Diyalog Gazetesi
2025-11-17 10:32:41

Ön Şart ve Türkiye ile “Pazarlık” 

Ferdi Sabit SOYER

17 Kasım 2025, 10:32

Cumhurbaşkanı Sayın Tufan Erhüman’ın Ankara ziyaretinde, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği cümle önemli idi. Sayın Erdoğan, “Kıbrıs Türklerinin gösterdiği çözüm iradesini, Kıbrıs Rum Toplumunun da göstermesi gerekir” dedi. Bu, Sayın Erhüman’ın dile getirdiği görüşlere bağlı olarak, halktan %62 destek aldığı gerçeğini ifade eden önemli bir mesajdı. Ancak Kıbrıs Türk Toplumunun verdiği bu mesajı, Sayın Hristodulidis ya görmek istemiyor ya da işine gelmiyor.
Zira Sayın Tufan Erhüman’nın seçilmesi ve 1 Ocak 2026 itibarı ile Sayın Hristodulidis’in, “Kıbrıs Cumhu-riyeti”nin AB Dönem Başkanı olacak olması, yani bu iki gerçek; durgun suları hareketlendirdi. Nitekim Sayın Erhüman’ın seçilmesi gerçeği üzerine, Sayın Hristodulidis hemen Financial Times’a bir demeç verdi. Kıbrıs Sorunun çözümü ile ilgili olarak, Kıbrıs Türk Toplumuna değil, ama Türkiye’ye; AB Dönem Başkanı adayı olarak açılım yapmak istedi. Türkiye’nin AB ile ilgili sorunlarının aşılması için, Kıbrıs Soru-nunda çözüme yaklaşması gerektiğini ifade etti. Bunun için Türkiyeli iş insanlarına Avrupa’ya vizesiz seyahat imkanı sağlanmasını desteklemeyi bir bonus olarak ortaya attı. Ama bunun içinde Türkiye’nin en azından bir önemli limanını, Kıbrıs Bandıralı gemilere açmasını pazarlık masasına sürdü. Ama soru-nun esaslı taraflarından biri olan ve adanın ortağı olan, Kıbrıs Türk Toplumuna dönük, tek bir kelam etmedi. Evet, Türkiye Kıbrıs Bandıralı gemilere limanlarını açsın. Ancak AB Dönem Başkanı olacak olan Sayın Hristodulidis, 2004 Referandumu sonrası, AB’nin Kıbrıs Türk Toplumunun Evet demesi üzerine; karar altına aldığı Üç Tüzükten ikisi, yaşama geçerken; Direkt Ticaret Tüzüğünün buzdolabına kaldırıl-ması da Kıbrıs Türk Toplumunun sorunudur. Bunu Güneyin bağnazları, AB’nin içinde Türkiye’yi AB’de görmek istemeyen AB’nin aşırı muhafazakarları ile birlikte sağladılar. Şimdi AB Dönem Başkanı olarak, Türkiye’ye dönük, AB ilişkileri için açılım yapma pazarlığı niyeti ortaya koyan Sayın Hristodulidis, Direkt Ticaret Tüzüğünün buzluktan indirilmesini, Kıbrıslı Türklerin o çözüm motivasyonuna katkı için gün-deme getirecek mi? Ama Sayın Hristodulidis, Kıbrıs Sorunun çözümü için Türkiye dönük açılım yapar-ken, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kurucu Ortağı ve çözümle birlikte oluşacak yeni sentezin de ortağı olacak olan Kıbrıs Türk Toplumuna dönük tek kelam etmeme ve açılım yapmama kurnazlığını da meziyet bili-yor. Bunu meziyet bilen Sayın Hristodulidis, o zaman Sayın Erhüman’ın Müzakerelerin başlaması için dile getirdiği görüşleri nasıl ön şart diye tanımlayabilir? Zaten o dört nokta, BMGK kararlarında ve BMGS Sayın Guterres’in Crans Montana’da görüşmelerin yeniden başlaması için ileri sürdüğü göster-geler içindedir. Evet, Türkiye’nin ve Yunanistan’ın onaylamayacağı bir çözüm olmaz. Ama Sayın Hristo-dulidis şunu bilecek. Kıbrıs’ın egemenliğinin siyasi eşit ortağı, Kıbrıs Türk Toplumudur. Kıbrıs Türk Top-lumunu yok sayarak da sorun çözülemez. AB Dönem Başkanı olacak olan Sayın Hristodulidis’e; AB yetkililerinin, “Kıbrıs’ı AB değil, Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumlar yönetecek” sözünü hatırlatmak gere-kir. Kıbrıs’ın iki toplumunun uzlaşması esastır. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.