Türkiye’nin AB üyeliğine katkı sağlamak amacıyla 2004 yılında kurulan Bağımsız Türkiye Komisyonu’nun başkan ve üyeleri Güney Kıbrıs’ı ziyaret ederek, Rum hükümetine bir rapor sundu.

   Sözkonusu rapor, Rum Yönetimi tarafından Türkiye’ye uygulanan vetonun kaldırılmasını ve üyelik müzakereleriyle ilgili başlıkların açılmasını içeriyor.

   Finlandiya eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari başkanlığındaki Bağımsız Türkiye Komisyonu’nun raporunda, bölgedeki enerji yataklarının Kıbrıs sorununun çözümünde ve Türkiye’nin üyelik başlıklarının açılmasında katalizör olabileceği vurgulanıyor.

   Politis gazetesi “Bağımsız Türkiye Komisyonu, üyeliğin ileri götürülmesini tavsiye ediyor” başlıklı haberinde, yeni raporunun sunumunun önceki gün sonra Rum tarafında yapıldığını yazdı. Ankara’ya demokratikleşme sürecini yeniden başlatması çağrısı yapılan raporda bu vasıtayla Türkiye’nin AB üyelik prosedürünün yeniden başlatılması gereğine vurgu yapıldığı belirtildi.

    “Türkiye Avrupa’ya: Değişim Şart” başlıklı raporun, Lefkoşa’nın Rum kesimindeki Hilton otelde Nobel ödüllü Finlandiya eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari tarafından sunulduğu haber verildi.

    Ahtisaari’nin beraberindeki heyette İtalya Dışişleri Eski Bakanı Ema Bonino, Avusturya Dışişleri Bakanlığı eski Genel Sekreteri Albert Rohan ve İtalya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nden Nataly Totsi’nin bulunduğunu belirten gazete, güneydeki sunumda son beş yılda siyasi reformlar, ekonomi, enerji ve dış politika konularında yaşanan gelişmelerin aktarıldığını yazdı.

Liderlerle görüştü

   Gazete, Aahtisari’nin, Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’le de bir araya gelerek raporunun içeriği hakkında bilgi verdiğini, KKTC’de yaptığı konuşmada Türkiye’nin AB üyesi olması gereğine işaret ettiğini belirtti.

    Habere göre “Buraya, müzakerelerin nasıl ilerlediğini görmeye geldik çünkü bu tür ihtilaflar Avrupa’yı ve dünyanın AB’ye bakışını etkiliyor” ifadesini kullanan Ahtisaari, özellikle bölgedeki doğal kaynaklar vasıtasıyla ortaya çıkan ekonomik fırsatların teşvik olması ümidini dile getirdi.

  Gazete, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin yalnız AB’nin yüzünden değil Ankara’nın davranışları yüzünden de tamamen donduğu belirtilen raporunda, her iki tarafın da bu çabaya yeni bir ivme katması gerektiği belirtilirken, Gezi olaylarına ve TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Fethullah Gülen ile arasındaki iç ihtilafa da yer verildiğini yazarak özetle şöyle devam etti:

   “Ekonomi konusunda, AB ile Türkiye arasındaki boşluğun küçüldüğü ancak Türkiye’nin üyelik prosedürüne yabancılaşmasının, ülkenin daha çok gelişmesi açısından tehlike yarattığı belirtildi. Enerji ve uluslararası ilişkilere de değinilen raporda Türkiye’nin bölgesel bir kavşak olabileceği, AB ile ilişkilerindeki iyileşmenin bu rolü güçlendireceğine vurgu yapıldı. Kıbrıs konusunda da diğer şeyler yanında bölgedeki enerji yataklarının Kıbrıs sorununun çözümünde ve Türkiye’nin üyelik başlıklarının açılmasında katalizör olabileceği vurgulandı.”