banner564

Yabani yangın sahne alıyor

Türkiye’deki yangın fırtınası hemen kundakçılara mal edildi, ama gerçek müsebbip büyük bir olasılıkla Hükûmet’in yok saydığı iklim değişikliği ve bunun son yıllarda birçok ülkede yabani yangınları coşturmasıdır.
 “Yabani yangın” İngilizce “wildfire”ın çevirisidir. Wildfire bir ormanda, merada, çalılık veya ekili alanda başlayan ve kontrol dışına çıkan yangına verilen isimdir. 
 Bu gibi yerlerde yangın riski iklim koşullarına göre değişir: Kuraklık ve sıcaklık ağaç ve diğer yanıcı bitkileri kurutup çıra gibi alev almalarını kolaylaştıran en büyük etkenlerdir.
 ABD İçişleri Bakanlığı’na göre yangınların yüzde doksanı insan eseridir: dikkatsizce yakılan kamp ateşleri, mangallar, çalı çırpı tutuşturmalar, söndürülmeden atılan sigaralar, devrilen elektrik direkleri ve kundakçılık başta gelen nedenlerdir.
 Ama günümüzde iklim değişikliği bu yangın resmini köklü bir biçimde değiştirmiştir.
 İklim değişikliğinin azdırdığı kuraklık ve aşırı sıcaklıklar yangınların başlamasına ortam hazırlamakta, yayılmalarını kolaylaştırmakta ve söndürülmelerini zorlaştırmaktadır. 
 Aylarca yağmur almayan, sıcaklığın 40 santigrat derece olduğu bir yerde alevleri denetim altına almak neredeyse imkânsızdır. 
 Türkiye’nin Akdeniz ve Ege Bölgelerinde çıkan yangınların bir türlü kontrol altına alınamamasının nedeni tam da bu, kuraklık ve sıcağın yangına müsait yerleri çıra hâline getirmesidir. 
 Guardian Gazetesi’nin uydu verilerinden derlediği bilgilere göre, TC’deki son günlerde meydana gelen yangınların sıcaklık yoğunluğu bundan önce ölçülen en yüksek yoğunluğun dört katıdır. 
Bu yangınların bu bölgelerde ne bu yıl ne de önümüzdeki yıllarda önü kesilecek: İnsan, sonucun ne olacağını bilmesine rağmen atmosfere karbondioksit pompalayarak dünyayı her geçen yıl daha sıcak bir sera hâline getirmeye devam ediyor. 
Bazı yerlerde iklim değişikliği kendini fırtına ve şiddetli yağmurlar hâlinde gösteriyor, ama Akdeniz ve Ege Bölgeleri bunlar arasında değildir.
Akdeniz havzasının tamamı ile birlikte Türkiye’nin güney sahilleri, iklim felaketinin getirdiği yüksek ısı ve azalan yağışlardan en büyük darbeyi yiyecek olan yerler arasındadır. Yabani yangın olasılığı, artış eğilimine girmiş olan musibetlerden sadece bir tanesidir. 
Türkiye’nin 60 yıllık sıcaklık rekoru Güney Doğu’daki Cizre’de birkaç hafta önce kaydedilen 49.1 santigrat dereceyle kırıldı. 
Hava tahminlerine göre önümüzdeki günlerde Türkiye, Yunanistan, İtalya, Tunus ve Kıbrıs gibi yerlerin iç bölgelerinde hava sıcaklığı 40 santigrat derecenin epeyce üzerinde seyredecektir. 
Bu haftanın ortalarına kadar sürmesi beklenen sıcak hava dalgası yeni rekorlara gebedir. 
Gelecek hafta Ankara dahil birkaç bölgede ısının Ağustos ortalamasının 12 derece üzerinde olması bekleniyor.
Yangınlarda iklim felaketinin rolünden ne Hükûmet ne de maaşa bağladığı medyası bahsetmektedir. 
Herhalde kabahati PKK’ya yüklemek daha kolaylarına gidecek.
Ama sıcaklık, kuraklık ve diğer aşırı iklim olaylarından onları yok sayarak kurtulmak mümkün değildir.
Yaşanan bu felaketler doğanın insana verdiği ültimatomdur: Ya kendine çekidüzen ver ya da seni yok ederim! 

YORUM EKLE
YORUMLAR
ali özdemir
ali özdemir - 3 yıl Önce

yangın her yıl oluyor sorun yangını söndürecek uçak olmaması

uğur sezgin
uğur sezgin - 3 yıl Önce

Dört tarafı ormanlarla kaplı ülkede,bir tane yangın söndürme uçağı yok. Parayla kiralıyorsun. Başka bir şey söylemeye gerek varmı?

Ege’de Bir Sahil Kasabası
Ege’de Bir Sahil Kasabası - 3 yıl Önce

İklim krizi ve buna bağlı olarak sıcaklıkların artacağı, artık bizi çok sıcak yazların beklediği sürekli telaffuz edilirken ülkede rakamla 1 yazıyla 1 adet yangın söndürme uçağı yok! Bu gerçek ortada iken, neden yok, neden alınmadı bu soruların cevabı da yok. Canımız acıyor, içimiz yanıyor, o canım doğayı yanarken görmek kahrediyor bizi...

Sarp Ege
Sarp Ege - 3 yıl Önce

Üstad bilimsel gerçeklere dayanarak çok güzel analiz yapmış .Son cümlesindeki gibi yaşanan bu olaylar doğanın insana verdiği bir ültimatomdur. Tsk M.M.

mustafa yüksel
mustafa yüksel - 3 yıl Önce

Küresel ısınmanın bir felaket getireceği kesin. Hükümetin (Sarayın) umurunda mı? Değil tabi. Yakın gelecekte Karadeniz kıyıları paha biçilmez olacak. Bu felaketi ötelemenin bir yolu da bisikletle gidilecek mesafeye bisikletle gitmektir. Araç sürücüsü bisikletli görünce hemen korna çalıyor (Sanki bisiklet süren motor sesini duymuyor). Medeniyet bize çok uzak.

Ruh İkizi
Ruh İkizi - 3 yıl Önce

“Allah’tan geldi” ile doğanın verdiği mesaj aynı mı? Biraz akıl!

m.Şakir
m.Şakir - 3 yıl Önce

'' Yangın sitelere yaklaştı ''. Her yer siteler ile dolu. Kimin bu siteler ? Ne işleri var orman kıyısında ? Sitelerin olduğu yerlerde zamanında ormandı. Açgözlülüğün sonu budur.

Semra
Semra - 3 yıl Önce

İklimi değiştiren büyük ölçüde insan deniliyor.

İklim değişikliği denilince doğal, kendiliğinden olan bir olay gibi algılandığını düşünmüyor musunuz?

Önlemlere dair yazılar yazsanız, kamuoyu bilgilense acaba daha dikkatli olur ve hükümetlerin yeterince tedbir alması için geniş ölçüde baskı yapması ihtimali oluşmaz mı?


banner471

banner474