banner564

Uygar ülkelerde…

Tüm uygar ülkelerde, atanmış ve seçilmiş yetkililerin, devlet ciddiyetiyle hareket etmesine büyük önem verilir.
Yetkililer, makamlarında belirtilen hizmet şemasındaki görevleri titizlikle ve ödünsüz yerine getirmeye çalışır. 
Hiçbir yetkili ahbap çavuş anlayışı ile hareket etmez, edemez. Görevinde üstlendiği tüm yükümlülükleri ayırım yapmadan ve ödünsüz yerine getirmeye çalışır.
Görev ihmali, umursamazlık, yetkilerin kötüye kullanılması, kişilere farklı muamele yapılması, ayırımcılık, partizanlık, popülist uygulamalara karşı, otomatik kontrol mekanizması vardır.
Yetkililer; görev ihmalini, umursamazlığı, yasaların uygulanmamasını, disiplinsizliği, demokratik hak gösterip, sorumluluktan kurtulamaz. 
Görev     ve yetkilerinde yanlış yapan, ülkeyi ve halkı zarara uğratanlar, hangi makamda olursa olsun hesaba çekilir ve bir bedel öder.
Cumhurbaşkanı ve başbakan makamında görev yapanlar bile, suç işleyenler hakkında yasal işlem yapılmasına müdahale etme yetkisine sahip değildir. Müdahale etmeye kalkışanlar bir bedel öder.
Güneydeki yönetimde bile, görev ve yetkilerini kullanmakta hatalı davranan ve zarara sebep olan her kim olursa olsun, hesaba çekilir.  Yakın geçmişte askeri üste meydana gelen ve can kayıplarına sebep olan yangından sorumlu tutulan komutan, yargılanıp hapis cezasına çarptırıldı.
ABD ise devlet başkanı hakkında bile soruşturma yapılabilmekte ve gerekirse görevden alınabilmektedir.
Uygar ülkelerde, tüm yasalar titizlikle ve ayırım yapılmadan uygulanır, uygulamayanlar görev ihmali ve/veya görevi kötüye kullanmaktan yargılanıp cezalandırılır.
    Demokratik hukuk devletlerinde seçilen ve atanmış yetkililer, makama geldikten sonra, istediği gibi hareket etmek ve karar üretmek gücü ve hakkı kazandığını düşünerek hareket etmez ve edemez.
    Uygar ülkelerde iktidara gelen siyasi partiler, devlet kaynaklarını oy avcılığında pazarlık aracı olarak ve partizanca kullanmaz, kullanamaz. İktidar değişikliğinde devletin çalışma düzeni ve yapısına müdahale edilmez. Devlet devamlılığına büyük önem verilir.
Demokratik hukuk devletlerinde, devlette çalışanların,  Devletin saygınlığına ve otoritesine gölge düşürücü eylem, açıklama ve davranışlarına, hiçbir nedenler göz yumulmaz.
Devlete ve makamlarına hakaret etmek, küfretmek, aşağılamak ağır suç sayılır ve ilgili yetkililer, üstlerinden direktif alma gereği duymadan, böyle durumlar karşısında mutlaka yasal işlem yapar. 
    Demokratik hukuk devletinde ülkeyi halkın seçtiği ve resmen yetkili kişiler yönetir. Yetkisi olmayanların yaptığı eylemler suç sayılır. Bir sendikacı devlet başkanlığının elektriğini kesemez. Keserse ağır bedel öder. Sebebi ne olursa olsun, Devlet kuruluşlarının elektriğini keserek halka hizmet edilmesini önleyenler hakkında yasal işlem yapılması, yasadışı nitelenemez. Aksine çok büyük suç sayılır. 
    STÖ’leri istisnasız, kuruluş tüzük ve senetlerinde belirtilen görev ve hedefler doğrultusunda çalışır. Sivil Toplum Kuruluları siyasetle uğraşmaz, aksi halde haklarında yasal işlem yapılır.
    Devlette görevli olan odacıdan müsteşara kadar herkes, hizmet şemasında belirtilen sorumlulukları yerine getirir. Hakla hizmet etmekle yükümlü olduğunun bilincinde hareket eder. Memurlar çalıştıkları kuruluş hakkında basına açıklama yapamaz, bilgileri başkalarına ve yabancı ülke yetkililerine, hele düşman devletlere veremez.
Devlet hizmetlerinde, sıfatı ne olursa olsun, herkes amirlerinin yasal direktifleri doğrultusunda görevini yerine getirir. Amirler, partili ve /veya sendikacı olduğu için maiyetindeki çalışanlardan çekinmez, tüm memurlara eşit muamele yapar.
Uygar ülkelerde devlet kurumlarına hatır gönül, yakınlık, partizanlıkla atama yapılmaz. Hele yönetici kadrolara, siyasi nedenlerle işten anlamayan yetersiz kişiler göreve getirilmez.
Devlet hizmetleri; grev, eylem, ideolojik saplantılar ve siyasi amaçlarla aksatılamaz. Hak arama amaçlı grevlere, düzenlenen özel kurulda üyelere danışılarak ve onayı alınarak karar verilir.
İngiliz yönetimi dönemini az çok hatırlarım. Ayrıca 1960 ortaklık yönetiminde görev yaptım. Sıfatı her ne olursa olsun, hiçbir devlet görevlisi devlet otoritesine ve saygınlığına gölge düşürücü tutum ve davranışlara cesaret edemezdi. Aksi hareketler işten atılırdı
Ayrıca, ihtisas ve staj amacı ile Avrupa ülkelerinde yaşadım. Hiç bir ülkede yasalara uymanın herkesin keyfine bırakıldığını görmedim. 
          
 

YORUM EKLE

banner471

banner474