Ana vatanın olağanüstü destek ve yardımları sayesinde yaşam düzeyimiz, birçok tanınmış ülkeden çok daha iyidir.
Fakat ana vatanın sınırları dışında yaşayan bir halk olarak, Kıbrıs’taki varlığımızı sürdürebilmemiz için mutlaka kendi ayaklarımız üzerinde durmamız ve günlük yaşamımızdaki sıkıntıları ortadan kaldırmamız kaçınılmazdır.
 Güvenli geleceğimiz için, öncelikle hepimizin şikâyetçi olduğu popülist ve bozuk yönetim anlayışı terk edilmeli. Köklü yapısal reformlarla,  devletin verimli hizmet verebilmesi için tüm önemli kuruluşlarımız yeniden yapılandırılmalı.
 Eğitim, İçişleri, yargı, güvenlik kuruluşları, köklü ve cesur kararlarla yeniden yapılandırılmalı, sokak boş bırakılmamalı ve görevlilerin başarılı hizmet etmesi sağlanmalı. 
1.Köklü yapısal reformların gerçekleştirilebilmesi için öncelikle STÖ’lerin sadece tüzüklerinde belirtilen amaçlar doğrultusunda faaliyet gösterebilmesi sağlanmalı. Eylem ve grev hakkı, AB mevzuatı dikkate alınarak yeniden düzenlenmeli. 
Halen AB ülkelerinde grev kararı 3 yönetim kurulunun isteği üzerine alınamamakta. Düzenlenen kurulda,  üyelerin onayı ve birçok formalitelerin tamamlanması halinde alınabilmektedir. Böylece grev ve eylemler; ideolojik, siyasi amaçlarla baskı aracı olarak kullanılamamakta. Ayrıca hak arama eylemlerinde, trafiğin sıkıntıya sokulmasına ve vatandaşların mağdur edilmesine izin verilmemeli.
 2.Başında ‘Milli’ sözcüğü bulunan Eğitim Bakanlığı, Anayasamız ve Öğretmenler Yasasında belirtildiği gibi millileştirilmelidir. Yeni nesle Kıbrıslı kimliğinin benimsettirilmesi ve böylece Rumlaştırılıp adadaki varlığımızın ortadan kaldırılması amacı ile halen yürütülen yoğun ve çok profesyonelce propagandalar, köklü ve cesur önlemlerle etkisiz duruma getirilmeli. Ulusal kurtuluş tarihimiz mutlaka, tüm okullarda okutulmalıdır.
3. Devletin verimli hizmet vermesi ve yasaların ödünsüz uygulanması sağlanmalı.   Vatandaşlarımızın günlük yaşamlarının kolaylaştırılması, ekonomik kalkınmanın sağlanması, yabancı ve yerli iş adamlarının yatırım yapmalarının önünün açılması için gereksiz ve can sıkıcı bürokratik işlemler acilen kaldırılmalı.
4.Ülkemizin düz işçi ve teknik eleman açığının belirlenecek kriterlere bağlı olarak ana vatandan ve resmi kanaldan temini için girişim yapılmalı;
5.vatandaşlarımızın can- mal güvenliğinin ve ekonomik kalkınmanın sağlanabilmesi için,  yargı ve güvenlik hizmetlerine el atılmalı ve herkes tarafından bilinen sıkıntılar ile sorunlar çözümlenmelidir.
Maalesef, yerleşim yerlerinde, kırsal alanlarda ve yollarda tüm uygar ülkelerde olduğu gibi 7/24 denetim ve gözetim hizmeti yapılmamasından cesaretlenen kişiler, pervasızca yasaları çiğnemekte ve cinayet, uyuşturucu, gasp,  hırsızlık gibi çok ciddi ve endişe verici suç işlemektedirler.
Halen bizden çok daha geri birçok ülkeden, ülkemizde öğrenim gören ve işçi olarak çalışan on binlerce yabancı bulunduğu göz önüne alınmalı. Suç işlenmesini caydırıcı sıkı denetim, devriye ve gözetim hizmetleri yapılması sağlanmalıdır. 
Eğer personel bakımından yetersizlik varsa idari tasarruf yöntemiyle, diğer devlet kuruluşlarındaki uygun kişilerin nakli ile bu sorun kısa sürede çözümlenmelidir.
Teknik eleman,  teçhizat, araç gereç eğitim bakımından yetersizlik ve ihtiyaçlar varsa, anavatandan yardım temin edilmeli. 
6.KKTC’de yetkililerin her yıl, Adli yılın başlaması törenlerinde adaletin geç tecelli etmesinden şikayetçi olmasına rağmen, maalesef değişen bir şey olmamaktadır.
Adaletin geç tecelli etmesinin sebepleri belirlenmeli ve çözümü için, gereken yapılmalıdır. Eğer bina ve çalışan sorunu varsa çözümlenmelidir.
Davaların hazırlanmasında eğer gereksiz ve fazla zaman harcanan bürokratik işlemler varsa, yasal düzenlemelerle basitleştirilmeli. 
Ayrıca mahkemelere yolu düşen kişiler, davaların gereksiz yere sürekli tehir edilmesinden şikayetçidir. Bu sorun, mutlaka yasal düzenleme ile çözümlenmelidir. Anavatanda son yapılan yargı reformunda, adaletin geç tecelli etmesinden zarara uğratılanlara tazminat ödenmesi öngörülmektedir. Ayrıca yargıçların terfilerinde de davaların geç sonuçlandırılmasının dikkate alınması öngörülmektedir.
Kuşkusuz KKTC Anayasasına göre Yargı bağımsızdır. Ancak, yargının verimli ve başarılı hizmet etmesini sağlamak da hükümetlerin başlıca görevidir. Bu nedenle birçok kişi gibi ben de adalet bakanlığı bulunmasının yararlı olacağı görüşündeyim.
38 yaşında olan KKTC’de bugüne kadar 25 hükümet kuruldu ve Mecliste temsil edilen tüm siyasi partiler hükümetlerde görev aldı. Tüm siyasi partilerin seçim programlarında devlette yapısal reform yapacaklarını vaat etmelerine rağmen, muhalefette oldukları zaman, oy kaygısı ile reformlara karşı çıkanların yanında yer almaktadır. Oysa ülkenin genel çıkarları bakımından yapısal reformlar konusunda, Mecliste temsil edilecek tüm siyasi partiler birlikte hareket etmeli.