Geçenlerde çok sevdiğim bir arkadaşım aradı.
“Hocam 50 odalı, yüz yatak butik bir otel yatırımı yapmak istiyorum; ancak kafamda bazı sorular var,” dedi. Söyle gardaş, dedim, “Uluslararası üç yıldız butik bir hüviyeti olan zincir bir otel getirebilir miyim?” diye sordu.
“Çok zor,” dedim,
çünkü ilk zamanlar, şimdilerde Merit Park açıldığı zaman Accor grubuna bağlı bir marka olan beş yıldız “Mercure” idi. Ama sonraları Rumların baskısından ve marka değerinin zarar görmesinden korkan Fransız menşeili şirket Kuzey Kıbrıs’tan çekilme kararı almıştı.
Akademik hayatta öğrencilerime söylediğim bir cümle var:
“Bir gün adanın kuzeyinde Hilton, Sheraton, Marriot, Accor markalarını görürsem; ölsem de gam yemem,” derim.
Bu uluslararası düzeyde kimlik değiştirmenin her alanda en önemli yansımasıdır… Adanın kuzeyinin çehresinin değişmesidir, ekonomik canlanma ve refah düzeyinin artmasıdır.
Peki adanın kuzeyindeki engeller nelerdir?
Kuzey Kıbrıs’a uluslararası zincir otellerin gelmesinin önündeki engeller, siyasi tanınma sorunu, hukuki belirsizlikler ve ekonomik–operasyonel riskler etrafında toplanıyor. Başlıca nedenler şöyledir:
1. Uluslararası tanınma sorunu
• KKTC, Birleşmiş Milletler tarafından tanınmadığı için yabancı yatırımcılar hukuki güvence konusunda çekinceli davranıyor.
• Uluslararası markaların büyük bölümü, siyasi riskler nedeniyle KKTC’ye yatırım yapmayı ticari açıdan güvenli görmüyor.
2. Mülkiyet sorunları
• 1974 öncesine uzanan birçok mülkiyet davası belirsiz durumda.
• Otel zincirleri, üzerinde tartışmalı mülkiyet bulunan arsalara yatırım yapmaktan kaçınıyor.
3. Bankacılık ve finansman zorlukları
• KKTC’de uluslararası finans sistemine tam erişim olmadığı için:
• Uzun vadeli kredi bulmak zor,
• Yabancı sermaye girişleri sınırlı.
• Büyük otel yatırımları yüksek finansman ister; bu da caydırıcı oluyor.
4. Doğrudan uçuşların olmaması
• KKTC’ye yalnızca Türkiye üzerinden uçulabiliyor.
• Turizm potansiyeli yüksek olsa da erişilebilirlik sıkıntısı, büyük zincirlerin ilgisini azaltıyor.
5. Uluslararası markaların “reputasyon riski” algısı
• Bazı zincirler, siyasi olarak tanınmayan bölgelere yatırım yapmayı marka imajı açısından riskli görüyor.
• Uluslararası anlaşmalara ve AB hukuku çerçevesine aykırı görünmek istemiyorlar.
6. Pazarlama ve operasyon kısıtlamaları
• Global rezervasyon sistemlerinde KKTC’nin bazen gri bir bölgede yer alması,
• Bazı sigorta şirketlerinin KKTC’yi riskli bölge ilan etmesi,
• Tur operatörlerinin sınırlı çalışması gibi faktörler zincirlerin iş modelini zorlaştırıyor.
Yapılacak ev ödevlerimiz neler?
Olay bu düzeyde ise, iyi niyetle bir gün bunların alışacağını da hesap ederek; bizlerin altyapı ve üstyapı olarak (elektrik, su, arıtma, drenaj, hatta ve hatta insan kalitesini de artırarak), yeterli seviyede iş gücü potansiyeli ve karşılayacak adımların içerisinde olmamız gerekiyor.
Yasa ve tüzükleri uluslararası doğrudan yatırım iklimine çekmemiz gerekiyor. Gidilecek olan çok yolumuz var.
Mustafa garabli 18 Saat Önce
Hocam, tanınmamız için çok etkileci tam da can damarlarına dokundunuz. Yabancı turistlerin ilgisini çekecek hiçbir hiç bir eğlence mekanlı yerlerimiz yok, mesela karpazdan Mağusa’ya olan deniz şeridi alananına eğlence mekanları inşa edilebilir ama bu bölgeler maalesef yatırım yerine şahıslara peşkeş çekilmiştir. Aynapaya ve protarasa gelen turistler denizi güzel olmamasına rağmen oradaki mekanlar ilgisini çektiği için dört mevsim turistler geliyor, maalesef bizde izliyoruz. Bizde siyasi iradenin ülkeye değilde şahısa yönelik olduğu hep geriye adım attık, sonra da suçu ambargolara bulduk.
Tamer Karadeniz 9 Saat Önce
International markalar isterlerse KKTCye gelebilirler. Ama yukarida sayilan nedenlerin yani sira asil mesele buradaki otellerin casino merkezli olmasi.. Hotel sektoru sadece casino uzerine kurulu.. Biraz biraz da kongre.. Ama o da neredeyse tamamen Turkiyeden.. Uluslararasi yapilan organizasyonlar da ya poker ya tavla uzerine. Uluslararasi zincirler icin bu cok da makbul bir turizm sekli degil.. KKTC hukumeti de basta aldigi vergiler olmak uzere degisik sebepler yuzunden casinoculugu tesvik ediyor.. Accor, Ibis, Hilton, Wyndham, Sofitel, Marriot, Holiday Inn, IHG, Four Seasons, Ritz, Novotel, W Hotels ve daha onlarcasi yeterli misafiri bulamayacaklari yerlere yatirim yapmazlar.. Ama bizler, calismak yerine eglenmeyi ve yeme-icmeyi, moda dergilerinden cikmis gibi giyinmeyi, lux arabalara binmeyi sevdigimiz icin cok nadir bazi markalar gelebilir. Uluslararasi hotel yatirimlari kolay engellenemez. Yeter ki tunelin ucunda bir isik gorsunler.. Ama maalesef KKTC'de tunelin ucuna degil bir isik, kucucuk bir mum yakma gayreti bile mevcut degil...:(