Diyalog Gazetesi
2022-07-04 09:21:22

NATO ve Kıbrıs

Ferdi Sabit SOYER

04 Temmuz 2022, 09:21

NATO Zirvesi Türkiye’de, “ hezimet ya da zafer mi? “ kısırlığında iç siyasi hesaplar temelinde tartışılıyor. Bizde ise Sn. Anastasiadis’in zirveye daveti ve Sn. Recep Tayyip Erdoğan’la iki kez, “ayaküstü ve yemekte görüşmesi” derin bir sessizlik ve şaşkınlıkla izleniyor. Güney Kıbrıs bu olayla çalkalanırken, toplumdaki erk sahipleri; kendilerini seçen halka dönük olarak bir değerlendirme dahi yapmıyor. Aksine ölü taklidi yaparak bir şey olmamış gibi davranıyor. 
Konu ile ilgili olarak muhalefetten de “iki devlet derdiniz ha, nerede Tatar” diyen ve bu yanlış siyasetin çok bariz görünen bu yanına dönük eleştiri ağırlıkla gelmektedir. Ama muhalif kesimlerden de geleceğimizi çok etkileyecek bu ciddi gelişmeye dönük kapsamlı ve çok yönlü değerlendirme eksikliği var. Çünkü ekonomik ve siyasi krizler, demokratik standardımızın erozyonu gibi günlük yaşamı çekilmez kılan zor koşullar, muhalefetin bu noktaya daha da fazla ağırlık vermesine yol açıyor.
Bir kere son NATO Zirvesinin Madrid’de olması önemli… Çünkü İspanya NATO’ya 1982 yılında katıldı. NATO üyeliğinden sonra Madrid, ilk zirve toplantısına ev sahipliğini 1997’de yaptı. Bu zirvede NATO’nun Doğuya genişlemesi kararı alındı. Bu kararla birlikte ayni yıl, Macaristan, Polonya ve Çek Cumhuriyeti NATO’ya üye oldu. Şimdi ikinci kez 2022’deki Madrid’in ev sahipliğinde İsveç ve Finlandiya’nın üyeliği karara bağlandı. Bu, Türkiye’nin itirazları nedeni ile kamuoyumuz da çok tartışılan bir konu oldu. Evet, iki ülkenin NATO üyeliği önemli. Ama bu zirvede başka önemli kararlar alındı. Bunlardan biri NATO Antlaşmasının coğrafi kapsamı dışında kalan Japonya, Güney Kore, Yeni Zelenda, Avusturalya’nın Zirveye yani, NATO faaliyetlerine katılımıdır. Kısacası NATO; Avrupa, Asya, Pasifik coğrafyasının güvenlik sorunlarını bir birine bağladı. Buna son Zirvede Rusya’nın düşman, Çin’in ise ciddi tehdit ilan edilmesi de eklenince, Zirve daha da önem kazandı. Bu gelişmeleri birlikte ele aldığınız zaman, dünyanın yeni bir cepheleşme ile karşı karşıya kalacağı aşikar olur. Bu ise, Tarafsızlık veya Bağımsızlık söylemlerinin ve isteklerinin eski Soğuk Savaş dönemlerinde olduğu gibi iç ve dış politikada ciddi siyasi sorunlarla karşı karşıya kalacağının habercisidir.
Bu zirvenin en önemli sonuçlarından biri de AB’nin Güvenlik sorunun, NATO şemsiyesi altına girdiği mesajıdır. Çünkü zirve; Avrupa, Asya ve Pasifik güvenlik sorununu bir birine eklemledi. Bu nedenle AB üyesi olmayan ABD, Kanada, Türkiye ve İngiltere’nin güvenlik endişelerine vurgu yapıldı. Buna bağlı olarak AB’nin savunma konusu, NATO çerçevesine verildi.
İşte bu nedenle AB üyesi olan ama NATO üyesi olmayan “Kıbrıs Cumhuriyeti” başkanı Sayın Anastasiadis’in zirveye daveti ve liderler yemeğine katılımı çok önemlidir. Bu olayı ne Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın bir temeli olmayan güya GYÖ önerisi ile karşılayabilirsiniz. Ne ölü taklidi yaparak savuşturabilirsiniz. Bakın, NATO Zirvesine ev sahipliği yapan İspanya’nın, Katalonya'nın ayrılma isteği sorunu var. Siz AB üyesi olan Kıbrıs’ta, adanın toprak ve siyasi bütünlüğü dışında, demokratik, siyasi eşitlik içinde BM Parametreleri dışında iki devletli çözüm derseniz, İspanya gibi ülkeleri siz kendi elinizle Güneyin bağnazlarının yanına itersiniz. Üstelik son NATO zirvesinde doruğa çıkan ve Türkiye’nin ciddi güvenlik endişesi taşıdığı, Irak ve Suriye’de; toprak bütünlüğünü darbeleyecek gelişmelere dönük Türkiye’nin endişelerine de siyasi zarar verirsiniz.
Madrid’deki son NATO zirvesi, dünyanın şekillenişinde yeni cepheleşme mesajlarını verdi. Buda adamızın ve bölgemizin çok yönlü bilinmezlik ve tehlikelerle yüz yüze olduğunu göstermektedir. Bu yüzden Kuzeyde biz yeniden dışta BM ve AB indinde etkin siyasi gelişmelerin içine girmeliyiz. İçte ise ekonomik ve demokratik sorunlarımızı aşmak için toplumsal ortak aklı öne almalıyız. Güneydeki partnerlerimiz olan Kıbrıs Rum Toplumu da adamızı huzura kavuşturmak için Kıbrıs Türk Toplumu ile Federal ortaklık anlayışını aklına ve ruhuna artık benimsetmelidir. Bunun için iki taraf, hem birbiri ile hem de Türkiye ve Yunanistan’la işbirliği ve dostluk konusunu öne almalıdır. 

Yorumlar (3)

Turkish power 2 Yıl Önce

Arkadaş palikaryayi natoya kim sokuyor adam Hristonun gotunde gezeliyor RTE ne dedi gel KKTC ye görüşelim dedi yahu bakanlık falan yapmışsınız ama yazık KKTC nin kimin ellerinde rezil olduğu belli oluyor

Turkish power 2 Yıl Önce

Eeeeee bir ctplinin bu şekilde sacmalamasi normaldir

Turkish power 2 Yıl Önce

Ukrayna provokasyonu yola ABD İngiliz ikilisi hem Rusya'yı çökertmeye çalışıyor hem de ab içindeki Almanya Fransa gibi ab ci Devletleri metazori hizaya soktu bir taşla iki kuş

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.