banner564

Yağmurlu bir gün

Yağmur yağıyor. 
Oturduğum yerden sesini duyuyorum. 
Bahçeye açık kapı içeriye bacaklarımı üşüten bir esinti alıyor. 
Düşen damlaları, yenidünya ve eriğin sararmaya başlayan yapraklarını görüyorum. 
Kuşlar, güzel bir haber paylaşır gibi şakımakta. Yağmura rağmen yemliklere pençelerini geçirip karınlarını doyuruyorlar. Tüyleri yağmur geçirmez olduğu için damlaları umursamıyorlar.
Bir serçe yerdeki birikintiden su içiyor. Suda aksine bakınca kendini gördüğünü anlıyor mu yoksa orada başka bir serçe mi var sanıyor?
Yağmur dün öğleden sonra yağmaya başladı. 
Yağması öngörülüyordu ama ardı kesilmeyen güneşli günler ve tişörtlük havalar beni buna inanmaz yapmıştı.  Bulutlar gelir, birikir, gider, gene yağmaz sanıyordum, her zaman en kötüsünün olmasını bekleyen kafamla, tohumlar, çiçek soğanları toprakta açılmadan bekler, bahçe çayır çimene bürünmez diyordum.
Önce çok uzaklardan, derinlerden gök gürlemeleri geldi, tarafları meçhul uzak bir savaşın güçlü patlamaları gibi. Yaklaştı. Şimşekler çakmaya, yıldırımlar düşmeye başladı. Ve yağmur yağmaya. Islanan toprak bildiğimiz o iç açıcı kokusunu salıverdi. İki saat kadar yağdı. Sonra durdu. Hava serinledi. Artık bu gece ateşi yakarım diye düşündüm. 
Geceleyin de biraz yağdı. Bu sabah gök gürültüleri ve yağmur geri döndü ve yağmur dökülmeye başladı ama güneş bir yandan da bahçeye vuruyor, damlalara ışık tutuyordu. Yıkadıkça ağaçların renkleri daha belirgin hâle geldi. 
Şimdi öğleyi geçti, hâlâ azalsa da yağıyor. Eğer hava raporu doğru ise sabaha kadar yağacak ve yarın da sürecek. Birkaç gün sonra yer çayır çimenle yemyeşil olur artık.
***

Üçüncü gün. 
Bu sabah kahvaltıdan sonra Karaburun pazarından alıp bavulumla adaya getirdiğim nergis soğanlarını dört saksıya ektim. Yağmuru sabırsızlıkla beklemiştim bu işi yapmak için. Bazı soğanlar uç vermeye başlamıştı bile. Şansıma, ekme işini bitirince yağmur başladı ve açılmaları için ihtiyaçları olan su ile kavuştular.


 
***
Her şey kendiliğinden oluyor. Dünya itilmeye ihtiyaç duymadan dönüyor, güneş yakıt istemeden ısıtıyor. Yağmur kendiliğinden yağıyor. Bitkiler kendiliklerinden büyüyor, çiçek ve meyve ve tohum veriyor ve çoğalıyor. 
Atalarımız on binlerce yıl ekmedikleri mantarları, böğürtlenleri, fıstıkları, kavunları, otları yiyerek, beslemedikleri hayvanları avlayarak yaşadılar. Hayatlarında iş diye tarif edilebilecek tek şey toplamak ve avlamaktı. 
Artık o hayat tarzı yok, ama her şey kâinatın müdahaleye gerek duymadan çalışan düzeni içinde kendiliğinden olmaya devam ediyor. İnsan hariç. İnsan – kibri, açgözlülüğü ve aptallığı sonsuz –kâinatı başlatan muazzam gücün kurduğu düzen yerine dünyaya kendi düzenini ikame etmeye çalışıyor.
Anlatmak istediğim… Nergislerin ben veya başkaları tarafından ekilmeye ihtiyaçları yoktu. Sonu gelmeyen bir döngü içinde, oldukları yerde, zamanın sonuna kadar kendiliklerinden çıkıp çoğalacaklardı.
Ama onları aldım, oldukları yerden yüzlerce kilometre uzağa getirdim ve ektim. Ben de insanın dünyayı değiştirme faaliyetinin bir parçası oldum.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Efira
Efira - 2 yıl Önce

"Her şey kendiliğinden oluyor. Dünya itilmeye ihtiyaç duymadan dönüyor.Yağmur kendiliğinden yağıyor..."
Her şey kendiliğinden..
Nergisler ve emeğiniz için teşekkür edelim size Sayın Metin Münir.

Sarp Ege
Sarp Ege - 2 yıl Önce

Bu sabah yağmur var Istanbul 'da. Ağaçlardaki yapraklar sararmaya devam ediyor. Bir kısmı yerlerde. Herşeye rağmen hayat devam ediyor. Yaşamak , yaşatmak güzel. Herkese mutlu hafta sonları.

Ege’de Bir Sahil Kasabası
Ege’de Bir Sahil Kasabası - 2 yıl Önce

Oğuz Atay, “Tutunamayanlar” romanında :”Tabiat, sırlarını bakmasını bilene açıklarmış” der. Bu yazılar bize, tabiatın, sırlarını kime açıkladığını gösteriyor. Teşekkürler Sn. Münir...

Ege’de Bir Sahil Kasabası
Ege’de Bir Sahil Kasabası @Ege’de Bir Sahil Kasabası - 2 yıl Önce

Sn. Eylül Eylül, “kaybettim” derken kaybolduğunu düşündüm. Ölüm hiç aklıma gelmedi. Çok üzüldüm...

Eylül’ü Eylül
Eylül’ü Eylül @Ege’de Bir Sahil Kasabası - 2 yıl Önce

İlginiz için teşekkürler sayın Eğe’de Bir Sahil Kasabası” kaybettim derken köpeğim öldü maalesef...

m.şakir
m.şakir - 2 yıl Önce

Yalnızlık zor zenaat !

Eylül Eylül
Eylül Eylül - 2 yıl Önce

Yağmurla gelen serinlik hüzün. Kaş’ ta yağmurlu, şuan gözlerim bulutlarla yarışıyor, köpeklerimden birini kaybettim. Kasım ayı ayrılık ayı derlerdi, bu acıyı dilerim kimse yaşamasın:(( teşekkürler Metin bey, Nergis kokulu günleriniz çok olsun...

Ege’de Bir Sahil Kasabası
Ege’de Bir Sahil Kasabası @Eylül Eylül - 2 yıl Önce

Sn. Eylül Eylül, bulma umudunuz yok mu? Umarım bulursunuz...

mustafa yüksel
mustafa yüksel - 2 yıl Önce

Yazıda geçen iki kavram beni çok düşündürdü. İlki kendiliğinden diğeri muazzam güç

Canani YALÇİN
Canani YALÇİN - 2 yıl Önce

Her tarif edilmeye çalışıldığında kainatın giderek derin ve tarif edilemezliği ile yüzleşmeyenlere ne denmeli ki…Sn Münir elinize de emeğinize de sağlık; nergisler ve yazınız için.

Arif deveci
Arif deveci - 2 yıl Önce

Sevgili Metin bey,
Türkiye’nin mevcut durumunuda analiz etmenizi rica ederim.
Eski yıllarda hep okurdum siyasi analizlerinizi,
Değerli fikirlerinizi esirgemeyin.saygılarımla..


banner608

banner473