banner564

Stratejik bir tercih

AB Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye’nin müzakere sürecinde üzerine düşeni yapacağını, AB’den de aynısını beklediklerini söyledi

Stratejik bir tercih
banner598

   Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki en yüksek karar organı olan Ortaklık Konseyi’nin 52. toplantısına katılan AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, “Türkiye, müzakere sürecinde üzerine düşeni yapacak. Aynısını AB’den de bekliyoruz” dedi.

   Ortaklık Konseyi sonrasında AB Dönem Başkanı Yunanistan’ın Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos ve AB Komisyonu’nun Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Üyesi Stefan Füle ile düzenlenen ortak basın toplantısında konuşanÇavuşoğlu, özellikle Ortadoğu ve Doğu Avrupa’daki son gelişmelerin AB-Türkiye ilişkilerinde ortak bir siyasi vizyonun gerekli olduğunu bir kez daha kanıtladığını belirtti.

   Çavuşoğlu, “Türkiye için AB üyeliği stratejik bir tercih. AB’nin de katılım sürecimize bazı üye ülkelerin kısa vadeli siyasi çıkarları yerine stratejik bir perspektifle yaklaşması gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.

   Sağlıklı bir katılım sürecinin inanılır bir müzakere sürecine, düzgün şartlara ve net bir üyelik perspektifine bağlı olduğunu belirten Çavuşoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2014’ü Türkiye’de AB yılı olarak ilan ettiğini hatırlatarak, “Reform sürecini, gerek siyasi gerekse ekonomik anlamda yüksek standartlara ulaşma amacıyla sürdürme taahhüdümüz var” diye konuştu.

 

Başlıklar açılmalı

 

    Çavuşoğlu, son yıllarda bu doğrultuda yapılan yasal ve idari düzenlemelere dikkat çekti.

Müzakere sürecine yeni bir hız kazandırılması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, “Bu çerçevede, maalesef 17 faslın siyasi nedenlerle bloke edildiğini bir kez daha hatırlattım. Kalan başlıklar daha fazla gecikme olmaksızın açılmalı” dedi.

   Çavuşoğlu, Türkiye’nin müzakere sürecini siyasi engellerle karşılaşmaksızın tamamlaması gerektiğinin altını çizdi.

 

Füle’den ‘Ek Protokol’ uyarısı

 

   AB Komisyonu’nun Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Üyesi Stefan Füle, “Bugün, geçen hafta Ankara’da katıldığım toplantılarda yaptığım gibi, katılım müzakerelerinde momentumu sürdürmenin her iki tarafın çıkarına, gerçek ve somut sonuçlar elde etme açısından önemli olduğunu vurguladım” dedi.

   Füle, 3. Yargı Reformu Paketi’nin uygulanmasının da dahil olduğu reformları memnuniyetle karşıladığını, 4. Yargı Reformu Paketi’nin de bu olumlu eğilimi devam ettirdiğini belirterek, “Türkiye’yi özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygıyı tam olarak garanti altına alan uygun kontrol ve dengeleri sağlayacak reformlar üzerinde çalışması konusunda teşvik ettim” dedi.

Füle, toplantı sırasında endişesini dile getirdiği konuların ise “yargının bağımsızlığı, güçler ayrılığı ve ifade özgürlüğü üzerinde ters etki yaratabilecek olan” son yasal düzenleme, son aylarda çok sayıda polis, yargı mensubu ve memurun görev yerinin değiştirilmesi ve görevden alınması olduğunu dile getirdi.

   Halkın devlete ve kurumlara güveninin ancak yolsuzluk suçlamalarının şeffaf ve tarafsız şekilde ele alınması halinde garanti altına alınabileceğini belirten Füle, Türkiye’yi her türlü yolsuzluk iddiasının üzerine gitmeye teşvik ettiğini söyledi.

    Füle, katılım müzakerelerinin Türkiye-AB ilişkilerinin motoru olduğunu ancak bu alanda ilerlemenin sadece siyasi reformlar ve Kıbrıs bağlantılı konularda ikna edici ilerleme kaydedilmesi halinde mümkün olacağını vurguladı.

Ek Protokol’ün uygulanmasının katılım sürecine canlılık katacağının altını çizen Füle, “Bazıları oldukça çabuk olmak üzere çok sayıda başlık açılıp kapanabilir” dedi.

   Ek Protokol vurgusu, Venizelos tarafından da yoğun şekilde işlendi. Ek Protokol’ün tam ve üye ülkelere ayrımcılık yapılmaksızın uygulanmasının önemine ve bunun bir zorunluluk olduğuna dikkat çeken Venizelos, Türkiye’ye bu konuda ilerleme sağlama çağrısını yinelediklerini ve bu yönde bir adımın müzakere sürecinde belirgin bir hızlanma yaratacağını belirtti.

 

Güncelleme Tarihi: 24 Haziran 2014, 02:42
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474