banner564

Mesajı çok sert

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç "Son dönemde yargı, 'paralel devlet' ya da 'çete' diye nitelendirilen çok vahim, çok ciddi ve çok ağır bir suçlamayla karşı karşıyadır”dedi

Mesajı çok sert
banner598

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, "son dönemde yargının, 'paralel devlet' ya da 'çete' diye nitelendirilen çok vahim, çok ciddi ve çok ağır bir suçlamayla karşı karşıya olduğunu" ifade ederek, "Bu suçlama üzerinde yapışık kaldığı sürece yargının ayakta kalması mümkün değildir" dedi.

   Anayasa Mahkemesinin 52. kuruluş yılı dolayısıyla Yüce Divan salonunda düzenlenen törende konuşan Kılıç, 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle yargı organları üüzerinde oluşan vesayetçi anlayışların ortadan kaldırılması için ncesaretli adımlar atıldığını söyledi.

    Bu adımların toplumda büyük karşılık da gördüğünü belirten Kılıç, söz konusu vesayetçi yönetimlerin görevlerinin sona ermesiyle büyük bir boşluk doğduğunu, bu boşluğun, toplumun her kesimini kucaklayan, hoşgörülü, özgürlükçü, çoğulcu, adil ve evrensel değerleri yansıtan tercihlerle doldurulması gerekirken bunun gerçekleştirilemediğini ifade etti.

 

Yeni bir vesayet sistemi

 

   Kılıç, "Bu kez, farklı renkte yeni bir vesayet sisteminin oluşmasına tanık olduk. Kimse bu yeni oluşumun günahından kendini soyutlamaya çalışmasın. Tarih olanları kaydediyor. Bunları konuşmak, gerçekleri itiraf etmek ve cesaretle çözüm yolları bulmak zorundayız" diye konuştu.

   Önceki yıllarda yaptığı konuşmalarda, yargının milletin iradesine tuzak kurulacak yer olmadığını ve olmaması gerektiğini dile getirdiğini hatırlatan Kılıç, "Son dönemde yargı, bu konuyla ilgili olarak 'paralel devlet' ya da 'çete' diye nitelendirilen çok vahim, çok ciddi ve çok ağır bir suçlamayla karşı karşıyadır. Bu suçlama üzerinde yapışık kaldığı sürece yargının ayakta kalması mümkün değildir" değerlendirmesinde bulundu.

 

Yargıya güven yara aldı

 

   Bugün itibarıyla en basit alacak davasına ilişkin kararların bile tartışmaya açıldığını ve yargıya olan güvenin ağır yara aldığını belirten Kılıç, "Başta yargı ve yürütme organları olmak üzere herkes bu iddialarla ilgili bilgi, belge ve delilleri zaman geçirmeden ortaya koymak zorundadır. Gerek yargıda gerekse yürütme organı içinde var olduğu iddia edilen bu kişilerin başka illere tayin edilerek ya da yerlerini değiştirerek sorunu çözmenin anlamsızlığı açıktır" ifadelerini kullandı.  

   Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

   "Söz konusu iddiaların yargı kurumlarında psikolojik travma yarattığı, delil, bilgi ve belgeye dayanmayan ihbar mektuplarının hüküm icra ettiği, hakim ve savcılar arasında önemli ayrışma ve bölünmelere sebep olduğu hepimizin saklayamayacağı gerçeklerdir. Bu ayrışma ve bölünmenin hukuk devletinin, hukuk güvenliğinin ve adaletin sonunu geetireceğini yargıda yaşadığımız olaylar açıkça göstermektedir.

   Tekrar etmek gerekirse yargının bu iç ağrısı ile yaşaması asla mümkün değildir. İddia edilen kayıt dışı yapılanma yargı mensupları arasında korku, endişe ve gelecekle ilgili belirsizliklerin doğmasına, aralarında olması gereken mesleki ilişkinin çok olumsuz etkillenmesine yol açmaktadır. Görevi, madde gerçekleri ortaya çıkarmak olan yargının karşı karşıya kaldığı bu iddianın adı vicdan yolsuzluğudur."

 

Güncelleme Tarihi: 26 Nisan 2014, 13:44
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474