Diyalog Gazetesi
2016-10-27 09:19:24

Seviyor sevmiyor

Çiğdem AYDIN

27 Ekim 2016, 09:19

Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil (Fuzuli) 
Yukarıda yazdığım söz ne kadar da uygun yaşadığımız ülkeye ve belki de ruh halimize sussak olmuyor konuşsak olmuyor. 
Peki ne yapsak olmuyor deyip de topyekûn bir teslimiyetçilik anlayışıyla mı hareket etmeli? Günlük hayatlarımıza bir bakın lütfen. 
Her şey herkes rutine binmiş durumda. 
Değişiklik adını koyduğumuz ama bizim için çizilmiş çerçevenin dışına çıkamadığımız bir hayam sürüyoruz.
Ayrılıklarımız ve ayrıcalıklarımız hep aynı. 
Birileri devlete işe alınırken riyakatı değil de hangi partili olduğu soruluyor ne güzel değil mi? Bu düzeni kuranlar da yaşatanlar da memnun ama kuranlar da yaşatanlar da değişmeli diyor. 
Kendisini “Emekçinin partisi” olarak niteleyen CTP yeni bir kurultay dönemi ile yeni bir lider arayışı içerisine girdi. 
Tufan hocanın işi zor. 
Hem emekçinin partisi olacaksın hem de emekçi insanlar için ülke koşullarının şekillenmesini sağlayacaksın bunu yaparken de hem sosyalist olacaksın hem de gelişen koşullara göre liberal! Bu mümkün mü? 
Hiç sanmıyorum. 
Bakıyorum etrafıma herkes bir yurt sever olmuş, herkes bir milletçi olmuş, dikkatinizi çekerim milliyetçi değil milletçi diyorum. Sözde bizlerin geleceğini kurguluyorlar ama Sosyal Sigortaları borçlandırmayı da ihmal etmiyorlar. Tek tip sosyal güvenlik sistemini hayata geçirmek de kötü değil ama biz acaba şimdi kendi geleceğimiz için mi primleri yatırıyoruz yoksa borç yükü altındaki sigortaların borç faizini mi ödüyoruz ondan emin değilim. 
Herkes bir milletçi oldu ya hani konuya buradan devam edelim. Herkes bir emekçinin yanında ya bu ülkede bu nedenle özelde çalışanların sendikalaşmasına, örgütlenmesine gerek diyor Arslan Bıçaklı bir şey daha ekliyor konuşurken ülkede asgari ücret yatırımı yapan birçok şirket ve devlet Anayasal suç işliyor. Şaşkınlıkla baktım gözlerine ne demek istediğini anlamak için yeniden sordum. 
Özel sektör çalışanlarının günde 10-12 saat ve hatta daha fazla çalıştırıldığını fakat yatırımlarının asgari ücret üzerinden olduğunu belirtiyor, buna göz yuman devlet yetkililerinin de eşitlik ilkesine göre Anayasal suç işlediğini belirtiyor. 
Herkes milletçi herkes halkçı ya bu memlekete. Bir de herkes her şeyi biliyor ya bu şekilde nereye doğru gidiyoruz bir bilen de bunu söylese ya. 
Yatırımları istemeyiz, nüfus istemeyiz, su istemeyiz, elektrik istemeyiz, hastane istemeyiz, yeni cezaevi istemeyiz. Biz ne isteriz? 
İstediğimiz çağdaş bir dünyada üretken bir toplum olarak yerimizi almak. Peki, yaptığımız nedir? Beklemek. 
Neyi bekliyoruz, Kıbrıs sorununun çözülmesini bekliyoruz. Bekleyelim bakalım çözülecek mi çözülmeyecek mi papatya falı gibi. Çocukken tek tek koparırdık çiçekleri seviyor sevmiyor yapar ortalığı yaprak doldurup güzelim bahçeyi mahveder sonra da her yer kirlendi diye canımız sıkışırdı. 
Temizle şimdi temizleyebilirsen.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.