banner564

‘Garantiler tabu’

UBP Genel Başkanı Özgürgün, en sonunda Cumhurbaşkanlığı Sözcüsüne sert çıktı:

‘Garantiler tabu’
banner598
Aytuğ TÜRKKAN
   Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, müzakere süreci konusunda halkı aydınlatmasını isteyen UBP Genel Başkanı  Hüseyin Özgürgün, gecikmeli de olsa Sözcü Barış Burcu’nun “garantiler tabu değildir” şeklindeki iddiasını sert ifadelerle eleştirdi. Özgürgün “garantiler bizim için Tabu’dur. Kusura bakmasın ama Türk Silahlı Kuvvetleri’nin garantisinden vazgeçilmez”dedi.
Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Diyalog Tv’de yayınlanan  DETAY programına konuk oldu, Aytuğ Türkkan’ın sorularını yanıtladı. 
Özgüğrgün, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Baruış Burcu’nun, “garantiler tabu değildir” şeklindeki sözlerine sert yanıt verdi.  “Benim için tabudur” diyen Özgürgün sözlerini şöyle sürdürdü: 
“Garantiler konuşulabilir, garantörler oturup konuşur ya da beşli toplantıda konuşulabilir. Ama Türkiye’nin garantisinden vazgeçmeyi kast ediyorsa Sayın Sözcü; o zaman bu benim için tabudur. Kusura bakmasın. Türkiye’nin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin  garantisinden asla vazgeçilemez. Bir anlaşma olsa bile, bunun  ne getirip ne götüreceği belli değildir. 1960’daki durumla karşılaşırsak ne olacak. Makarisos, “ben anayasayı değiştirdim” dedi, kan aktı… Yaşanmış kötü bir deneyim ortada, bu garantiye ihtiyaç vardır ve tabudur da ayni zamanda.  Zaten üçte birden az nüfusuyla garantiye ihtiyacı olan da Kıbrıs Türk tarafıdır. Anlaşma olur, yıllar geçer, durumlar düzelir tekrar gündeme gelebilir. Ama bugün için vazgeçmek mümkün değildir. Güney’deki aşırı uçların durumu belli, bir bilinmezliğe kimse toplumu götüremez. Bu anlamda garantiler evet, tabudur.”
 
“Cumhurbaşkanı halka bilgi vermeli”
Özgürgün,  “Bilgi akışında ciddi sıkıntı var ama bu Denktaş Bey’in dönemine kadar dayanır. Ben Cumhurbaşkanı olsam basını her gün çağırıp yarım saat 45 dakika sohbet ederim. Bir gün boş bırakırsan, hemen dedikodu ortaya çıkıyor. Cumhurbaşkanı ya temsilcisi ya da sözcüsü basının karşısına hergün çıkıp bilgi vermelidir. Hiçbir gelişme yoksa bile bunu da söylesin. Böyle olunca Rum basını kaynaklarını kullanma ihtiyacı da hissetmez kimse” dedi. 
Halkın her gün bilgilendirilmesi gerektiğinin altını çizen Özgürgün, her kafadan bir ses çıkmasını buna bağladı. 

“İsrail’le yapılan anlaşmayı Anastasiadis’e sormalı”
Rum kesiminin İsrail ile güvenlik ve savunma konusunda işbirliği yapma yönünde anlaştığının anımsatılması üzerine Özgürgün, bu konunun müzakere masasına getirilip sorgulanması gerektiğini söyledi.
Özgürgün, “Sayın Cumhurbaşkanı bunu sorması gerekir.  Bir yanda müzakere var diğer yanda sen başka ülkelerle anlaşmalar yapıyorsun. Burada verilmek istenen mesaj, “Ben bir devletim, AB üyesiyim, istediğim ülkeyle işbirliği yaparım ama diğer taraf (KKTC) ben ne yaparsam ona uymak zorundadır. Sayın Cumhurbaşkanı sormalı “sen bir yanda benle müzakere ederken, neyin savunma ve güvenlik anlaşmasını yapıyorsun.” Bu belli ki Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’ye karşıdır” ifadelerini kullandı.

Eleştiriler kötü niyet! Yeniden adayım
CTP ile kurulan koalisyon sonrasında parti içerisinde yaşanılan sıkıntılarla ilgili soruları da yanıtlayan Özgürgün, 31 Ekim’de yapılacak genel kurulda parti başkanlığına yeniden aday olacağını ifade ederek, mevcut adayların kendisi hakkında yaptığı eleştirileri kötü niyetli bulduğunu anlattı ve şunları söyledi, “CTP ile koalisyonu UBP yetkili kurulları verdi. 82 kişilik parti meclisinde CTP ile koalisyona 80 kişi evet dedi. Bundan dolayı beni eleştirenler kötü niyetlidirler, bu kesin! Çünkü burada ben kendi başıma yapmadım bunu. Yetkili kurulların kararın ı beğenmemişsen, ya genel başkanı değiştirirsin, ya da istifa edersin. Ama UBP 2 seneyi kurultay kavgasıyla geçirirken ve topluma hizmet edemezken neden eleştiriler yapılmadı.”

“Bakan olsalar aday olmazlardı!”
Özgürgün, 31 Ekim’de yapılacak kurultayda aday olacak olan milletvekillerine ilişkin sert cümleler de kullandı… “Bakanlık verilse aday karşınıza aday çıkılır mıydı” şeklindeki soruya Özgürgün şöyle yanıt verdi: 
“Adayların çoğu bakan olsaydı bugün aday olmayacaklardı, bu açık seçik ortada… Ben doğru olan tercihleri yaptım. Tüm vekiller benim için birdir, hiç biriyle de kötü bir diyaloğum olmadı. Ancak 5 bakanlık vardı 5 kişiye vermek durumundayız. Ben de alabilirdim ama almadım. Gerçi UBP Başkanı kesinlikle yardımcı görevi almaz, ben de almadım… Birisine bakanlık verildi, diğerine verilemedi diye eleştiri dozajı yükseldi… Hükümete bence fırsat verilmedi gerekir.”

Güncelleme Tarihi: 31 Temmuz 2015, 10:25
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474