banner564

Hedef dışa açılma

Kıbrıs ürünlerini paketleyerek pazarlama başarısı Gıda Mühendisi Mustafa Emindayı,Genç Vizyon’un konuğu oldu

Hedef dışa açılma
banner598
Cemre AKAR
   Çukurova Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra çelik tezgahlar ve soğuk oda panelleriyle kiraladığı dükkan içinde kendine küçük bir gıda imalathanesi yaratan Mustafa Emindayı, başarısını ve iş hayatıyla ilgili düşüncelerini Diyalog’a anlattı.  
   Genç Vizyon’a konuk olan Emindayı, babutsa ile başlayan vakumla paketleme işine daha sonra doğranmış kolakas, ayıklanmış böğrülce kabak karışımı, tanelenmiş nar gibi ürünlerle devam etti.
Üniversite mezunu sayısı hızla artarken, içimize işlenen “devlet memuru ol hayatın kurtulsun” mantığının silinip yok olması gerektiğine dikkat çeken Emindayı, iş dünyasında en büyük hedeflerinden birinin dış piyasaya açılabilmek olduğunu dile getirdi.

   Soru: Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? 
   Yanıt:24 Temmuz 1983’de Lefkoşa’da doğdum. İlkokulu Düzova İlkokulunda, orta okul ve liseyi 20 Temmuz Fen Lisesinde tamamladım. Üniversiteyi, Çukurova Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun olarak tamamladım. Ardından hemen adaya döndüm. Bir süre alkollü ve alkolsüz içecek üreten bir fabrikada üretim sorumlusu olarak çalıştıktan sonra askere gittim. Askerde nöbet tutarken bir çok işi kafamda yapıp bozdum ve sonuçta askerden 6 ay sonra kendimi bankadan kredi çekmiş ve makineler almış, soğutma odaları kurarken buldum. 

İsim tescili 2010’da

   Soru: Ne zamandan beri piyasada iş yapıyorsunuz?
   Yanıt: 2006 yılından 2009 yılına kadar Mağusa yollarını aşındırdıktan sonra 2010 Mayısında Foodyland Gıda ve Tarım İşletmeleri için isim tescili aldım. Etiket ve logo çalışmalarıyla eş zamanlı Türkiye’den şuan KKTC’de yeni yeni yayılan vakumlu tabak kapatma makinesi getirttim ve çelik tezgahlar ve soğuk oda panelleriyle kiraladığım dükkan içinde kendime küçük bir gıda imalathanesi yarattım. 
2010 yılı, Gıda Mühendisleri odasıyla yapılan eğitim ve çalışmalarla da yoğun geçti. 
Gıda Mühendisleri Odası olarak Amerika’dan gelen bir profesör eğitmenden ‘Serv Save’ isimli bir gıda güvenlik programına katılıp lisanslı eğitmen ve denetçi sertifikaları aldıktan sonra bir çok restoran ve otele eğitim ve danışmanlık hizmeti verdik. 
   Bu süreçte gıda, personel ve imalathane hijyeni konularıyla fazlasıyla iç içe olduğum için, kendi iş yerimi ve sistemi kurarken detaylardan dolayı hem çok zorlandım hem de iş yapmak daha kolay oldu. 
Sonuçta 4 sene geride kaldı ve hem gıda üretimi hem de satış ve pazarlama konularında uygulamalı bir eğitim dönemi geçirdiğimi düşünüyorum.
Foodyland nasıl doğdu?

   Soru: “Foodyland Gıda ve Tarım İşletmelerini’’ bize daha detaylı anlatabilir misiniz?
   Yanıt:Foody adı çok yakın bir arkadaşımla dereboyunun kalabalık mekanlarından birinde gürültü içinde bağırarak sohbet ederken aklımıza aslında dilimize geldi ve hemen ardından şirketler mukayyitliğinde gerekli işlemleri yapıp tescili aldım. 
Gıda ve Tarım birbirinden bağımsız olamayacağı ve sermayesi ülkemize ait bir sektör olduğundan Foodyland markasının içinde ve ürünlerinde yer aldı. Umarım her zamanda alacaktır. 

İlk ayların verdiği acemilik ve heyecanla bir çok ürün denedik. Babutsayla başlayan vakumla paketleme işi doğranmış kolakas, ayıklanmış böğrülce kabak karışımı, tanelenmiş narla devam etti. 
İlerleyen aylarla bayram sezonu meze çeşitlerine yönelme başladı ve ıslak badem ve humusumuz çok beğenildi.Sezonluk meyve sebze çeşitleri yerini meze çeşitlerine bıraktı. 
Golifa nereden çıktı?
2010 Aralık ayı, yılbaşı kültürümüzün vazgeçilmez tatlısı birçok gencimizin sadece adını bildiği Golifa ürünümüzün çıkış tarihi oldu.
Golifa beni işime daha da keyifle sarılmamı sağlayan çok sevdiğim bir ürün oldu. Tüketimi az da olsa tadı birçok kesim tarafından unutulsa da çok farklı bölgelerden farklı yaşlardaki insanların Golifa’yı annelerinden bile daha güzel yaptığımızı ve ürünün devamlılığını beklediklerini telefonla arayıp iletmeleri motivasyonumuzu ikiye hatta üçe katladı. 

Golifayı şuan yılın 12 ayı market raflarında bulabilirsiniz. Güzelyurt bölgesinin eşsiz aromalı bordo renkli narlarıyla Kıbrıs’ın lezzetli yerli buğdayının birleşmesi sonucu, içinde 7-8 çeşit kuru meyve ve otun bulunduğu şifa deposu Foody Golifa, dilerim ki nesiller boyu bereketi simgeleyen, sağlıklı beslenmek için tüketilen geleneksel bir tat olarak sofralarımızı süsler.

