihtiyaç duyulan ham maddeler, tarım kesiminden elde edilebilmektedir.
KKTC zengin kaynakları olan bir ülke değildir. Gelir kaynakları ise çok sınırlıdır. Üstüne üstlük, dayanaksız ekonomik ambargolar nedeniyle ulaşımın çok pahalı ve sınırlı olması, ihracat ile ithalatın ve üretimde kullanılan girdilerin maliyetinin yükselmesine sebep olmaktadır.
Öte yandan bütün olumsuzluklara karşın ülkemizin çok küçük, nüfusumuzun az olması ve bizi her konuda ana şefkati ile olağanüstü fedakarlıklarla yardım eden bir anavatanımız olması çok büyük bir avantajdır.
Siyasilerin kısır çıkar çatışmalarından ve popülizmden  vazgeçmesi, iktidara gelenlerin hizmet etme yükümlülüğü üstlendiği bilinciyle hareket etmesi durumunda genelde tüm sorunlarımızın özelde ise ekonomik sıkıntıların ve ürünlerdeki pahalılığın 
azaltılması zor olmayacak.
Günlük yaşamımızda en çok tüketilen hayvansal ve bitkisel ürün fiyatlarının makul düzeye indirilebilmesi için tarım kesimi yeniden yapılandırılmalı.
Tarımsal üretim için, yeterli ve elverişli toprağa, suya ve İŞ GÜCÜNE gereksinim vardır.
Ülkemizde maalesef başta çakma solcular olmak üzere, bazı STÖ yöneticileri ve kişiler çeşitli nedenlerle emeğin değerini takdir etmemektedir. Bu hatalı tutum sonucu, ülkemizin ekonomisini alın teri ile ayakta tutan on binlerce kuzeyli emekçiye  vatandaşlık verilmeyerek ve baskılarla  kaçmaları sağlandı.
Siyasilerin ideolojik ve saplantılı tutumları sonucu, narenciye hasadı hala daha tamamlanamadı. Sebze üretimi ise dikkati çekecek derecede azaldı.
Halen düz işçi sıkıntısı maalesef ne iktidar, ne de muhalefetteki siyasilerin gündeminde değildir. Bunun sonucunda tüm sektörlerin düz işçi ihtiyacı ülkemize öğrenci ve turist olarak gelen, 3. Ülke vatandaşlarınca  çoğu kez kaçak olarak karşılanmaktadır. Düz işçi boşluğun yabancılar tarafından doldurulması sonucu, her ay önemli miktarda döviz çıkışı olmaktadır. 
Kişisel görüşüme göre düz işçi sıkıntısının çözümü için, belirleyeceğimiz koşullarda ve  resmi kanaldan anavatandan temini isabetli olacaktır. Siyasilerin,  nüfusumuzun artmasını engelleyen malum kesimim saldırılarından çekinerek böyle bir çözümü uygun bulmamaları durumunda, varsa kendi yöntemleri ile halletmeli.
Öte yandan tarım yapılabilecek elverişli toprak alanımız sınırlıdır. Üstüne üstlük KKTC’de yüksek yapılanma yerine dağınık ve yatay yapılaşma tercih edildiği için, yetiştiricilik yapılabilen mevcut  araziler de her yıl azalmaktadır. Ayrıca, araziler bölünmüş ve İşletmeler çok küçük ölçekli olduğu için, yetiştiricilik rekabet edilebilir ve ekonomik değildir.
 Tarıma en uygun bölgemiz olan Maraş’ta sular kullanılamayacak derecede tuzlandı. Güzelyurt’ta ise tuzlanma ciddi boyutlardadır. Mesarya ovası ise çöl tanımına girer. Burada yetiştirilebilecek bitki türleri sınırlıdır. 
Tarım bakımından tek avantajımız, iklimimizin ılıman ve erkenci üretime elverişli olmasıdır. 
.Halen, KKTC’de tarımın desteklenmesine yönelik politikalar çerçevesinde, çeşitli maddi teşvik ve desteklerle güçlendirilmesine çalışılmaktadır.
Ancak tarımımızda çok ciddi yapısal bozukluklar bulunmaktadır. Örneğin genel olarak üretim plansız ve yüksek maliyetlidir. Üretim ham maddesi temini bakımından dışa bağımlılık oranı oldukça yüksektir. Tarımsal ürünlerin tarla ile raf fiyatları arasındaki fark büyüktür. 
Son yıllarda modern büyük baş hayvan çiftlikleri tesis edildi ve sağlıklı koşullarda üretim yapılmaktadır .Ancak  küçük baş hayvancılık, genellikle ilkel koşullarda, derme çatma ve hijyenik olmayan olumsuz barınaklarda  yapılmaktadır.
Döviz kurlarındaki artışa paralel olarak tohum, gübre, mazot, ilaç ve hayvancılıkta önemli maliyet kalemi olan yem ham maddesi gibi dışardan temin edilen girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle, üretim pahalılaştı. 
Hayvancılıkta en önemli sorun, üreticilerin hayvanlarının ihtiyacını karşılayacak miktarda yem bitkisi yetiştirmemesi, otlak tesis etmemesi ve hazır yem satın alarak üretim yapılmasıdır. Bu uygulama, ailelerin evde yemek pişirmeyip lokantadan temin etmesine benzemekte ve maliyetin yükselmesine sebep olmaktadır.
Tarım Bakanlığı özendirici yöntemlerle, yem bitkisi üretimini teşvik etmeli. Atık suların arındırıldıktan sonra, yem bitkisi üretiminde kullanılmasını sağlamalı. 
Devlet, tarımda daha yönlendirici politikaları ön plan çıkarmalı .Üretimin yerel gereksinimi mümkün olabilecek düzeyde karşılayabilmesi için, daha stratejik nitelikte hedefler ortaya koymalı.
Tarımdaki sıkıntıların aşılması ve piyasanın rahatlatılmasının çaresi, iyi bir üretim planlaması yapılmasıdır.
Üretim planlaması veya deseni konusunda, Hollanda ve İtalya’daki uygulamalar örnek alınarak üretim yerel gereksinimin ve dış taleplerin karşılanmasına yönelik planlanmalıdır. 

YORUM EKLE

banner608

banner474