Dışişleri Bakanı Özdil Nami, 50 yılını dolduran  Kıbrıs sorununun müzakere edecek bir boyutunun kalmadığını belirterek, Kıbrıs sorununun çözümü yolunda önlerinde önemli bir fırsat penceresinin bulunduğunu söyledi.

Nami, Washington'daki Woodrow Wilson düşünce kuruluşunda yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununun müzakere süreci hakkında bilgi verdi. Adadaki şartların çözüm için olgunlaştığını anlatan Nami, artık iki bölgeli iki toplumlu bir çözüm için son aşamaya geldiklerine inandığını söyledi.

Adada her iki tarafça ayrı ayrı yürütülen petrol ve gaz araştırmalarının ancak iki toplumun anlaşması durumunda hukuki ve siyasi olarak sorunsuz şekilde devam edebileceğini ifade eden Nami, anlaşma olduğunda bulunan her türlü hidrokarbon ürününden elde edilecek gelirin federal hükümete ait olması gerektiğini dile getirdi.

Konuşma sonrası AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Nami, iki toplum arasındaki görüşmelerden ümitli olmaları için sebepler bulunduğunu ifade ederek, önemli bir fırsat penceresinin önlerinde olduğuna inandığına vurgu yaptı.

Nami, adadaki her iki liderin çok önemli bir ortak açıklamanın altına imza attıklarını hatırlatarak, böylece taraflar arasında yıllarca tartışılan egemenlik, uluslararası kimlik, vatandaşlık, kurucu devletlerin siyasi hakları gibi konularda anlayış birliği sağlandığını ve bu durumun ümit verici olduğunu aktardı.

Geriye kalan mülkiyet, toprak, güvenlik, garantiler gibi konuların zor olduğunu ve çözülmesi için çetin müzakereler gerekeceğini ifade eden Nami, Kıbrıs sorununun 50. yılını doldurduğuna vurgu yaparak, bu konuların 50 yıldır zaten gündemde bulunduğuna işaret etti.

Özdil Nami, aylarla ifade edilen bir süreçte yeni bir kapsamlı çözüm planının çıkabileceğini düşündüklerine dikkati çekerek, hızlı, iyi yapılandırılmış bir sürecin hayata geçmesini istediklerini söyledi.

“ABD çözüme destek veriyor”

Nami temasları çerçevesinde, ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı William Burns ile bir araya geldi. Nami, ABD’nin Kıbrıs’ta yeniden başlayan müzakere sürecine ilgi gösterdiğini ve çözüme destek verdiği söyledi.

Özdil Nami, Burns’ün özellikle ortak açıklama metniyle birlikte olumlu bir atmosferde başlayan müzakerelerin yapıcı yaklaşımlarla sonuçlandırılması arzusunu dile getirdiğini söyleyerek, görüşmede, ABD’nin Kıbrıs Türk tarafı ile diyalogu sürdürme kararlılığında olduğunu yerinde görme fırsatı yakaladığını ifade etti.

Özdil Nami ayrıca, yapıcı liderliği teşvik eden “Atlantik Konseyi” düşünce kuruluşunda da yuvarlak masa toplantısına katılarak çözüm perspektifini anlattı.

 “Kıbrıs sorunu birkaç ayda çözülebilir”

Dışişleri Bakanı Özdil Nami, The Washington Times gazetesine verdiği mülakatta da, Kıbrıs sorununun birkaç ay içerisinde çözülebileceğini belirtti.

Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi tarafından yapılan açıklamaya göre, Nami, önceki gün, The Washington Times’a Kıbrıs konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Nami’nin, mülakat verdiği The Washington Times gazetesinin haberi okuyucularına ön sayfadan "Kıbrıs'ı birleştirecek anlaşma aylar içinde gerçekleştirilebilir" başlığı ile duyurduğu bildirildi.

Açıklamada, Dışişleri Bakanı Nami’nin, yıllardır süren Kıbrıs sorununun birkaç ay içerisinde çözülebileceğine vurgu yaptığı, mülkiyet, toprak, güvenlik, garantiler gibi konuların zor olduğunu ve çözülmesi için büyük gayret gösterilmesi gerektiğini belirttiği aktarıldı.

