Diyalog Gazetesi
2013-12-16 02:34:15

Kıbrıs sorununda ki süreç ve son gelişmeler

16 Aralık 2013, 02:34

 Kıbrıs konusundaki görüşme sürecinde gerçek anlamıyla birçok baş aktörün içinde bulunduğu bir döneme girdik.
Geçtiğimiz hafta içerisinde haberlerde, yorumu pek fazla yapılmayan ve sanki de herkesten gizlenen veya taraflarca göz ardı edilen bir telefon konferansının yapıldığına şahit olduk, fazla da dikkate almadık.
Telefon konferansı ABD Dışişleri, Birleşik Krallık Dışişleri ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri bakanları arasında yapılmıştı. Bu konuyu önemsememiş, ancak kendi kendime, aynı konferansın Yunanistan dışişleri bakanı ile de yapıldığını düşündüm.
Ardından Sayın Davutoğlu' nun, Yunanistan Dışişleri Bakanı Sayın Venizelos ile yaptığı görüşmeyi takip ettikten sonra, sürecin ciddiyeti daha fazla arttı. Üstelik Sayın Davutoğlu'nun KKTC'yi ziyareti ve Devletin üst makamları ile yaptığı görüşmeler endişelerimi artırdı.
Bu sefer olay gerçekten ciddi, bir yandan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin yapmış olduğu söylemde kullandığı "final push" (son zorlama) gerçekten biri için veya bazı güçler adına söylenmiş olduğu ortada. Bu sefer sadece biz Kıbrıs’ta yaşayanlar değil birçok baş aktörün bu işe el attığını açıkca takip edebiliyoruz.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Liderliğinin (GKRY) yıllardır Kıbrıs Türküne karşı uygulamış olduğu izolasyon ve ambargolardan usanan halkın, haklarından geri adım atarak, Kıbrıs meselesinin kapsamlı çözümünde avantajlı duruma gelme çabaları, bir yerde tüm aktörler anlaşılmıştır.
Görüşmelerin tümünden kopmak ve kaçmak isteyen GKRY Liderliğinin, bulundukları ekonomik kriz nedeniyle görüşmelere başlamamaları, baskılarla ve popülist politikalarla ortamın aleyhlerine döneceğini düşünmelerinden dolayıdır. 
Görüşme sürecinde, pazarlıkta zayıf olan ellerinin ekonomik avantajlarla daha da zayıflatılacağını düşünmeleri, sürecin başlamasına engel olan baş faktörlerdendir.
Hele birde, Güney Kıbrıs’ta yaşanan ekonomik kriz ortadan kalkarsa, GKRY liderliğinin anlaşmayı hiç bir şekilde düşünmeyeceği yönünde çok büyük şüpheler vardır.
Baş aktörlerin, tek vatandaşlık ve iki kurucu devlet kapsamındaki önerileri de gündemde. Egemenlik konusunda ise 'Tek Egemenlik' görüşü yumuşatılarak kabul edilmiştir.
Kıbrıs Türk tarafı Egemenlik konsunda taviz verirken, GKRY liderliğinin bu konudaki tutumu merak konusu oldu.
Satır aralarından okunan şudur, eğer bu 'son teklif' veya 'son nokta' ise konuların tümü anlaşılmış, bunun da kabulü ile Kıbrıs meselesinde önemli bir adım pek yakın bir tarihte atılacak demektir.
Ayrıca, Sayın Davutoğlu'nun KKTC ziyareti sonrası Yunanistan ve ABD dışişleri bakanları ile yapmış olduğu telefon görüşmeleri olayın önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır.
Gelişmiş ülke statüsünden gelişmekte olan ülke statüsüne giren Yunanistanın, Güney’deki Ulusal Konsey içerisindeki durumunun, egemenlik ve diğer unsurları kapsayan karar konusunda nasıl şekil alacağı merak edilmektedir.
Büyük Helen yemini ile hareket eden Ulusal Konsey, alınan bu tavır karşısında neler yapar, yakından takip edip, durumu değerlendirmemiz gerekeceği aşikardır.
Dönem gerçek anlamı ile sıkıntılı bir süreç olacak, burda zorunlu bir doğum olabilir. Ancak, sağlıklı bir doğum yaşanmaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.