banner564

Sandık da kurmayın

500 yıllık Türk köyünün su deposunu 1956’dan beri değiştiremeyen ve 4 tane mandıra sorununu çözemeyen siyasilere Gönendere muhtarından “oy için gelmeyin” mesajı:

Sandık da kurmayın
banner598
Sonuç CEVİZCİ
   Kıbrıslı Türklerin kaderini belirleyecek olan Crans Montana Konferansı devam ederken, basit iç sorunların dahi çözümlenememesi vatandaşların siyasete olan güvenini daha da sarsıyor.
   Hemen tüm köylerde olduğu gibi 500 yıllık Türk köyü Gönendere’de hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, yılladır mandıra sorununun çözümlenmesini bekliyor, ama olumlu bir adım atılmıyor.
   Sadece 4 tane mandıranın köy dışına çekilmemesi nedeniyle burada ikamet edenler hayvan dışkılarından kaynaklanan kokular altında yaşam sürüyor. Ayrıca köyün 1956’dan beri değiştirilmeyen su deposunun sağlık açısından ciddi sıkıntı yaratmasından endişe ediliyor ve son umut olarak bu sorunu Türkiye Su İşleri Dairesi’nin çözmesini bekliyor.
   Diyalog’a konuşan Köy Muhtarı Mustafa Bostancıoğlu  “Köylüden imza toplayıp Kaymakamlığa verdik. Eğer bu sorunlar giderilmezse seçim zamanı gelmesinler. Zaten sandık kurdurmayacağız” dedi.
   Diyalog Halk Meclisi Gönendere toplabntısında yer alan konuşmalar şöyle:

Salih Bayraklar / Serdarlı Belediye Başkanı: 
Bölgemiz yaklaşık 500 yıllık bir bölge. Varlığımızı sürdürmek için yıllardır her türlü zorluğa rağmen üretim yaparak bu topraklarda varlığımızı sürdürme çabası içerisindeyiz. Temennim devletin burada yaşayan insanlara daha fazla ilgi göstermesini, yatırım yapılması için daha fazla adım atmasıdır. Kıbrıs sorunu ise 50 yıllık sorun olarak bir meyve vermesi durumundadır umarım son denemede meyve olgunlaşır ve Kıbrıs’ta yaşayan insanlara bir meyve verir. Üreterek ayakta durmak zorundayız. Köyümüzde üretim hayvancılık ve tarımla birleşerek bugünlere kadar gelebilmenin sonucunu yarattı. Ağıllar şu anda köy içerisinde rahatsızlık yaratmakta. Köy içerisinde bulunan dört büyükbaş hayvancılık yapan insanlarımız gerek kendi teknik alt yapılarında gerekse çevreye yarattıkları sorunlar nedeniyle köylü ile sorunlar yaşıyor. Göreve geldiğimde Tapu Dairesi yetkilileri ile bir arazi tespit ettik. Şu anda mevcut olanları o araziye çıkarabilmenin yolunu gerçekleştirilelim ve bir çalışmaya gittik. Altı ağılın sınır tespiti yapıldı ancak ilerleyen süreç donmuş vaziyette, ne zaman sonlanacağı konusunda bir bilgim yok.  Gönendere alan yönünden fakir. Çözülemeyecek bir sorun değil fakat hükümet desteğine ihtiyaç duyuluyor. Hayvanlarla iç içe olmanın sıkıntıları var. Öncelikli olarak büyükbaşların sorunu çözülmesi gerekiyor.  Yeni bir yapılanmaya müsaade edilmemesi ifadesi, Kaymakamlık tarafından alınan bir karar ve bize de kontrolü yapılması istendi. “

“Yeni su deposu için DSİ devrede”
Belediye Başkanı Bayraktar, 1956 yılından bu yana yenilenmeyen su deposu konusuna değindi. Bayraktar, “Geride bıraktığımız hafta Türkiye Devlet Su İşleri’nden bir ekip su ile ilgili proje çalışmaları için bölgeye geldi. Bu depo konunun yenisinin yapılması konusunda uzlaşıldı. Hatta bölge de belirlendi” dedi. 

