Aytuğ TÜRKKAN
Türkiye ile KKTC arasında imzalanan ‘Ekonomik Protokolün’ detaylarını Diyalog’a anlatan Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu, limanların ve Telekomünikasyon Dairesi’nin ‘mülkiyetleri devlette kalacak şekilde’ özelleşeceğini söyledi. 
Amcaoğlu; limanların özelleştirilmesine ilişkin şartnamenin kasım ayına kadar tamamlanacağını ve 2020’de ihaleye çıkılacağını belirtti.
Protokol çerçevesinde telekomünikasyonun özelleştirilmesi için yapısal dönüşüm eylemlerine yer verildiğini anlatan Amcaoğlu “Tüm bunlar ülkenin geleceği için gerekli adımlardır” dedi. 
Amcaoğlu; “Sendikaların tepkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki bir soruyu “Burada bireysel fayda değil, kamusal fayda ön planda olacaktır. Biz sadece sendikaların üyelerini düşünemeyiz, ülkenin geleceğini düşünmemiz gerekir” sözleriyle yanıtladı.

Yarım kalan projeler hayat bulacak
Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu, Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan protokol ile serbest bırakılan 750 milyon TL’lik kaynağın alt yapı projelerine aktarılacağını söyledi. 
Yarım kalan projelerin ele alınacağını ifade eden Amcaoğlu, ilk etapta bir takım yasal eksikliklerin giderileceğini, ardından da limanlar ve telefonda kamu-özel ortaklığıyla özelleştirmelere gidileceğini açıkladı. 
Sendikalara bireysel değil toplumsal düşünün diyerek mesaj gönderen Amcaoğlu, imzalanan ekonomik protokole muhalefet yapan siyasilere de “Verilen hiçbir şey yoktur” diyerek cevap verdi. 
Alt yapılara, reel sektöre ve savunma başlığı altında paranın nasıl dağılacağı bugünlerde yapılacak çalışmalarla belli olacak” diyen Amcaoğlu, “Ankara ve Lefkoşa mahreçli projeler var, devam ediyor…  Bitmesi gereken projeler ve devamında da aktarılacak olan rakamlar tespit edilerek bu son bir hafta içerisinde altının doldurulması gerçekleşecek” şeklinde konuştu.

1,2 milyar yerine 750 milyon
Amcaoğlu, Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolünün 1,2 milyar TL ve bir yıllık olarak planlandığını ancak 4’lü koalisyon hükümetinin zamanında atması gereken adımları atmadığı için beş aylık kalan sürede 750 milyon TL’lik bir kaynağın aktarılmasının söz konusu olduğunu söyledi.
Amcaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 
“Planlanan işler var.  Örneğin, cezaevi projesinin tamamlanması, hayata geçirilmesi, Kuzey Lefkoşa yolu ile Lefke ve Güzelyurt yolunun tamamlanması ve hizmete açılması gibi veya Lapta - Alsancak tarafına bir yol yapılması. Bunlar gibi projelerin tekrardan belirlenip devam eden projelerin özellikle hak edişlerin ortaya çıkarılması sağlanacak.” 
Eğitim ve sağlık konusunda maliyenin seferber olduğunu ve bu iki noktadan gelecek tüm projelerin yapılabilmesi için çalıştıklarını ifade eden Bakan Amcaoğlu, “Girne Püsküllü bölgesindeki okulun inşaatı gibi projeler öncelik arz edecek” dedi. 
“225 milyon TL’lik bir cari açık ile karşı karşıyayız ve bu para özel sektörü yapılan işlerin parasal karşılığıdır” diyen Olgun Amcaoğlu, sadece maaş ödemenin sorumluluk olamayacağını söyledi. 

İkinci dilim için performans önemli
Ülkenin 7 ayının kaybedildiğini anlatan Amcaoğlu, 750 milyon TL ile 5 ayda çok şey yapacaklarını söyledi. Bu paranın ilk dilim olduğunu söyleyen Amcaoğlu, ikinci dilimin alınabilmesi için de hükümetin performansının önemli olduğunu anlattı. 
Amcaoğlu, b süreçte nelerin yapılacağını şu sözlerle anlattı: 
“Kamu mali yönetim ve kontrolü yasanının mutlaka biri bize söylemeden geçirmemiz lazımdır. Kontrol yapılan 24 kamu kurumunun 23’ünün sorunlu çıkması sizin hatanızdır. Bunun yanında belediyeler değişiklik yasa tasarı çalışmalarının tamamlanması ve belediyelerin borçlarının yapılandırırken reformun da yapılması gerekmektedir. Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası’nın güncellenmesi zaten biri size söylemeden yapmanız gerekmektedir. İşte bunlar var o protkolde.”

Limanlar ve telefon kamu-özel ortaklığında özelleşecek
Bunların yanı sıra yapısal dönüşüm projelerine değinen Bakan Amcaoğlu, sözlerine şöyle devam etti: 
“Liman hizmetlerinin ve otoritesinin ayrıştırılması var. Kamu-özel ortaklığıyla limanların özelleştirilmesi durumu var. Mülkiyet devlette kalma kaydı ile limanlar özelleştirilmeli. Planlanan Kasım ayında şartnameler hazırlanacak ve 2020’de ihaleye açılacağı şekle getirilmesidir. Ayrıca telekomünikasyonun da mülkiyeti devlette kalacak şekilde işletmesinin özelleştirilmesinin gündeme gelmesi lazımdır ve bunların yapılmasını öngören yapısal dönüşüm eylemleri vardır protokolün içinde. Tüm bu adımlar da bu ülkenin geleceği için gerekli adımlardır.”

Sendikalara mesaj: Bireysel değil, toplumsal düşünün 
Sendikalar yapısal dönüşüm ve özelleştirme politikasına karşı bir direnç gösterebilir, hükümet bu konuda kararlılıkla adım atabilecek mi? Şeklindeki soruyu yanıtlayan Amcaoğlu, şöyle konuştu:
“Burada en önemlisi bireysel fayda değil kamusal faydanın ön planda olacak olmadır. Biz sadece sendikaların üyelerini düşünemeyiz, ülkenin geleceğini düşünmemiz gerekir. Ben çok fazla direncin olmayacağını düşünüyorum. Elbette ki değişimler sıkıntı yaratır ama biz çağı yakalamaktan bahsediyoruz. Cesaretle konuları ortaya atıp tartışmalıyız. Birlikte ortaya çıkacak sorunların aşılması gerekir, bunlar muhalefet yaparak aşılmaz.”

Bir şey vermedik
“Bakalım ne verildi de protokol imzalandı” şeklindeki eleştirileri de değerlendiren Amcaoğlu, “Daha önceki yaşanan sıkıntıyı da daha önceki hükümete sormakta fayda var diye düşünürüm ben, muhatap olan onlar. Ama bir şeyin verilmediğini buradan net bir şekilde söylemek istiyorum. Uzun yıllardır bu protokolü imzalayan Ulusal Birlik Partisi’dir. Sorumluluğu yükleyen Ulusal Birlik Partisidir. Projelere imza atan, protokolleri imzalarken ülkenin geleceğini planlayan UBP’dir” dedi.