Özel sektör bir ülkede ne kadar güçlüyse ekonomi 
o kadar güvende ve rahattır.

    Soru: Özel sektörde mevcut durumu ve gidişatı nasıl görüyorsunuz?
    Yanıt: Özel sektör bir ülkede ne kadar güçlüyse ekonomi o kadar güvende ve rahattır. Üniversite mezunu sayısı hızla artarken, içimize işlenen devlet memuru ol hayatın kurtulsun mantığının silinip yok olması taraftarıyım. 
Bana hala memur olup keyfine bakmadın şimdi gecen gündüzün bir birine girdi eleştirileri yapılıyor. 
Çok çalışmayı göze alan herkes seveceği hobi gibi keyif de alacağı bir iş ortamına atılabilir. Ama işi sevmek ve çok çalışmayı göze almak şart. Sektörde başarılı olanla olamayanın farkı burada. Ekonomik kriz ve ambargolar sadece başarısızlık bahanesi. 
Kaliteli ürün satan yenilikleri takip eden hangi iş yeri çalışmıyor? Dünya standartlarına uygun, sertifikalı, kaliteli hangi ürün dış piyasada alıcı bulamamış. Hellim? Nar? Patates? Portakal? Bilgisayar yazılımı? Hazır buz? İçki? Kahve?


Gıda yasası olmaması kadar insani bir ayıp 
ve utanç bana göre yoktur. Tüketiciyi koruyan, 
üreticiyi kamçılayan bir düzen yok ne yazık ki.

Soru: Ne gibi engellerle karşılaşıyorsunuz? 
   Yanıt: Benim açımdan en büyük engel yaz aylarındaki inanılmaz sıcaklara bağlı marketlerdeki soğutucuların yetersiz kalışı, soğutuculu rafların ithal ürünlerle dolup taşması, tüketicinin bilinçsizliği, haksız rekabet ve tüm gıda sektörünün sıkıntısı ülkemizde insana değer verilmeyip 55 yıldır çağa uygun bir gıda yasasının olmayışıdır. Gıda yasası olmaması kadar insani bir ayıp ve utanç bana göre yoktur. Tüketiciyi koruyan, üreticiyi kamçılayan bir düzen yok ne yazık ki. Yasa olsa, ülkede gıda sektörü açısından profesyonel bir ortam sağlanır, bilinçli üreticilik hem gıdada hem de tarımda ve aynı şekilde diğer tüm sektörlerde ihracat kapılarını bize açar. Haksız rekabeti engeller.
    Evde fırından çıkanı naylona sarıp, markette bakkalda kasa önünde satmakla üretim olmaz. Peynirli kıymalı onlarca çeşit ürün, sandüviçler dahil ada sıcağına rağmen soğutucusuz raflarda satışa sunuluyor… Söylenecek tek şey bilinçsiz emeğe ve tüketime yazık. 
Soru: Birçok genç yurt dışında eğitim alıktan sonra KKTC’ye geri dönemeye sıcak bakmıyorlar. Geri dönen gençlerin bir çoğu ise tercihini memuriyet yönünde yapıyor. Bu konudaki görüşleriniz nelerdir? 
   Yanıt: Yurt dışında eğitim alan biri olarak her meslek dalı için geçerli olmasa da, mezun olduktan sonra bir süre yurt dışındaki şirketlerde çalışmalarını, yenilikleri, iş tekniklerini iyice öğrenip uzmanlaştıktan sonra adaya dönmelerini tavsiye ediyorum. 
Hatta yerli üniversitelerden mezun olan arkadaşların da ufuklarını genişletmek amacıyla yurt dışı tecrübe edinmelerinin şart olduğuna inanıyorum. Ne yazık ki hiç bir şey kitapta, okulda olduğu gibi olmuyor. 

Memuriyete de bana göre belli bir süre özel sektör tecrübesi edinmiş, işini seven, halkına hizmet vermekten gocunmayacak kişilerin alınması herkesin yararına olacaktır. 

Üniversite mezunlarında güvensizlik var
Soru: KKTC  üniversiteleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Eğitimi, yeterli buluyor musnuz? 
   Yanıt:KKTC üniversitelerinin eğitimleri hakkında bilgim olmamasına rağmen, tanıdığım gördüğüm gençlerin çoğunda amaçsızlık ve güvensizlik hakimdir. 
Bir çok bölüm işsizler ordusu yaratacak düzeyde mezunlar vermiştir.

Üniversitelerin, özel sektör ve devlet kurumlarıyla işbirliği yaparak ülkemiz gençlerine yön göstermeleri, yetenekleri doğrultusunda, piyasalardaki açıkları kapatacak şekilde tercihler yapmalarını sağlayıp buna göre gerekirse yan bölümler açmaları ayrıca zorunlu staj sürelerini uzatmaları gerekmektedir. Çünkü ne yazık ki 18 yaşında liseyi bitirmiş birçok genç sistem yanlışları yüzünden yanlış bölümler okuyup hayatları boyunca mutsuz ve eksik yaşamaktadır. 

Dış piyasaya açılma konusunda mevcut durumu nasıl görüyorsunuz? Projeleriniz nelerdir? 
İş hayatıyla ilgili ilk hayalim kendi işimi kurmaktı ikinci ve daha önemli olan dış piyasaya açılabilmek. 
Sanırım bu her iş insanının hayalidir. Doğru ürünlerin Foodyland kalitesiyle dış piyasada da satışa sunulacağı günlerin geleceğine inanıyorum. Geçen dört yıllık süre sonunda eğitim ve stajları tamamladığımıza artık master derecesinde iş yapma zamanının geldiğine inanıyorum.

Güncelleme Tarihi: 28 Eylül 2014, 08:55
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473