Mustafa Bostancıoğlu / Gönendere Muhtarı:
Belediyelere mecburi bağlanalı 10 yıl oluyor ancak memnun değiliz. Köylü de artık belediye hizmetlerinden yararlanmak istiyor. Çöpünden, suyundan, hizmetlerinden…  Şehirde yaşayanlardan farklı vergi vermiyoruz. Aynı vergiyi ödüyoruz kaliteli hizmet almak istiyoruz. Belediye içerisinde hiç hakkımız yok muhtarlar olarak. En azından muhtarların Belediye Meclis toplantılarına katılması için belirli bir yasa konulabilirdi. Belediye başkanının inisiyatifine kaldı, davet almazsak hiçbir projeden haberimiz olmuyor. Hükümetten muhtarlara söz sahibi olmaları adına adım bekliyorum.  Kimse hayvancının ekmek yememesi derinde değil. Yalnız hayvancılık yapılırken usulüne göre yapılması gerekir. Herkes biraz kendini sınasın. Hayvan dışkıları dereye akıtılıyor, çevreye de saygılı olmak gerekiyor.  Bütün siyasi hükümetlerde suç var, gelmiş geçmiş hükümetlerin hiç biri bu köye gelip bu soruna el atmadı. 

Nevzat Akçagil: 
Kıbrıs konusu hemen hemen 1964’ten beri hemen hemen bütün konuları görüşülmüş, toprağı takası görüşelim diye görüşülmeyecektir herhalde.  İki seçenek var bir tarafı Avrupa tarafından tanınan bir toplum, diğer tarafı sadece anavatan Türkiye tarafından tanınan bir toplum. Bir anlaşma olacaksa iki toplumlu, iki devletli iki bayraklı mevcut sınır kapılarının çoğalması ile bir anlaşma olabileceğini düşünüyorum. Bölge sorunlarımızı çözersek Kıbrıs konusunda da elimizi daha güçlü olacaktır. 

Hüseyin Kaptan / Sütlüce muhtarı: 
Bir muhtar olarak belediyeler bizlere hiç söz hakkı vermiyor. Belediye başkanlarımızın daha saygılı olmasını istiyorum. Kıbrıs konuşunda ise inanmıyorum Rum’un bizimle anlaşmak istediğine. 1974’te bu işin bittiğini düşünüyorum başka bir şeyin olacağına da inanmıyorum.

Fatma Horoz:
1944’ten beri bu Kıbrıs’ta savaş var ve bitmeyecek. Siyaseti bırakın halkın rahat etmesiyle anlaşmak lazım. 1962’den beri hayvancıyım. Mandıra yeri göstermediler nereye gidelim? Mandırada tadilat yapacağım dışarı çıkın diyorlar. Bütün lamarinaların çivileri çıktı gün güneşi ve yağmur içinde hayvanlarım. Tadilat yapacağımız zaman polisler, avukatlar geliyor. Peki ne yapayım hayvanlarımı? Satayım mı? Sattım ama para alamıyorum. 5 yıldır mahkemede davam devam ediyor. 77 yaşında hayvancılık yapacak yaşta değilim. 

Mehmet Horoz: 
Bu köyde küçükbaş hayvancılık da yapılıyor. Eğer taşınacaksa mandarılar hep birlikte taşınmalıdır. Sadece büyükbaş üzerine konuşulmamalı.  Biz iki inekle başlamıştık zamanla çoğalttık, küçükbaş hayvancılarında çoğalmayacağı ne malum? Köylüden bazıları küçükbaş koku yapmıyor diyor. En çok parazit küçükbaş hayvanda vardır. En çok hastalıklar küçükbaşta görülüyor. Köyün içinden büyükbaşlar çıksın küçükbaşlar çıksın diye bir ayırım yapılmamalı. 

