banner564

“Ürettiğimizi satamıyoruz”

Ülkenin “en ucuz” pazarının Güzelyurt’ta kurulduğunu, buna rağmen satışların her geçen gün daha da kötüleştini belirten esnaf, gelecekten umutsuz

“Ürettiğimizi satamıyoruz”
banner598

Çiğdem AYDIN

 

Güzelyurt’ta kurulan halk pazarında tezgah açan esnaf, halkın alım gücünün iyice düştüğünü ve ürettiklerini satamaz olduklarını söyledi.

Esnaf, Güzelyurt’ta tezgah açanların aynı zamanda üretici olduğu için, ülkenin en ucuz pazarının  kurulduğunu ama satışların yine de “çok kötü” olduğunu dile getirdi.

Gelecekten umutsuz olan esnaf,  “Yapılan zamlar belimizi büktü. Fiyatlar geçen yılın yarısı ama yine de satış yok. Kâr etmeyi bıraktık aç kalmamak için pazara çıkıyoruz, ama  buralarda ekmek kalmadı, ne yapacağımızı şaşırdık. Güzelyurt’u terketmeyi düşünüyoruz ama nereye...” diyerek, Diyalog muhabirine dert yandı. 

Geçen yıla oranla satışların kötü gittiğini kaydeden pazar esnafı, “hükümetin  ardı ardına yaptığı zamlardan çok kötü etkilendiklerini, vatandaşın alım gücünün de iyice düştüğünü” kaydetti.

Güzelyurt pazar esnafı, şöyle konuştu:

 

Hasan Kerpek: Zamlar belimizi büktü

“Satışlar çok berbat. Gelirlerimiz giderlerimizi karşılamıyor. Elektriğe yapılan zam ve ardından da gübreye yapılan zam belimizi büktü. Ben üreticiyim, narenciye, patates, yaş sebze yetiştirip, pazarda satıyorum. 20 sene önce narenciye ne ise şimdi de aynıdır. Hiç ilerlemedik, aksine çöküşe geçtik. Bir zaman maydonozu satardık 1 liraya, kar kalırdı, şimdi de maydonozu satarık bir liraya ne değişti. Hatta satamıyoruz. Kalır burada tezgahta.Türk parası çok değer kaybetti. Kalabalık görürsünüz ama bunlar hep kuru kalabalık, alış veriş yapan yok.Yerli halk yok pazarda bu insanlar hep civar köylerden gelir, bazıları da gezmeye gelir işte. İş yok, para yok bir umut geliriz her hafta.”

 

Gülen Yarkın: Üretiyoruz ama satamıyoruz

“İşler çok kötü gidiyor. Ben domates, salatalık satıyorum. Üreticiyim, ürettiğimi satarım. Domatesi de salatalığı da kilosu 2 liradan satıyorum ama gel gör ki alıcı yok. Halkın alım gücü iyice düştü. Son beş yıldır insanlar eve kapandı. Biz üreticiler de üretmekten vazgeçme noktasına geldik. Üretiyoruz satamıyoruz, yaşam şartları zorlaştı. Mazota zam, gübreye zam, suya zam derken iyice mağdur olduk. Güzelyurtluyum en ucuz pazar burada kurulur ama yine de satış yok.”

 

Cahit Özdemir:Hükümet zam şampiyonu

“Satışlar çok kötü. Sebze ve meyve satıyorum fiyatları düşürdük. Zaten yaz da geliyor. Patlıcan, domates aklına ne gelirse bu tezgahta en ucuz bir liradır kilosu, en pahalısı 2 lira. Ama satış yok. Geçen yıla göre fiyatlarımızı yüzde 50 düşürdük.Yine satış yok yine yok. Vallahi zam şampiyonu hükümet insanları eve kapatmayı başardı biraz daha zam yapsınlar insanları memleketten de kaçırsınlar onlar da rahat biz de rahat edelim.”

 

Mehmedali Ersalıcı: Aç kalmayalım diye geliyoruz

“Ben Tepebaşı’ndan gelirim. Satışlar orta, çok kötü diyemem. Ama geçen yıla oranla gerçekten çok düşük. Kazanç için değil artık  aç kalmayalım diye geliriz. Ortalama en pahalı yiyeceğin kilosu 2.5 -3 liradır ama alan yok. 3 lira olan da Kabya biberdir (kırmızı biber). Patatesin kilosu 1 lira, domates 2 lira, sarma 1.5 lira, Kolakas 2.5 lira hepsi kalır elimizde. Eskiden insanlar çıkar alışverişe gelirdi, şimdi herkes evinde. Üstelik en ucuz pazar da Güzelyurt’tadır, çünkü buraya gelip tezgah açan pazarcılar genelde üreticidir. Kendi ürettiklerini sattıkları için de piyasadan çok daha ucuza satarlar. Ama ne fayda.”

