Diyalog Gazetesi
2016-03-06 08:31:39

Beslenmede çok ince ayrıntılar ve gerçekler...

06 Mart 2016, 08:31

Beslenme, besini görme ile başlar aslında, ağza alınır ve çiğneme işlemi başlar; çiğneme işlemi ne kadar uzun sürerse, beyne “besin geldi, sinirime hazırlan” uyarısı gidiyor. En az 15-40 çiğneme gerekiyor sağlıklı ilk sindirim süreci için. Küçük yudumlarla içmek ve küçük lokmalarla çiğnemek gerek. Hızlı yiyenler ve çiğnemeyi atlayanlar, beyne yeterli uyarı da gitmesine vakit kalmadığı için sofradan erken kalkarlar ve tekrar acıkırlar. Meyva ve sebzeleri kabuklu ve çekirdekli tüketmek önemli, tabii ki burda temizlik ama her anlamda; kimyasal, bakteriyolojik olarak şartı aranıyor.
Her zaman savunulan sık sık ve az az beslenmek ama artık bu görüşten çok uzaklaşıldı; görüşler ana öğünlerin yenmesi taraftarı; yani, acıkmadan yemememiz gerek. Bu da günde 2 veya 3 öğün beslenmeye tekabül ediyor. Bir besinin sindirilmesi ortalama 6-8 saat sürüyor daha bu süreç devam ederken, beslenmek sindirim sürecine sekte vuruyor. Hastalıklarda, bildiğimiz çok beslenmek yerine az beslenmek savunuluyor; çünkü vücüt sindirim yaparken aynı anda tamir işi yapamıyor. Bu durum aç kalalım demek değildir ama kişinin de iştahsız olmasının nedeni vücüdun iyileştirmeye odaklanmasından kayanaklanıyor. Ne kadar tokluk o kadar hastalık diye atasözlerimiz bile var. Kalp da aynı şekilde çok miktarda yemek yendiği zaman iki kat daha çok çalışmak ve enerji harcamak zorunda kalıyor. Beslenme süreci vücudu çalıştıran ama fazlalığında da yoran bir fonksiyon.
“Et türevlerinin bir sofrada birden fazla tüketilmesi yanlış” diye savunuluyor. Yani, kebap yapacaksak hem kuzu hem tavuk olmamamlı; çünkü ikisini sindiren enzimler farklı ve karşılaştıkları zaman birbirlerinin etkilerini durduruyorlar; bu sefer etler tüketilmeden eriyor vücudumuzda. Yani, bugün hep kuzu yiyin, yarın hep tavuk veya tek balık. Tek tip et ile günlük beslenmek gerekiyor. Ertesi gün yemeği tüketilmesi uygun görülmüyor. Besleyici özelliği düşük. Karbonhidrat besinler sabah; etler akşam tüketilmeli; çünkü karbonhidrat enzimleri sabah üretiliyor bu yüzden tahıl grubu sabah tüketilmeli, et grubu ise öğlenden akşama üretiliyor, bu sebeple öğleden itibaren yenmeli. Katı yağ ile sıvı yağın karıştırılması da sindirimde uygun görülmüyür. Su için, ya yemek öncesi ya da yemekten 1.5 - 3 saat sonra içilmesi öneriliyor. Yemek sırasında tüketildiğinde mide asiditesini azaltıp sindirimi engelleyebiliyor. Suyu ayakta değil oturarak içmemiz önemli; ayakta içildiğinde mideden transit direk bağırsaklarımıza geçiyor. Bu sebeple su serin hatta soğuk ve oturarak tüketilmeli. Yemekler soğutarak tüketilmeli, yemek bizi değil biz yemeği soğuması için beklemeliyiz. Mikrodalga fırında ısıtılmış yemekleri tüketmek hiç önerilmiyor. Siz hep doğaldan yana olun; kaç yıldır nerde ısıtıyorsanız yemekleri orda ısıtın ama soğuk da tüketebilirsiniz. Yemek yemeden önce meyva ve tatlı yenmesi sindirimi kolaylaştırıyor; çok tuhaf biz tam tersini yapıyoruz ama önerilen yemek öncesi meyva tüketilmesi yönünde. Hazır gıdanın tehlikelerine değinmeye gerek yok, hazır gıda tüketmekten çekinmeyen bir kişi günde 2000 çeşit yapay katkı maddesine maruz kalıyormuş. Bu sebeple doğal günlük ve taze besinler yani topraktan çıkan besinleri tüketmek çok önemli...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.