Mustafa Naimoğluları:
Kimse halkı hayvancıyı suçlayamaz, yer gösterdiniz de çıkmadı mı bu insanlar?  Muhtarın da görevidir bu köydeki hayvancının çıkmasını sağlamak. Alt yapı oluşturun çıkmazsa hayvancı o zaman suçlu olur. Önemli olan halka bir şeyler verebilmektir. Mandıralara su verilmiyor, su parasının fiyatı alınıyor. Sorunları çözmek gerekir. Mandıra bulalım suyunu koyalım yolunu yapalım köyden çıkaralım. 17 milyon destekli tarım kredisi açılıyor. Çukurova Kalkınma Ajansı, AB birçok projeler açıyor. Para yok diye bahane olmamalı. 

Teberrüken Uluçay / CTP Milletvekili: 
Köy içerisinde faaliyette bulunan hayvancılarımız dışarıya çıkmış değil, siyasi olarak bizlere düşen bir pay var mı? Evet vardır. İçişleri Bakanlığı sadece yer gösterir, Kaymakamlık ağıllarla ilgili bölge saptamak için çalışma yapabilir. Çalışma sonunda da bölgenin yeri ile ilgili çalışma yapar ve prosedür neyse hayata geçer. O bölgenin altyapısının hazırlanması le ilgili herhangi bir bütçe kalemi yoktur. Bu 15 yıl önce vardı bakanlığın kalemlerinde ancak yaklaşık 8-10 yıldan beridir bütçe hazırlanırken köylerle alakalı herhangi bir şekilde İçişleri Bakanlığının kalemlerine herhangi bir bütçe ayrılmıyor. 

İsmail Kulle:
Gönendere 500 yıldır Türk köyüdür ve 2 bin yıllık bir tarihe sahiptir. Bu köyün insanı ekmeğini topraktan tırnakları ile çıkaran insanlardır. Bu köyün sorunları bugün başlamadı yarın da bitmeyecek. Yıllardır imza topluyoruz bütün siyasilere gittik. Seçimleri protesto ettik sıkıntılarımızı anlattık sorunlarımızı çözerseniz sandığa gideceğiz dedik. Her altı ayda bir hükümet düşer, sürekli birileri nemalanıyor. Zamanında 650 nüfusu ile dülgerinden, kasabına manavına kadar ortaokuluna kadar her şeyi vardı. Yıllardır devam eden sorunlardan dolayı birbirimizle kavga etmeye başladık. Sorun yıllardır gelen kangrenleşen sorunlardır.  Kaymakamlar sürekli değişiyor birer kazık bir ip çakmadık mandıralarla ilgili. En sonunda köyün kuzeyinde baraj bölgesinde hali hazır bir arazi bulduk, bildirene kadar hükümet değişti. Siyaset yüzünden hiçbir şey yürümüyor, çözüm yok. 

Bahri Göktaş:
Şht. Zeka Çorba İlkokulu kardeş okulumuz. Üç yıl önce okulun tadilatını yapacaktım ancak okulun müdürü yok. Müdür vekili bir bayan var beni uğraştırma diyor. Eğitim Bakanlığından buraya kalıcı düzgün bir müdür atamasını istiyoruz. Okulu tadilat yapmak istiyoruz. 

Ayşe Sevgi:
Okulumuzda İngilizce kadrosunu tutan bir öğretmen vardır. Malulen sürdürdüğü için buraya öğretmen gönderilmedi. Biz de kadroda olduğumuz için senenin yarısından sonra son sınavlara kadar fazla derslere girdik. Bu yıl bir öğretmen gönderdiler, Mayıs sonunda geri aldılar. Yani çocuk bütünlemeye kaldıysa yapamaz. Öğrencilerimin çocuklarını okutmaya başladım artık ben. 1950’de yapılmış bir binamız var. Eski eserlere yazdırdık ve tamiratı için uğraştık ancak o zamandan beri hiçbir şey yapılmıyor. Binamız çatladı dışarıdan bulutlar görünüyor damında çimler çıktı. Yapılması için sesimizi duyurmak istiyoruz. 

