2025 yılında ülke insanımızın beklentileri karşılanmadı 

Tek kelimeyle istikrarsız bir yılı geride bırakıyoruz. 
Turizm sektöründe ister otelci, ister acente tur operatörü, ister restoran, butik otel işletmecisi ile konuşsak; herkes gerçekten dert yandı. Şüphesiz tüm dünyayı etkisi altına alan AB Eurozone bölgesi global ekonomik yavaşlama, savaşlar, ayrıca Orta Doğu’daki bir türlü yakalanamayan istikrar herkes üzerinde olumsuz etki yarattı. 
Yapay zeka ile adeta kendi düşüncesini kaybetmeye başlayan toplumlar ulaşmaya başlıyor. Ya-ratıcılıktan uzak, bilmem senede kaç milyar işlem yapabilen yapay zeka desteğiyle bittikçe tek-nolojiye bağımlı bir nesil yetiştiğini görmekteyiz. Günlük iş hayatımızda , sanatta , sporda, mü-hendisliğin her alanında , mimaride , hatta ve hatta tarımda günlük hayatımız içerisinde ( artifi-cial intelligence) yapay zekanın dibine kadar hissettiğimiz zamanları yaşamaktayız.. İlkokul , ortaöğretim , hatta Üniversitede artık çocuklar ödevlerini , projelerini , yapay zeka desteğiyle yapmaktadırlar. Ben iyi mi oluyor kötü mü oluyor tam anlamıyla çözmüş değilim. Bilgiye bu kadar erişimin kolay olduğu bir dünyada her şey daha kaliteli olmalı diye düşünenlerdenim. Bunu zaman gösterecek. 
Kuzey Kıbrıs Turizm sektörü bekleyen atılımı bir türlü yapamıyor. Ülkemizde seviye atlama-dığımız, her gün manşetleri süsleyen illegal işler, resmen ülkemizi kendi ekseni içerisine alan devlet ve özel sektör çalışanları ayrımı giderek büyüyor. Ekonomik belirsizliklerin ve 2026 mali bütçesinin açık verecek şekilde planlanması ülke insanı üzerinde büyük bir olumsuzluk yarat-maktadır. Üniversite sektörümüzde yıldan yıla erozyona uğrayan öğrenci sayısındaki durum, uluslararası pazarlardan öğrenci teminindeki devletin yarattığı zorluklar, Türkiye’den öğrenci trafiğinin azalması ülkemizin geleceği anlamında düşünmemiz gereken konuların en başında gelmekte . Turizm sektöründe ise gördüğüm en büyük tehlike , aslında yıllardır bir türlü ülkenin tanıtma ve pazarlamaya ciddi şekilde finans ve bütçe aktarmasından dolayı yaşanan talihsiz ge-lişmeler . Takdir edersiniz ki ; yıllık bütçenin sadece %1.3’ü ile bu güzel ülkede elle tutulur göz-le görülür bir turizm hareketi yapmak neredeyse imkansızdır.%2 bile değil. Üstüne üstlük; desti-nasyon olarak global anlamada en fazla bilinen şans oyunları sektörünün yanına, uluslararası seviyeye bir türlü çıkarmadığımız MICE ( kongre, konferans) , sağlık turizmi gibi diğer sektörler yerinde saymamıza vesile olmaktadır. 
Ercan’dan aldığımız verilere göre yolcu sayısında her yıl ciddi bir artış yaşanırken, turist sayı-sında bunu gönül rahatlığıyla söyleyemiyoruz. Otellerdeki doluluklar yıllık bazda %40 -42 ban-dını aşamazken, güneyli komşular her yıl turizm sektöründen bir önceki yıla göre en az yüzde sekiz, on civarında bir artış sağlamaktalar. 
2026 Ocak sonunda yine bu artışları ne yazık ki onların sitelerinden girip öğreneceğiz. 
Gelen yolcu sayısında elde edilen gelir anlamında yine bize fark atacaklar. Doğrudan ulaşım, siyasi koşullar ve istikrar da buna etken tabii ki. 
Bizlerin çok ciddi anlamda kayıt altına alamadığımız bir AIRBNB konaklama şekli var ki bu çok yakın bir zamanda ülke için en büyük tehdit oluşturan faktörlerden birisi olacak. Mutlaka bunun yasasının geçirilip daha kontrollü bir yapıya bürünmesi gerekmekte. 2025 yılında tahmi-nimce turizmde yapılan en önemli iş turizm master planının günümüz koşullarına göre yazılması olacak. 
Burada görev artık bundan sonraki hükümetlere düşüyor. Bu planı hükumetler değişse bile bir devlet politikası haline getirmek en büyük hedeflerimizden birisi olmalı. Hepinize mutlu bir yeni yıl diliyorum.