Rum lideri Nikos Anastasiadis’in onursal başkanı olduğu iktidardaki DİSİ Partisi lideri Averof Neofitu, Crans-Montana’da yarın başlayacak konferanın arıfesinde niyerlerini bir kez daha net bil şekilde ortaya koydu.

   Fileleftheros gazetesinin haberine göre; Neofitu yaptığı açıklamada “İsviçre konferansından istenen, 1960 garanti sisteminden kurtulmamız ve bunun paralelinde bütün işgal ordularının çekilmesini ve kapsamlı bir siyasi anlaşma başarmamızdır” dedi. 

   Neofitu, Crans Montana konferansı öncesinde Almanya’da, Alman Federal Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konuları Genel Müdürü Martin Kotthaus ile “garantilerin kaldırılması, Türk askerinin çekilmesi ve AB’nin, çözümün uygulanmasını garanti edecek bir mekanizma kurulmasına katkıda bulunması gereğini” görüşeceğini de açıkladı. 

   Rum tarafında ihtilaf konusu olan çözümün Uygulama Antlaşması’na değinirken “çözümün uygulanması mekanizmasını istemesi gereken bizim taraftır. Kıbrıs sorununu görüştüğümüz on yıllar boyunca değişmez talep buydu” diyen Neofitu, çözümün uygulanmasının AB, (adını vermediği) bir uluslararası örgüt veya her ikisi tarafından birlikte garanti edilebileceğini savundu.

   Neofitu, Güney Kıbrıs’ın AB üyesi olduğuna dikkat çekerek “en iyi çözümün uygulanması mekanizması AB ve AB’nin uluslararası konularda sahip olduğu mekanizmalardır. Ortak Savunma ve Güvenlik Politikası çözümün uygulanmasını garanti edebilir” dedi.

Amaç Türkiye’yi suçlamak

   DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos ise, Neofitu’nun iyimserlik vurgusuyla açıkladıklarına katılmadığını belirterek, acemi icraatlar yapıldığını ve bunun sonucunda Rum tarafının Güvenlik konusunda birçok tehlike içeren bir çerçeveye hapsolduğunu söyledi. 

   “Uzlaşılmış bile olmayan ve bizim tarafın da Yunanistan’ın da özellikle itirazları bulunan bir sözde ortak belgeyle yeni bir beşli konferansa nasıl gideceğiz” diyen Papadopulos Anastasiadis’e, Rum tarafının bu belgeye onay verip vermeyeceğinin görüşülmesi için konferans öncesinde ulusal konseyi toplama çağrısı yaptı.

   AKEL ise Eleni Mavru aracılığıyla “dolaylı veya doğrudan; konferansın daha başlamadan terk edilmesi çağrısı yapan siyasilere seslenerek özetle şunları kaydetti:

   “Tarafların güvenlik ve garantiler konusundaki ilke tezlerinin birbirine taban tabana zıt olduğu iyi biliniyor. AKEL olarak Türkiye’nin müdahale veya garantörlük hakkını veya Türk askerinin kalmasını kabul etmemizin söz konusu olmadığını defalarca ve açıkça ortaya koyduk. Bu konu, Türkiye’nin doğrudan katılımıyla artık resmen tartışılıyor.Türkiye’nin uzlaşmazlığı aşılmasa da, onu uluslararası camiada deşifre etmek için iyi fırsattır.”

   Ekologlar Hareketi Çevreciler İşbirliği, Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisinin Mağusa körfezinde bulunduğunu, Türkiye’nin 28 Haziran’da 11’inci parseli de içine alan bölgede tatbikat yapacağına dair Navtex yayımladığını belirterek, İsviçre’deki beşli konferanstan çekince belirtti.

   ELAM ise açıklamasında “beşli konferansla ilgili bütün olgular olumsuzken hükümetin, ‘gezgin turistlerle’ Crans Montana’ya hangi ümitle gittiği merak ediliyor”dedi.