Süleyman Çorba:
Köyüm için her şeyi yapmaya çalışan bir vatandaşım.  Zaman içerisinde bir dernek kurduk 2012’de Gönendere bölgesini güzelleştirme ve geliştirme amacıyla. Zaman içerisinde bölgemizde bir karakol vardır Serdarlı da önce onu kaldırdılar. Geçen yıl alınan bilgiye göre belediyeyi de kaldıracaklar. Oldu olacak muhtarı da kaldırsın da biz de evimizde dertlerimiz ile baş başa oturalım. Köylüler olarak ne yapabiliriz diye düşünerek sinema vardı onu canlandırdık. Bu kadar zamandır gerçek anlamda Gönendere ve bölgesine bir yatırım yok. 

Hüseyin Olgunay: 
Yine süt konusu. Bu imalatçı ağalar hellim yapıyor Koyun ve keçi sütü almıyor nasıl hellim yaparlar. Koskoca ada da iki fabrika kaldı keçi koyun sütü işleyen. Hayvancının sütü kokuyor buzluklarda. Halka ne hellimi yediriyorlar.  Küçükbaş’ın koyun ve keçi sütü toplamayacaklarmış. İnek sütünü de almak istemezlermiş e nasıl hellim yoğurt yaparlar günlük?

Emrah Bostancıoğluları
Hemen evimin 50 metre batısında büyük baş ağılla komşuluk ediyoruz. Ağıllar bölgesi açılacak tamam çıksın hayvancılar ancak bu ağılların denetlenmesi ile ilgili hem vatandaşta hem belediyede suç görüyorum.  Yerinde denetleme hangi şartlarda konuşallarda üretim yapıldığı denetlenmeli. Çevre Dairesi ve Sağlık Bakanlığından görevliler geldi, ağıllar böglesini gezdi ve utanç verisi görüntüler ortaya çıktı. Yapılan denetimlerde ağıllarda kesinlikle üretim yapılamaz, üretilen mamül kullanılamaz diye bir sonuç çıktı ortaya.  Bazı hayvancılar ağıllarının dışkısını köyün deresine akıtıyordu. Talep ederken önce aynanın karşısına oturup kendimize bakmalıyız. 

Tözün Tunalı / TKP-YG Başkan Yardımcısı: 
Buralarda 500 yıl Türk kalmak önemli. Bu yıllar içerisinde kaç tane gencimiz burada yeni bir ev yaptı, devlet kaç kişiyi işe aldı burada merak ediyorum. Siyasetin kurbanlarından biri de Gönendere’dir. Boykot etme kararı almışlar, bu karar çözüm değildir. Size bu ıstırabı getiren hükümeti değiştirin, yenileri getiriniz. Görev yapan arkadaşlara oy veriniz.  Köylü milletin efendisidir diyorlar ancak köylü eziliyor. Bütün Mesarya köyleri aynı şekilde. Son yapılan araştırmalarda Mesarya bölgesinin çölleştiği yönündedir. Hükümet bunun tedbirini almak zorundadır.  TC Yardım Heyeti özellikle bu yıl içerisinde 720 milyon TL’lik bütçe ayırdı biz 200 kusur milyon TL harcadık geriye kalanı da geri yolladık. Proje yapmazsak, köylünün sorunlarını çözmesek eğer sonumuz bitti demektir. Kıbrıs konusunda anlaşma olsun ya da olmasın herkes mağdurdur.  

