Diyalog Gazetesi
2025-06-30 09:16:09

Halkı ilgilendiren konular, kimsenin umurunda bile olmuyor?

Hasan ERÇAKICA

30 Haziran 2025, 09:16

Geçen hafta çok önemli iki gelişmeye sahne oldu… Birincisi, vergilendirme ile ilgili bir “yasa gücünde kararname” yayınlanmasından tam beş yıl sonra oybirliği ile yasallaştırıldı. İkincisi, Dünya Bankası etiketi taşıyan bir raporda, KKTC’nin en büyük sorununun “kamu maliyesi” olduğu bir kez daha teyit edildi.
CTP Milletvekili Devrim Barçın’ın sosyal medya paylaşımından anladık ki; 2020 yılında yürürlüğe giren Yasa Gücünde Kararname ile sadece bir asgari ücret (43.469 TL) emekli maaşı alan ve geçim sıkıntısı nedeniyle çalışmaya devam eden vatandaşların vergi hesaplamalarında iyileştirme yapıldı. Bundan böyle, iki asgari ücret yani 86,938 TL veya üzeri alan emekli geliri olan çalışanların kazançları ilgili kararnamedeki gibi düzenlenmeye devam edilecek.
2020 yılı Mart ayından önce “emekli gelirleri vergiden muaftır” kuralına uygun olarak, emekli olup da çalışmaya devam edenlerin gelirleri, Vergi Yasası kurallarına göre hesaplanıyor, emeklilik gelirleri vergi hesaplamasına dahil edilmiyordu. Ne olduysa oldu, 2020 yılı Mart ayında Covid-19 pandemisi tam patlamışken, devlet yeni bir vergi hasaplamacı icat ederek elini emeklilerin cebine attı.
Kimse buna itiraz etmedi: Sağa sola koşuşan az sayıda emekliyi dikkate alan olmadı. Bazı uzmanlar konuştular ama dikkate alınmadılar. Vergi salmada tek yetkili Meclis olduğu halde hükümetin beş yıl süre ile yasal dayanağı olmayan gelirler elde etmesine göz yumuldu. Ve şimdi anlıyoruz ki Ana Muhalefet Partisi, bütün bunları göz ardı ederek, bu vergi hesaplamasına bir rahatlama getiren düzenlemeyi bize, “vergi adaletini sağlama mücadelesi” olarak sunuyor.
Pehhh… Hem de ne peh! 
Bundan önce mücadelesiz geçen beş yılın hesabı verilmeden “vergi adaletini sağlamak” ile övünmek, insanların gözüne bir avuç toprak serpmek gibi birşeydir. Böyle bir övünmeden önce, yasa gücünde kararname ile yeni vergi salmak gibi temel anayasal kuralların çiğnenmesine sessiz kalmamak, şimdi ise bunu biraz hafifleterek onaylamamak gerekirdi.
Gelelim ikinci konuya… 
Dünya Bankası tarafından hazırlattırılan Kıbrıs Türk ekonomisini izleme raporu, 24 Haziran Salı günü kamuoyuna açıklandı. Açıklandı ama hiçbir siyasi lider veya örgüt tarafından “izlenmeye değer” bulunmadı.
Raporda, halkın gelir artışı sağlayamamasının nedeni çok net bir şekilde ifade edilmiş: “Mali baskılar yüksek seyretmeye devam etmektedir ve toplam ‘kamu’ harcamaları 2023’te GSYH’nin yüzde 29,2’sinden 2024’te yüzde 35,4’e yükselmiş ve ‘mali’ gelir artışının önüne geçmiştir.”
Daha ne denmesi gerekir, bilmiyorum doğrusu!
Dünya Bankası’nın görevlendirdiği uzmanlar, “sizin sorununuz ürettiklerinizi kamunun harcamasıdır” diyor ama biz aldırmıyoruz. Aldırmıyoruz çünkü biz, başkalarının ürettikleri ile geçinmeyi marifet saymaya başlamışız… “Siyasiler de buna dahildir” diyeceğim ama doğru olmayacak. Onlar zaten pastanın büyük dilimini götürmektedirler ve halkın geçim derdine iyice yabancılaşmış görünüyorlar.
Bunlar geçen hafta oldu ve atlandı!
Belki bu haftanın gündeminde yer bulabilirler diye yazayım dedim!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.