banner564

Yeni kriz çözme yöntemi:  görmezden gelmek

 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, CHP eleştirdi diye McKinsey & Company ile Türkiye’nin ilişkisini kesmesi, Fenerbahçe’nin Messi ile imzaladığı kontratı Galatasaray dalga geçti diye feshetmesine benzer.
 McKinsey yeryüzündeki en ünlü, en gizli kapaklı, en pahalı, en prestijli, en mütemadiyen başarılı, en imrenilen, en güvenilen, en sevilmeyen yönetim danışmanlığı firmasıdır.
 
Yukarıdaki tarif Fortune Dergisi’ne aittir.
 Ekleyebilecek olsam bunlara “kendini beğenmiş” ve “kibirli” yi de eklerdim.
 Ama ne eklenirse eklensin McKinsey’in sahasındaki en iyi şirket olduğu gerçeğini değiştirmez.
 Eğer Ankara bir danışmanlık şirketi arıyorsa McKinsey’den iyisini bulmakta zorlanırdı.
 Hazine ve Ekonomi Bakanı Berat Albayrak da böyle düşünüyor olmalıydı ki geçen ayın sonunda New York’ta hükûmetinin ekonomik kriz bağlamında McKinsey ile çalışacağını açıkladı.
 Kendinden  o kadar emindi ki (artık AKP’nin alameti-farikası haline gelmiş olan o kabalıkla) bu işbirliğini onaylamayanların cahil değillerse hain olduklarına hükmetti.
 Hazine de ciddi bir kamu kuruluşundan çok, laubali bir amigo köşe yazarı ağzıyla bu konuda patronunu destekleyen bir açıklamada  bulundu.
 Nereden bilebilirlerdi “cahil” veya “hainler” arasına Erdoğan’ın da katılacağını?
 Türkiye batı dünyasında en sık ekonomik kriz yaşayan ülkedir. Sayısız defa dara düştü, IMF tarafından kurtarıldı.
 Bu kurtarma operasyonlarının en yıkıcıları 1994 ve 2001-2002’de olanlardır.
 Türkiye’yi bu felaketlerden kurtarmakta rol oynayan üst düzey bürokratların çoğu hayattadır.
 Ama hiçbiri bürokraside değildir.
 Çünkü Türkiye özellikle liyakatli, deneyimli, dil ve dünya bilen, üst düzeye ulaşabilmiş bürokratlar için bir insan yeme makinesidir.
 Her iktidara gelen, müsteşardan genel müdürlere bütün memurları tırpanlar, yerine kendi adamlarını getirir.
 Bu şekilde devlette bilgi birikimi yok edilir.
 Ve sayısız kriz yaşamış olmasına rağmen TC’nin yeni bir krize yuvarlandığında McKinsey’in kapısını çalması gerekir.
 Sanki TC’de kapısı çalınacak insan yokmuş gibi.
 Hayır, vardır. Hem öyle kişiler vardır ki adı dedikodu olarak bile zikredilse dolar düşüşe geçer. Ama onların telefonu hiçbir zaman çaldırılmayacak, çünkü Erdoğan’ın bahsettiği “bize bize yeteriz”lerden değildirler.
 Erdoğan, Albayrak’ın McKinsey ile yaptığı anlaşmayı feshederek damadının zaten pek yüksek olmayan inanırlığından büyük bir ısırık kopardı.
 Her kararı patronu tarafından çöp tenekesine atılma tehdidi altında olan bir bakanı kim ciddiye alır?
 Ya da bütün analistlerin tespitlerini tiye aldığı Yiğit Bulut’u Ekonomi Politikaları Kurulu’na atayan cumhurbaşkanını?
 AKP krizi ortadan kaldırmak için yeni bir yöntem deniyor. Bu “krizi görmezden gelerek bertaraf etme” yöntemidir.
 Başarılı olursa, gelecek yılki ekonomi Nobel’ini kesinlikle Erdoğan ile Albayrak alır.
 Ama pek sanmıyorum.
 Boğulmakta olan birinin görmezlikten gelinerek kurtarılamayacağı gerçeği ekonomiler için de geçerlidir.

YORUM EKLE

banner471

banner473