Nami, görüşmelerin yıllar değil aylar içerisinde tamamlanabileceğini ve yeni kapsamlı bir çözüm planının ortaya çıkabileceğini söyleyerek, uzlaşmak için siyasi kararlılığın önemine değindi.

“Doğal gaz yatakları adanın birleştirilmesi çabalarını artırdı”

Açıklamada, şöyle denildi:

“Nami, mülakatta 2004 yılında, Kıbrıslı Türkler tarafından kabul edilen Annan Planı’nın Kıbrıslı Rumlar tarafından reddedildiğini ve Kıbrıs’ın bölünmüş bir ada olarak Avrupa Birliği’ne katıldığını anımsattı. Ekonomik krizden zarar görmüş olan Kıbrıslı Rumların eski yaşam standartlarına yeniden ulaşması için normal şartlar altında en azından yirmi yıla ihtiyaç duyduğunu belirten Nami, bu nedenle Kıbrıslı Rumların anlaşma sağlanmasına ilgi duymaları gerektiğini söyledi. Doğu Akdeniz’de doğal gaz yataklarının araştırılması, adanın yeniden birleştirilmesi çabalarını arttırdığına işaret eden Nami, doğal gaz yataklarından elde edilecek gelirin özellikle İsrail ve Türkiye arasındaki bölgesel işbirliğine de olumlu etkileri olacağını söyledi”

Kıbrıslı Rumların adadaki gaz rezervlerini tek taraflı olarak kontrol etme çabalarından dolayı Türk tarafının endişeleri olduğunu belirten Nami, Kıbrıslı Türkler ya da Kıbrıslı Rumlar tarafından birbirleriyle işbirliği yapmadan tek taraflı olarak atılacak herhangi bir adımın anlaşmazlığa neden olacağını kaydetti. Nami, bundan dolayı federal bir hükümet kurulmasının çok önemli olduğunu ve bulunacak her türlü hidrokarbon ürününden elde edilecek gelirin federal hükümete ait olması gerektiğini vurguladı.

Kıbrıs sorununun önümüzdeki aylarda çözülmesine odaklanılması gerektiğini söyleyen Nami, adadaki çözümün önemli gelişmelerin önünü açacağını belirtti.

Nami, İsrail-Türkiye-Avrupa ilişkisinin daha güçlü olması için bir katalizöre ihtiyaç duyulduğunu ve bunun için tüm yolların Kıbrıs sorununun çözümüne çıktığını belirtti. Nami, ayrıca, “Obama yönetiminin” de Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşmak için büyük destek verdiğini sözlerine ekledi.

Obama’nın özel  danışmanı ile görüştü

Washington'daki temaslarını sürdüren Nami, ABD Başkanı Barack Obama'nın Özel Danışmanı Christopher Smart ve Ulusal Güvenlik Konseyi'nin Türk, Yunan ve Kıbrıs İşlerinden sorumlu direktörü Christian Bobrow ile görüştü.

Yaklaşık 45 dakika süren görüşmeye Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Erhan Erçin, Washington Temsilcisi Ahmet Erdengiz, Özel Kalem Müdürü Hüseyin Özel katıldı.

Görüşmede çözüm sürecinde ele alınan hususlara ilişkin değerlendirmelerini aktaran Nami, ABD’nin Kıbrıs sorunun çözümüne verdiği güçlü desteğin devam etmesinin çözüm sürecine yardımcı olacağını vurguladı. Bakan Nami, görüşmenin ABD'nin Kıbrıs müzakerelerine gösterdiği üst seviye ilgi açısından önemli olduğunu, tüm konuların tartışıldığını ve olumlu bir toplantı gerçekleştiğini ifade etti.

Nami, ayrıca, “ilk kez bir Kıbrıslı Türk yetkilinin Beyaz Saray ofislerinde kabul edilmiş olmasının, ABD'nin Kıbrıslı Türklere yönelik bakış açısında gelinen olumlu noktayı da yansıttığının” altını çizdi.