Diyalog Gazetesi
2025-08-14 09:34:03

‘Kapalı fikirler’ 

Ferdi Sabit SOYER

14 Ağustos 2025, 09:34

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Kıbrıs Barış Gücü (UNFICYP) Başkanı Sayın Colin Stewart ile değerli basın mensubu Sayın Ödül Aşık Ülker çok önemli bir röportaj yaptı. Söz konusu söyleşide, Sayın Stewart, Kıbrıs’ta görev dönemi ile ilgili çok önemli tespitler yaptı. Bunlardan en çarpıcı bulduğum iki noktaya değinmek isterim. Sayın Stewart, “Bir antlaşmaya varmak istiyorsa-nız, her iki tarafın da taviz vermesi gerekir. Ancak liderlerin küçük bir noktada bile, büyük şeyler kaza-nacak olsalar dahi, taviz vermek istemezler” dedi. Bunun nedenine dair tespit de iki tarafın da Kıbrıs sorunundan ötürü, en büyük kaybı kendi toplumlarının yaşadığına inanıyor olmalarına bağlıyor. Ama onlara da geçmişte çekilen acılardan ötürü hak verdiğini ima eden, bir başka tespit de yapıyor. Ancak buna ben pek katılmıyorum. Evet, toplumlar Kıbrıs sorunundan ötürü, çok acılar çekti. Ancak iki tara-fın bugünkü liderlerinin bu uzlaşmaz tavırlarının arkasında yatan gerçek, geçmişte yaşanan acılar de-ğildir. Çünkü bunlar, o acıları istismar ederek ve yeniden yaşatarak seçildiler. Yani o acılar, onların seçim çabalarının merkezine oturdu. Bundan ötürü bir sorunun aşılması ve onun aşılması halinde, toplumla-rı büyük çıkarlar elde edecek olsa dahi taviz veremezler. Bunu BMGS Sayın Guterres’in başkanlığında gerçekleşen 5’li zirvede alınan; Yeni Sınır Kapıları Açılması, Ara Bölgede her iki toplumun yararlanacağı AB finansmanı ile büyük bir Güneş Enerji santrali kurulması ve diğer Güven Yaratıcı Önlemlerle ilgili tek bir olumlu adımın gelişmemesinde görmek mümkündür. Çünkü bu iki liderin de etrafında açılan sınır kapılarından dahi hoşnut olmayan ve kapatılmasını isteyen siyasi aktörler vardır. Çünkü seçilmek için bu bağnazlarla işbirliği yaptılar ve onlara dönük olumlu yaklaşımlar sergilediler. Yani yaşanan acıları istismar ederek, bu makamlara gelmelerinin yol açtığı isteksizliktir bu. Sayın Stewart’ın şu tespitleri de bunu destekleyen bir konudur. “Kariyerim boyunca en kapalı fikirli insanlardan bazılarıyla burada ta-nıştım. Onlar azınlıkta ve onları özlemeyeceğim. Ama çoğunluğu özleyeceğim.” Evet en “kapalı fikirli” insanlar maalesef iki tarafın siyaset yapımcıları arasındadır. Bu nedenle iki tarafın barış isteyen güçleri, kendi siyasi organlarından bu “kapalı fikirli” insanları ne kadar azınlığa düşürürlerse, o denli barışa, çözüme katkı sağlarlar.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.