Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybedenler hala daha hazımsızlık yaşıyorlar. Öyle ki şimdi de 10 Kasım günü yürüyüş düzenlemek için sosyal medya üzerinden organize oluyorlar. Sözde ‘Demokrasi Eylemi’ adı altında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarını hazmedemeyenlerin yürüyüşü olarak hafızalarımızda yer edecek bu yürüyüşü organize edenlere bir bakalım mı? Bir fiil para karşılığı Akıncı’nın seçim kampanyasını hazırlayan ekip. (Bu ekip daha önce yüzlerce reklam filminde oynattıkları Çetin Sadeli’yi Ersin Tatar’ın reklamlarında oynadığı için “Satılmış olarak lanse ettiler ve bir daha da Çetin Sadeli’yi büyük paralar alarak hazırladıkları reklam filmlerinde oynatmama tehditlerinde bulundular.”
Şimdi bu arkadaşlar bize “Demokrasi” dersi verecekler. İyi de sen önce bir tebrik etsene kazanan Cumhurbaşkanı ve onun kampanya ekibini?
Hem seçim sonuçlarını kabul etme, hem de ülkede demokrasi yok diye eylem yap. Bu ne perhiz nu ne lahana turşusu!
Bu arkadaşların içinde bazıları eylem yerinin Dereboyu değil de Türkiye Lefkoşa Büyükelçiliği olması gerektiğini yazıyor. Çünkü niyetleri bu toplumun iç dinamikleri ile oynamaktır.
Ne diyor bu arkadaşlar “İskele bölgesinden gelen oylar iradeyi bozmuş.” Arkadaş sen ya hiç matematik dersine girmedin ya da kafanda hiç cetvel kırılmadı. 5 yıl önce o İskele bölgesinde sen yüzde 49.5 oy almadın mı?
Senin desteklediğin aday Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın olduğu yerde bulunan evlerde yaşayan insanlardan bile oy almadı. Mahmut Paşa Mahallesi bile sana oy vermedi. Komşuları bile sevmedi bu insanları.
Şimdi demokrasi diye eylem yapacaksın, hem de en demokratik liderin ölüm yıldönümünde. O günün anlam ve önemini de böylece dağıtacaksın. Kendi emellerin için her seferinde arkasına sığındığın Atatürk’ü bile böylesine pis bir oyunun bir parçası haline getireceksin.
Yazıklar olsun…
Önce demokrasinin “hazmetmek” olduğunu, kaybetmenin de bu işin bir parçası olduğunu ve kazanan veya kaybeden tarafa “saygı” duyulması gerektiğini bilmeniz gerekiyor. Bunları bilmeden yapacağınız her eylem sizin ne kadar hazımsız olduğunuzu göstermekten öte geçmeyecektir.
Kimler yürüyecekmiş? Efendim salı günü demokrasi yürüyüşüne “Ben oyumu AK Parti’ye verirdim” diyen ve seçilmesi için o dönem de AK Parti’nin desteğini arkasına alan Mehmet Ali Talat ve CTP yürüyecekmiş.
“Alo ben Beşir” olayında sesini çıkartmayan, Başbakanın ve Bakanların kararı ile değil, MYK’nın kararı ile ülkeyi yönetmeye kalkan CTP’li vekiller ve üyeleri yürüyecekmiş.
5 sene önce Eroğlu’nun karşısında sağ adaylar çıkartıp seçimleri kaybetmesi sağlanan Eroğlu’nun karşısında olan Akıncı ve yandaşları yürüyecekmiş.
5 sene önce sağ oyları aldığında sesi hiç çıkmayan ama 5 yıl sonra kaybettiğinde sağ kesimi “iradesini satmakla” suçlayan Akıncı’nın kampanya ekibi yürüyecekmiş.
Demokrasiyi hazmetmeyen, kendini Beşparmak dağlarının üstünde görenler, kibirleri yüzünden halktan tokat üstüne tokat yiyenler yürüyecekmiş.
Kapitalizmi sonuna kadar savunan ama güya solcu diye geçinen, bedavaya selam bile vermeyen, kullandığı kölelerden bir tanesi başka bir yere gitti diye ona “satılık” deme cüretinde bulunan “liboş”larda yürüyecekmiş. Başka kimler yürüyecek?
Olası bakanlar 20 milletvekili olan UBP’de kimler bakan olacak kimler olmayacak birkaç gün içinde belli olacak. Alternatif kabine listeleri kulislerde dolaşmaya başladı bile.
