Diyalog Gazetesi
2016-04-18 08:32:48

Bitkilerin şifaları

18 Nisan 2016, 08:32

Bitkilerin faydasını aktarmada 3. haftaya girdik, en önemlilerini aktarmaya bu hafta da devam edeceğiz,
Nar: Sindirim sistemindeki problemleri gidermede birebirdir, kanı temizler, Ekşi nar iltihaplı hastalıklara ve diyabete, tatlısı ise göğüs ve boğaz hastalıklarına ilaçtır. Ateşli hastalıklara şifadır, çekirdekleri ve iç kabuğu ile yenirse, kabızlığı önler. Mevsiminde içilen nar suyu cildi temizler ve parlatır. Nar kabuğu ishali kesmede ve kurt düşürmede bire birdir.
Biz sadece narın tanelerini tüketiyoruz ama görüyoruz ki her tarafından şifa fışkırıyor.
Sarımsak: Tam bir şifa kaynağı, iltihabi tüm hastalıkları kurutmada birebir. Damar tıkanıklarını açabilen daha iyi bitki yok. Kurtları döker, verem mikrobu dahil zararlı mikropları, virüsleri ve parazitleri öldürür; tansiyon ve ateşi düşürür, kanı sulandırır ve iştahı açar. Kanı kolesterolden arındırır. Buruna sarımsak suyu damlatmak, nezleyi giderir. Ağır mikrobik hastalıklarda her sabah 3 baş sarımsak dövüp ballı su ile içmek ,sizi ilaçradan kurtarır ve iyileşirsiniz doğal yoldan... Bu kadar etkiye aynı anda sahip bir ilacı daha henüz ilaç endüstrisi üretmemiştir.
Semizotu: Her şekilde tüketilebilir yalnız en etkili kullanım şekli özsuyudur. Bu suyu siğillere sürmek siğilleri düşürür. Ateşi düşürüp, baş ağrısını hafifletir. Böbrek hastalıklarına karşı yabani semizotu birebirdir.
Sinameki: Temel özelliği kalbi güçlendirmek olan sinameki, hekimler tarafından 'muhteşem ilaç' olarak tanımlanır. Sinameki çay olarak değil, yapraklarını öğütüp yutarak veya karışımlar halinde kullanmak gerekir. Çok iyi bir bağırsak çalıştırıcısıdır, müshil olarak kullanılacaksa yemekle birlikte veya yemekten sonra kullanılmalıdır.
Sirke: Evde yapmamız çok daha sağlıklı; doğal elmalar yıkanmadan kabuklarıyla beraber doğranır ve bir cam kavanozun 2/3 ü doldurulur. Üzerine iki parmak geçecek kadar su konur. Maya olarak 1-2 kaşık ev yapımı elma sirkesi veya sirke anası katılabilir. Ağzı kapatılıp, güneş ışığı görmeyecek loş ve ılık bir yerde bekletilir. 2 ay sonra hazır olur. Her tür meyveden aynı şekilde sirke hazırlayabilirsiniz. Metabolizmayı güçlendiren ve enerjiyi artıran elma sirkesi özellikle yaşlılar için faydalıdır. Kafa derisine sürüldüğünde kepeğe ve saç dökülmelerine iyi gelir. Egzema, uçuk ve sedefe iyi gelir.
Ayrıca sirke, bulaşık makinesinde parlatıcı, çamaşır makinasında yumuşatıcı olarak ve ev temizliğinde kullanılabilir.
Soğan: Kuru soğan kuvvetli antiseptik içerdiği için bütün enfeksiyon hastalıklarına iyi gelir. Canı çiğ soğan yemek isteyenler onu mutlaka yemelidir. Bu vücudun soğana ihtiyacı olduğunu gösterir. Sağlıklı kimse buna ihtiyaç duymaz.
Tabi haklısınız sarımsak ve soğan yararlı ama kokuları için ne yapacağız bu önemli; karanfil, nane, maydanoz ve anason çiğnenebilir. Filizlenmiş soğanın sadece iç kısmı alınarak sıkılırsa ve aynı miktarda su ile karıştırılıp içilirse bu ilerleyici damar tıkanıklıklarına iyi gelir.
Soğan suyu ve kekik suyu eşit miktarlarda karıştırılır ve egzema bölgesine sürülür bu da egzemaya iyi gelen bir karışımdır.
