banner564

Yanlışlara ses çıkarmamak…

Ülkemizde genel olarak yanlış söylem, tutum, eylemlere tepki göstermemek ve düzeltilmesine katkıda bulunmama alışkanlığı, çok yaygındır.
Bu niteliğimiz nedeniyle:
Hırsızlık yapana, hırsız demekten çekiniriz;
Alenen devletimizi yıkmayı misyon kabul edenlere, iç düşman demeyiz;
Bizi düşman kabul eden Rum’un ulusal davasına hizmet edenleri hak ettikleri sıfatla tanımlamayız, ayıplamayız;
Bizi ambargolarla cezalandıran Rum’a şirin görünme yarışında olanlar yerine, onları hak ettikleri sıfatla tanımlayanlar eleştirilir, hatta cezalandırılır;
Anavatan düşmanlığına öncülük edenler ayıplanmaz, vergilerimizden bunlara mali yardım yapılmasına tepki gösterilmez;
Büyük mücadele ve fedakarlıklarla, acılarla kurduğumuz devleti yıkmak ve Rum’un başat olacağı birleşik yönetimi savunanları oylarımızla ödüllendiririz;
Parçası olduğumuz anavatanın vilayeti olmayı felaket gösterenlerin, öte yandan çoğunluğu Rum olan tek halk içinde toplum olmamızı savunanlara tepki göstermeyiz;
 Varoluş sloganı atarak Kıbrıs Türk halkını çoğunluğu Rum olan tek halk içinde toplum düzeyine indirmek çabasında olanları ayıplamayız;
Pervasızca 5.kol faaliyetlerine öncülük edilmesinin demokratik hak yutturulmasına, ses çıkarmayız;
Devletimize, yetkililerimize ulusal değerlerimize küfredilmesinin, aşağılanmasının, hakaret edilmesinin, itibarsızlaştırılmasının, haksızca kötülenmesinin, ifade ve basın özgürlüğü olarak yutturulmasına tepki göstermeyiz;
Ana dilimiz olan Türkçemizin yozlaştırılması çabalarını, demokrasinin cilvesi olarak yorumlarız;
Doğasal çevrenin sorumsuzca tahrip edilmesini, kirletilmesini can yakıcı yasal cezalarla caydırmak yerine bilinçlendirme eksikliğinden kaynaklandığını ileri sürerek masumlaştırırız;
Sosyal paylaşım sitelerinde, kendilerinden farklı düşünen ve hareket edenlere edep ölçülerinin ötesinde, utanç verici ve argo sözcüklerle küfredenleri ayıplamayız;
Bütün dünyayı etkileyen gıda güvenliği ve ekonomik sıkıntıların aşılmasında birlikte hareket etmeyen siyasilere tepki göstermek yerine, futbol takımı tutar gibi herkes oy verdiği siyasi partinin görüşlerini savunmaktadır;
Komünist ülkelerin bile yabancı yatırımcılara teşvik edici kolaylıklar ve olanaklar sağlayarak yeni istihdam olanakları yaratılmasını sağlamalarına karşın biz, sömürü, peşkeş, irade, bu memleket bizimdir sloganı atarak yatırımları engelleyenleri ayıplamak yerine alkışlarız;
Anavatanın sırf halkımızın refaha kavuşturulması için, yapacağı mali yardımların popülistçe harcanmaması amacı ile protokollere bağlı olarak vermesini memnuniyetle karşılayacağımıza, şimdiye dek mali yardımları oy avcılığında pazarlık aracı olarak kullananları savunuruz;
1974’ten sonra dışa açıldığımız Ercan hava alanının, uluslararası arenada Türkiye’nin iç hattı kabul edildiği gerçeğini göz ardı eden ve şimdi sırf ulaşımın ucuzlaştırılması amacı ile vergilendirmede dış hat yerine iç hat kabul edilmesi istenmesine karşı çıkanlara tepki göstermeyiz;
Üstüne üstlük bir de tüm umursamazlığımıza karşın bozuk düzenden şikâyetçi oluruz
Sonuçta, koro halinde olumsuzluklardan, gidişatın iyi olmadığında, her alanda yozlaşmanın tırmanmasından, bazı gençlerin boyunlarına haç takmasından, Rum ulusal davasının savunulmasından, gençlerin istihdam edilemediğinden, şikayet ederiz.
Kimse de çıkıp tüm olumsuzluklara bizim de payımız olduğunu söylemez. Yanlışlara gereken tepkiyi göstermemiz nedeniyle, normal kabul edilmesine ve yaygınlaşmasına sebep olduğumuzu dile getirmez.
Küfretmek, aşağılamak, hakaret etmek, itibarsızlaştırmak, kınanmadığı için, adeta günlük yaşamımızın bir parçası durumuna getirildi.
Daha açık yazmak gerekirse, yalan söyleyene, tembel ve umursamaz yetkililere, görevini yapmayanlara, popülizm yapana,  sahtekara, iki yüzlüye, terbiyesizlere, halk ve devlet düşmanlarına, nanköre, zayıf halkalara, 5.Kolculara, doğaya aykırı hareket edenlere, düşmana hizmet eden işbirlikçilere hak ettiği sıfatı vermekten çekindiğimiz için, bunların normal kabul edilmesine ve yaygınlaşmasına yardımcı olmaktayız.
Oysa uygar ülkelerde günlük yaşamda hatalı davrananlar uyarılır. İftira eden, küfreden, yalan yayın ve açıklama yapanlar, mutlaka yasal bedel öder. Toplu yerlerde yüksek sesle konuşarak ve gürültü kirliliği yapanlar, çevreye izmarit veya çöp atmaya kalkışanlar ve benzeri hatalı eylem ve davranışlar vatandaşlar tarafından uyarılır. Hiç bir suç, hatalı davranış, zararlı söylem bilinçlenmeye bağlanarak geçiştirilmez.  
Yasaları çiğneyenler hakkında, Cumhurbaşkanının, Meclis başkanının, Başbakanın veya herhangi bir yetkilinin emir vermesi gerekmeden, otomatik olarak ilgililer ödünsüz dava dosyalar.

YORUM EKLE

banner471

banner474