Kaybettiğimiz değerli sanatçı Ahmet Kaya’nın ‘Başım Belada’ şarkısı, bu günlerdeki halimize çok benzi-yor. O şarkının bir dizesi, “nereden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça” der.
Evet, Avrupa Parlamentosu’nda KKTC’de tutuklu bulunan 5 Kıbrıslı Rum ile ilgili kınama kararı çıktı. Önce bu kararın oylamasına bakalım. 720 üyesi olan Avrupa Parlamentosu’nun söz konusu toplantı-sına, 602 Parlamenter katılmış. Kınama kararı için 597 Parlamenter evet oyu kullanmış. 5 Parlamenter ise çekimser kalmış. Bir Allah’ın kulu da hayır oyu kullanmamış. Üstelik Avrupa Parlamentosu’nda bir birinden farklı olan 5 büyük siyasi grup var. Muhafazakarlar, Sosyalistler, Liberaller, Demokratlar, Aşırı Sağcılar. İşte ilk tutarsızlık burada. Kıbrıs sorunu dahil, dünya ve Avrupa’ya meram anlatıp, ilişki geliş-tirmek zorunda olan Kıbrıs Türk Toplumunu yöneten Sayın Ersin Tatar ve UBP- DP - YDP koalisyonu, gerçekten en zoru başardı. Birbirleri ile ciddi ideolojik, siyasi sorunları olan Avrupa’nın siyasi güçlerini bize karşı birleştirme başarısını gösterdi. Bu toplumun yöneticileri, CB ve Hükümeti el birliği ile Avrupa Parlamentosu’nda bulunan, farklı siyasi grupları birleştirdi. Yani nereden bakarsan “tutarsızlık”. Hem de diz boyu…
Kıbrıs Rum Tarafının bağnazları da bu efendilerin yanlış siyasetle kendilerine sunduğu altın fırsatı ka-çırmadı, tepe tepe kullandı. Bir yandan en önemli değerlerimizden olan Yargı organımız ile ilgili huku-kun siyasallaşmaması uyarısı o karar da yer aldı. Ayrıca konuyu Türkiye üzerinde ele almak klasiği gün-deme girdi. Kıbrıs Türk Toplumunun kurumsal varlığı üzerinden bir sesleniş yerine, Türkiye üzerinden bir kınama ve talep seslenişi kararda yer aldı. Bu hal Aralık ayına giderken, TMK’nın konumunu ele alacak olan Avrupa Konseyi ile AİHM’in karar alma ortamına da zararlıdır. Çünkü TMK’nın etkin iç hu-kuk alanı olmasını getiren faktörlerden biri de Yargı organımızın bağımsızlığının gelişmesi idi. 5 Kıbrıslı Rum’un, “kısasa kısas” ilkel mantığı ile tutuklanması, AP kınama kararına ve Yargı organımıza da gölge düşmesine yol açtı.
Ancak Kıbrıs Türk halkının ezici bir çoğunluğu, 5 Kıbrıslı Rum’un bu tutuklanma biçimi ve gerekçesine inanmadı ve karşı çıktı. Ünlü hukukçumuz Baş Hakim Mehmet Zeka Bey’in o veciz sözü burada gider. Zeka Bey hakimlere, verdiğiniz kararın doğruluğu için halkın vicdanındaki yansımasına bakın derdi. Bu 5 Kıbrıslı Rum’un tutuksuz yargılanması ve serbest bırakılmaları kararının, en geniş toplum kesimleri-nin vicdanında yol açtığı memnuniyet olgusu doğrunun ne olduğunu işaret ediyor. Bunu sağlayan en önemli hususlardan biri de kendi vicdanı ve halkın vicdanını göz önünde tutan ve duyan yargıçlarımız. Ayrıca vicdanına denk düşmeyen karar ve uygulamalara karşı ses çıkaran Kıbrıs Türk halkının varlığıdır. Bunca tutarsızlık içinde, “ahmakça” olmayan en önemli değerlerimiz işte budur.