Tarçın: Katarak ve göz kararmasını giderir, nezleyi, öksürüğü ve saç dökülmesini durdurur. Kalp damar tıkanıklıklarına iyi gelir. Haftada 2-3 kez kullanılabilir. Kabuk formu tercih edilmelidir.
Tuz: Evet tuz için hep sakıncalı özellikle tansiyon hastalarında kullanılmasının sakıncalı olduğu bugüne kadar bizlere öğretildi. Veriler tuzun 300’ün üzerinde hastalığı önlediği yönünde; sadece bir detay var çok önemli; hangi tuz... Şifalı tuz işlenmemiş, kaya tuzudur. Ve bu tuz bizim için iyot, magnezyum, potasyum, çinko gibi insan sağlığı için gerekli mikro elementleri içerir. Gri kaya tuzu ve himalaya tuz bizim için yararlıdır. Bağırsağı temizleyip ishali durdururlar. Mide asidi üretimine yardımcı olur. Diş taşlarını eritir. Vücudun tuz ihtiyacı günde 10-12 gramdır. Bu miktardaki tuz 1 porsiyon ette, 3 zeytinde ve ekmekte bulunur. Tuz, sulu yemeklere pişirme sonunda, patatese pişirmeye başlarken, baklagillere yumuşadıktan sonra eklenir. Et, balık ve sebzeler kızartmadan önce tuzlanır. Rafine edilmiş soframızda bulunan en çok tükedilen tuzlar ise sağlığa çok zararlıdır; asıl tansiyon hastaları bu tuzdan uzak durmalıdır. Sofra tuzuna endüstri aliminyum silikat( dünyada artık yasaklanmıştır) çünkü zehirli ve aşırı allerjik duyarlılıklara neden olur. Titanyum dioksit ve sodyum tiyosülfat tiroid bezini bozmak için birebirdir. Şimdi bu bilgileri okduktan sonra bakın bakalım sofrada kullandığınız tuz hangisi ve içinde neler yazıyor; yalnız endüstri bu katkı maddelerini rakam olarak da verebilir ve yazmama hakkı da var bu sebeple siz sağlıklı olan kaya deniz tuzunu veya himalaya tuzlarını tercih ediniz.
Zencefil: Kusmayı önler, hazmı kolaylaştırır. Midedeki balgamı parçalar, kan basıncını normalleştirir. Terletir ve ateşi düşürür. Taze zencefil rendelenerek ve bal ile karıştırılıp yemekten önce veya sonra yenilebilir bu hazmı kolaylaştırır.
Zeytin: İştah açar, mideyi kuvvetlendirir. Yüksek tansiyon ve kan şekerini düşürür. Yeşil zeytin çok besleyicidir ve siyah zeytinden daha kolay hazmedilir. Zeytin yaprağı çiğnemek ağız yaralarına iyi gelir. Kapalı kutularda alınan endüstriyel zeytinler ve siyahlaştırma işleminde kullanılan sitrik asit psikolojik dengesizliklere neden olur.
Zeytinyağı: Gün aşırı saç diplerine sürmek saç dökülmesini durdurur, beyaz saçları döker ve saç köklerini kuvvetlendirir. Eski zeytinyağı ile bele ve eklemlere sürülürse, eklemleri yumuşatır ve ağrıları azaltır. Zeytinyağı sindirim sitemi organlarına ve yaralarına iyi gelir, maksimum fayda için yemeği suyla pişirmek yani yağsız ve sadece üzerine gezdirmek gerekir...
Evet, gördüğünüz gibi işlenmiş her türlü gıda ister et ister kavanozda ister doğadan toplanıp fabrikaya girdiği anda yararlı özelliğini kaybeder ve daha da kötüsü zararlı hale gelirler. Doğadan canlı halde sağladığımız; sebzeler, meyveler yani tüm bitki ailesi Yaradanın bize armağanı ve tabiki şifa vermede bunların rakibi olamaz... Ve tercihimiz... Hasta olmadan alacağımız önlemler bizi hasta olmaktan kurtarır, sağlıklı beslenme hasta olmamanın veya hastalığı hafif atlatmanın altın kuralıdır...
Sağlıklı beslenmeler... Kendinize ve midenize iyi bakın... Mideniz yatak odanız gibi olmalı oraya herkes giremez... Girmemeli...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.