 

Erkan Urkan: Ekonomi her geçen gün daha kötüye gidiyor

“Satışlar geçen yıla oranla çok zayıf. Ben sadece meyve satarım. Aldığım meyvelerin parasını bile bazen zor öderim, kâr yok.  Ekonomi her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Şu anda bu tezgahta en pahalı meyve muz, onun da kilosu 5 liradır. Armut da yine aynı fiyattan alıcı bekliyor.. En ucuzu ise elma 2.5 lira. Halkın alım gücü tamamen eridi. Yok oluyoruz, artık ne üretici kaldı ne alıcı yakında satıcılar da kaybolacak. Meydan marketlere kaldı. İnsanlar artık hep kredikartı kullanıyor. Marketlerde kredikartı ile ödeme yaparlar, nakit yok piyasada. Bize (pazara) gelse nakit ödeyecek bizde post cihazı yok. Adam elindeki parayı cebinde tutmak istiyor artık.”

 

Ercan Kaya: Elektrik ve süt zammı kötü vurdu

“Ben hellim satarım. Ama özel müşterilerimin dışında yeni müşteri yok. Onlarda gittikçe azalıyor. Bir paketin içinde 4 tane hellim var paketi 10 TL’den satarım. Ama dediğim gibi alıcı yok. 250-300 TL kazanırım pazardan, hafta içi başka iş yapmam. Hafta içinde de köylere giderim, özel hellim müşterileri var onlara satarım, idare ediyoruz. Ama son yapılan zamlardan çok etkilendim. Özellikle elektrik zamları belimizi büktü. Süte yapılan zam da süt ürünlerini etkiledi, doğal olarak biz de biraz zam yapmak zorunda kaldık, halkın alım gücü de eriyince satışlar durma noktasına geldi. Tüketicinin de üreticinin de zorda olduğu bir ekonomik yapı var artık ülkede, ne yapacağımızı bilemiyoruz.”

 

Erdin Gülok: 80 yaşındayım hala pazardayım

“Bu pazarın en yaşlı emekçisi benim.Tam 80 yaşındayım bu yaşta hala çalışırım çünkü geçim sıkıntısı yaşarım. Rahat edeceğim dönemde pazarcılık yaparım, ne diyeyim. Devletimizin marifetiyim ben. Güzelyut’ta yaşarım. Enginar satmaya çalıyorum burada, 15 tane enginar 10 TL’dir ama millet gelir sorar gider. Alan yok. Marul da satarım onun da tanesi 50 kuruştur, onlar da bana bakar işte.”

 

Halil Öner: 16 yaşındayım, ders çalışmam gerekirken pazarda işlerim

“16 yaşındayım. Şu anda evde ders çalışıyor olmam gerekirdi ama ben pazardayım. Tezgah babamındır ama geçim sıkıntısı yaşadığımız için ben de gelirim yardım etmek için. En azından okul harçlığımı çıkarayım. Ispanak, taze nane gibi yeşillikler satarız bağı 1 TL’dir. Güzelyurtluyum ama okul biter bitmez memleketten kaçmayı düşünürüm. Ne kalayım burada gelecek yok. Daha bu yaşta işlerim, kalayım da pazarcı mı olayım, kendime yut dışında bir gelecek kurmayı planlıyorum. Bu ülkenin geleceği yok.”

 

Hanifi Şarallı: Kaçıp kurtulmak isyerim ama bu yaştan sonra nereye

“Satışlar malum, kötü hatta geçen yıla göre vasat. Gelen gideni aratıyor. Hükümetler de aynı. Güzelyurt ise her gelen hükümetin unuttuğu bir yer oldu. Ben yıllardır tatlı satarım işler hiç bu kadar kötü olmadı. İnsanlar bir lira iki lira verip tatlı almıyor. İnsanlarda para kalmadı. Bombacık satarım ben. Sadesi 1 TL, fıstıklısı 1.5 TL. Bazen düşünürüm, kaçıp gideyim ama bu yaştan sonra nereye gideyim derim, umutsuzluğa kapılırım kalırım.”

Güncelleme Tarihi: 24 Mart 2014, 00:55
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474