Rum basını, Kıbrıs Türk tarafının müzakere masasında sunduğu önerileri açıklamaya devam ediyor. Türk tarafı ‘gizlilik’ adı altında kendi halkını bilgilendirmezken, Rum tarafının, medya aracılığıyla açıkladığı ‘mülkiyet önerilerinin’ tepki yarattığı ortaya çıktı.
Rum basını, Kıbrıs Türk tarafının mülkiyetle ilgili önerilerinin “etnik temizlik ve toplu mal mübadelesi’ mantığına dayandığını iddia etti.
Fileleftheros gazetesi “Mülkiyet Yakan Konu... Toprağı Referanduma Bağlayan Kıbrıslı Türkler Toplu Takas Öneriyor” başlıklı manşet haberinde, Kıbrıs Türk tarafının masaya koyduğu çok sayfalı öneri belgesinde önerdiği düzenlemelerden “toplu mal mübadelesi” ortaya çıktığını yazdı.
Türk tarafının, toprak başlığını ayrı veya mülkiyetle bağlantılı müzakere etmeyi reddettiğini savunan gazete Türklerin, toprak düzenlemelerinin finalde müzakere edileceğini ve düzenlemelerin, bugünkü ara bölgeyi de fazla aşmayacağı düşüncesinde olduğu yolunda bilgi edindiğini belirtti.
Gazete; Müzakereci Kudret Özersay ile Andreas Mavroyannis’in, mülkiyet, yasama ve yürütme yetkileri konularını görüşmeye devam ettiğini hatırlatarak, haberini “Toplu Mal Mübadelesi” başlığıyla şöyle aktardı:
“Türk tarafı Kıbrıs müzakerelerinde sunduğu çok sayfalı belge ile mal mübadelesi talep ediyor, toprak konusunda ise kartlarını açmayı reddediyor. Genel olarak Toprak konusunda söylenenlere bakıldığında, şu veya bu şekilde işgal bölgesi olmayan bugünkü ara bölgenin ötesinde olası toprak düzenlemesine niyetli görünmüyor.
‘Gasp öne çıkıyor’
Türk tarafı mülkiyette, bugünkü kullanıcının yani gaspçının haklarını öne çıkarıyor. Türk tarafının mülkiyetteki stratejisini büyük ölçüde Rauf Denktaş tarafından da ifade edilen değişmez tezleri temelinde şekillendirdiği ortadadır. Yani mesele toplu mal mübadelesiyle kapatılacak. Türk tarafı koyduğu bu kriterler ile geri dönüş hakkını etkisizleştiriyor.
Sunduğu tezlerin toprak başlığındaki düzenlemeler şartına bağlı olduğunu vurgulayan Rum tarafı ilk söz hakkının yasal mal sahibinde olduğu önermesinde bulunuyor. Ancak özellikle malların ‘kamu yararına’ geliştirilmesiyle ilgili bir dizi istisnayı kabul ediyor. Bu durumlarda yasal mal sahibi ya tazmin edilecek veya kendisininkine yakın bir mal alacak.
Kudret Özersay yaklaşık 5 saat süren son görüşmeden sonra yaptığı açıklamada Kıbrıs Türk tarafının coğrafik haritayı görüşmeye şartlı olarak hazır olduğunu söyledi. Peki nedir bu şartlar? İki taraf, kendilerini Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili referandumlara götürecek yol haritasında uzlaştıkları anda toprağı görüşecekler. Yani prosedürün sona ermesinden biraz önce.”
Dönüşümli başkanlığa ‘OHİ’
Fileleftheros gazetesi “Dönüşümlü Başkanlık Önerisinin Tamamen Geri Çekilmesini İstiyorlar” başlıklı bir başka haberinde; Rum siyasi partilerinin müzakerelerle ilgili görüşlerine yer verdi.
Sözde Sosyalist EDEK, Rum tarafının, Dimitris Hristofyas zamanında masaya koyduğu dönüşümlü başkanlık önerisini tamamen geri çekmesi gerektiği görüşünü açıkladı. EDEK ve Rum Meclisi Başkanı Yannakis Omiru, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun dönüşümlü başkanlıktaki ısrarının, “Türk önerilerinin hilekârlığının ispatı olduğu” iddiasında bulundu.
Eroğlu’nun, Hristofyas’ın “cömert sunumlarını hiçbir zaman kabul etmediğini, dolayısıyla dönüşümlü başkanlık önerisinin geri çekildiğini söyleyen Omiru, “anti demokratik” diye nitelediği dönüşümlü başkanlığı müzakere etmeyen ve kesinlikle reddeden Anastasiadis’e katıldığını anlattı.
EURO.KO Başkan Vekili Mihalis Yorgallas, “Türk tarafının ciddi ve uzlaşıcı bir müzakere niyetinde olmadığını” iddia ederek, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu toprak, TC kökenliler, Güvenlik konularını görüşmekten kaçarak müzakerelere Türk tarafının işine gelen konuları götürmek hedefinde olduğunu söyledi. Yorgallas partisinin, Anastasiadis’in dönüşümlü başkanlığı reddetmesini ve müzakerelerin ilerleyebilmesi için Türk tarafının Kıbrıs sorununun bütün yönlerine ilişkin öneri sunmasını talep etmesini doğru bulduğunu söyledi.
Ekologlar ve Çevreciler Hareketi Genel Sekreter Vekili Adonis Yanku, dönüşümlü başkanlığın Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu tarafından yeniden gündeme getirilmesinden duyduğu endişeyi dile getirdi. Anastasiadis’in, bu tezi reddetmesini doğru bulduklarını söyleyen Yanku, “Ancak Sayın Eroğlu’nun konudaki ısrarı, yürütme yetkisiyle ilgili sonu gelmez görüşmelere girme tehlikesi yaratıyor. Son gelişmeler de Sayın Anastasiadis’i kaygılandırmalı çünkü Türkler değişmez talep ve politikalarında ısrar ediyor” dedi.
Güncelleme Tarihi: 06 Haziran 2014, 01:08