Zorlu Töre / UBP Milletvekili:
Köylüyü desteklemek her şeyden önemlidir. Rum tarafı sürekli olarak Kıbrıslı Türklerin toprağının nüfusunun az olduğunu anlatarak bize azınlık hakları vermeye çalışıyor. Anstasidais’in partisi diyor ki “bir anlaşmada çok ciddi mana da mülkiyet ve topraklarımız geri alacağız”. Biz daha fazla toprak vereceğiz. Daha fazla mülkiyet hakkında Rumların istekleri vardır. Bireysel mülkiyet hakları ile de gelip komisyon yoluyla isteyecek. Annan Planın da ifade ediyordu bu şekilde kabul edilirse bir çivi bile çakamayacağız.  

Hüseyin Angolemli / TDP Milletvekili:
Halkımıza gerçekleri çok açık şekilde söylemek lazım.  Yıllardır Meclisteyim, başta %29 toprak vermeyi kabul edelim diye imza onay verdirildi. Kimse endişelenmesin Sayın Akıncı, Türkiye’nin garantisi sulandırılamaz, asker giderse imza atmam diyor. Türkler kendi bölgelerinde ayrı ve hür Rumlar kendi bölgelerinde ayrı ve hür garantimizde Türkiye.  En güzeli bu anlaşma olursa hepimizin onayına sunulacak. Beğenirsek evet diyeceğiz beğenmezsek hayır diyeceğiz. Türkiye ve görüşmecilerimiz İsviçre de konuları ele alacaklardır. Gönendere müdürler, öğretmenler, müsteşarlar, kaptanlar çıkardı. Bir hükümet kadını erkek erkeği kadın yapamaz öteki bütün kararların onayını alabilir. İşi hep elçiliğe bırakıyorlar. 

Kenan Akın / DP Başkan Yardımcısı:
Unutulmuş terkedilmiş bir köy.  Kıbrıs Türkü’nün ada da varlığını sürdürebilecek bir çözüm acaba bulabilir mi diye gece gündüz uğraşıyor. Rumların uzlaşmayan tutumu hakkında konuşmuyoruz. Buradaki sorunları çok iyi bilen bir kişiyim. Bakanlık dönemimde, Anavatan Türkiye’de uygulanan hibe programını bütün insanlarımızın yerleştiği bölgelerde alt yapısı sağlanmış sağlıklı yapılmasını sağlayacaktım.  Mandıralarımız sağlıklı üretim yapabilecek konumda değildir. Hayvancılığa sahip çıkma duygusu varsa bütçeye hayvancı için proje yapılabilir. Yıllardan beri bu bölgeler verilecek mi verilmeyecek mi diye yatırım yapılmadı. 

Erkut Şahali / CTP milletvekili: 
Halkın gündemi ülkenin gündemidir. Bu program bazı gerçeklerin bir kez daha görülmesi içinde yararlı oldu.  Hükümete mensup iki milletvekili ve eski bakan bu atmosferde ne yapacaklarına dair bir şey söylemediler. Gönenderenin sorunu nasıl çözülecek, mandıralar nasıl dışarı çıkacak? Hükümet değişti stop dedi mandıralar ile ilgili ne zaman bir harekete geçireceğiz o zaman. Devlet sürekliliği olan bir mekanizmadır. 1974’ten sonra Kıbrıslı Türkler olarak devlet olgusu ile yaşmımızı sürdürdük ancak hayatımız mış gibi devam etti. Okulumuz var ama müdürümüz yok, müdür var bakan yok , koyun var mandıra yok. Böyle bir hayat sürdürülebilir değildir. Bu ülkede yarından daha mutlu olmayı başaramadık. Kıbrıs konusu gözümüzü dört açarak takip etmeliyiz. Rumların taslağına Akıncı ve ankara onay vermez. İki bölgeli iki devletli bir şekilde geleceğe bakabilir. Bundan sonrasını çalışarak, üretecek, yaratarak yaşamaya devam edeceğiz.

Güncelleme Tarihi: 04 Temmuz 2017, 09:19
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473