Kimin ne bakanı olacağını yarın öbürsü gün yazarız. Ama bugün size kimin bakan olmayacağını yazalım ki tahminde bulunurken işiniz çok daha kolay olsun. Mevcut kabinede yer alan bakanlardan en az 3-4 tanesi yeni kabinede olmayacak.
Hükümet pazarlıkları bugün saat 14.00 itibari ile başlıyor. Bizi izlemeye devam edin…
MESAJLAR
Hamza Ersan SANER: Bugün öğleden sonra hükümet pazarlığı için partilere ziyaretleri başlatacakmışsınız. Şimdiden söyleyeyim, pazarlıklar öyle sanıldığının aksine hayli zorlu geçecek gibi duruyor.
Ozan CEYHUN: Viyana’dan Kıbrıs’ı izlemeye devam ediyormuşsunuz. Şu pandemi olmasa zaten ya siz Kıbrıs’a ya da biz Viyana’ya kesin gelmiştik. Neyse geç olsun da güç olmasın. Viyana’ya Lefkoşa’dan selamlar.
Harun MADEN: Dün gazeteci bir arkadaşımızı tavlada ezip elemişsiniz. Valla çocuğu elinize göre buldunuz herhalde. En yakın zamanda tavla karşısına bekliyoruz sizi.
Gürkan KARA: Dün evde sıkılınca ofisi boyamaya karar vermişsiniz ve elinize fırçayı alıp duvarları boyamaya başlamışsınız. Anlaşılan boşta kalmak size pek yaramadı. Yakında yeniden sahalara dönersiniz nasılsa.
Kemal DÜRÜST: Kurultayın ilk turunda öyle bir efor sarf ettiniz ki ikinci tur iptal edilince soluğu Girne’deki bir otelde almışsınız ve hafta sonu dinlenerek seçim yorgunluğunu üzerinizden atmışsınız.
Ahmet ERBAŞ: 14 Kasım’da MHP lideri Devlet Bahçeli’yi ağırlamaya hazırlanıyormuşsunuz. Bunun için hazırlıklara başlamışsınız ve her ince detayı tekrar tekrar kontrol ediyormuşsunuz.
Ersin TATAR: Dün Lefke’den Saray’a kilolarca hurma ile dönmüşsünüz. Anlaşılan bugünlerde Saray’a gelenlere ikram olarak hurma vereceksiniz. Lefke’nin hurması da bir başka güzel oluyor değil mi?
İsmail ARTER: 15 Kasım’da Maraş’ta yapılacak gezi için adeta seferber olmuşsunuz ve o bölgeyi resmen pırıl pırıl yapmışsınız. Ee gelen misafirler ağır olunca yapacak başka bir şey yok tabi.
Dimağ ÇAĞINER: Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanlığına yeniden seçilmenizden ötürü sizi tebrik ediyoruz. Gerçekten çok zor bir dönemde üyelerin size olan güveni son derece önemli, bu zor dönemi en az hasarla atlatmak gerekiyor.
Dr. Özlem GÜRKUT: Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanlığına tek aday olarak oybirliği ile seçilmenizden ötürü sizi de tebrik ediyoruz. Dere geçerken at değiştirilmez misali bu zor dönemde meslektaşlarınız size güveniyor.
Fikri MACİLA: Kuzey Kıbrıs Turing ve Otomobil Kurumunun organize ettiği şampiyonanın beşinci yarışında birinciliğe uzanmışsınız. Ee kendi adınıza olan yarışta da zaten sizden böyle bir sonuç bekliyorduk.
Suphi ASİLTURK: Son günlerde parti içinde tuhaf işler olmaya başladığını ve sizin de disiplin kuruluna verildiğinizi duyduk. Anlaşılan YDP kurultayı yaklaştıkça tansiyon artıyor.
Doç. Dr. Nazım BERATLI: Ata Atun Hoca ile programlara yeniden başlamışsınız ama birileri de galiba sizi sabote etmek için ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Niyetleri ne bu arkadaşların?
Dr. Özdemir BEROVA: Sizin genç şoförün geçenlerde ufak bir kaza yaptığını duyduk. Çok şükür ki kimseye bir şey olmamış. Ee bu işler böyle, vura kıra öğrenecek araba sürmeyi. Durmak yok yola devam.